Alevi Haber Ajansi

Alevi kadınlardan konferansa çağrı: Bu sefer biz konuşalım erkek canlar dinlesin-VİDEO

PİRHA – Ankara’da 3 Şubat’ta yapılacak olan Alevi Bektaşi Federasyonu 1. Kadın Konferansı’na katılım çağrısı yapan kadınlar, “Erkeklerin bir de bizim dilimizle dinlemesi gerekiyor. Yaşamın her alanında haksızlığa uğruyoruz” dedi. Alevi kadınlar, önyargılardan kurtulmak adına her kesimden insanı da konferansa davet ettiler.

Alevi Bektaşi Federasyonu 1. Kadın Konferansı, 3 Şubat’ta Ankara’da yapılacak. Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) Kadın Meclisi tarafından organize edilen konferansın duyurusunda “Yol’umuzda vardık, varız, hep var olacağız” vurgusu öne çıktı.

Konferansta, Alevi inancında kadının varlığının yanı sıra “Cumhuriyetin 2. yüzyılında ne yapmalı ve nasıl bir mücadele tarzımız olmalı” gibi başlıklar da konuşulacak.

Alanlarında yetkin çok sayıda ismin yer alacağı konferans, Ankara Yılmaz Güney Sahnesi’nde saat 10.00’da başlayacak.

3 oturum şeklinde düzenlenecek konferansın detaylarını organizasyonda yer alan isimlerle konuştuk.

“HAKSIZLIĞA UĞRADIĞIMIZI DÜŞÜNÜYORUZ”

Aktivist Emel Sungur Uzman, öncelikle bu konferansın hangi ihtiyaç doğrultusunda oluştuğunu şu sözlerle anlattı:

“Türkiye’deki kadınlara yönelik binlerce saldırı, şiddet, toplumun dışında yaşamayan kadınlar olarak bize de yansıyor. İhtiyaç konusuna öncelikle bununla başlayayım. Özellikle Alevi örgütlenmesinde en fazla emek veren kadın canlarımız ama ne yazık ki görünürlüğü çok flu bir noktada. Bunu görünür hale getirmek için de kadınlar için birtakım ayrıcalıklar yapmak gerekiyor. Açıkçası Yol’un orijinali, Yol’un başlangıç ve çıkış noktası, hünkarın dediği gibi Eşitler Meydanı… Ancak biz, hem uygulamalarda hem kurumsal olarak bu eşitlik noktasında haksızlığa uğradığımızı ve mağdur olduğumuzu düşünüyoruz.

Demek ki bizler arasında bir takım rahatsızlıklar var ki biz bu işe karar verdik. Çeşitli nedenler de sayabiliriz. Örneğin meydanda zaman zaman karşılaştığımız eşitsizlikler ve bu meydanın dışına çıktığımızda birtakım eksiklik ve kadına yönelik haksızlıklar noktasında böyle bir karar verip yola çıktık. ABF, bildiğiniz gibi bütün demokratik Alevi örgütlenmelerinin en üst kurulu ama öğrendim ki ne yazık ki 20 kişilik yönetim kurulunda kadınlar %10 ile temsil ediliyor. Demek ki ortada görünen bir ihtiyaç var.

Şikayetlerimizi muhabbetlerde dile getiriyoruz. Tabii dedenin biraz esnekliği ile de ilgili diye düşüneceğim; kadının onun dünyasında kabul görmesi, veyahut diğer inançlardan etkilenmesiyle de ilgili; ancak bizim Yol’un gereği bu ‘eşitiz’ ifadesinin mutlaka yaşamımıza geçirilmesi gerekiyor. Burada eşitlik sağlanırsa muhtemelen toplumsal mücadelede de eşitlikte ilerlemiş olacağız.”

“MÜCADELE ETMEDEN HAK ALMAK MÜMKÜN OLMUYOR”

Emel Sungur Uzman konferansın özgünlüklerine de değindi. Yapılacak buluşmanın, yaşama yansımalarının olacağını da ifade eden Uzman, şöyle devam etti:

“Anadolu’nun renkleri birbirini çok tanımıyor. Konferans bu anlamda bu tanımanın da önünü açacaktır. Konferansımıza ritüellerle başlayacağız. Ulusoy ailesinden Sema Ulusoy Anamız, başta gülbeng okuyacak. Çerağı uyarılacak, sonrasında hepimizin bildiği geleneksel bir ritüelimiz olan üç nefesle devam edeceğiz. Toplumun bu anlamda bizi anlamaya çalışıp, kulak vermesi ve ritüellerimizi öğrenmesinin değerli olduğunu düşünüyorum. Sadece Alevi-Sünni ya da Kürt, Türk, Gürcü, Çerkes meselesi değil, bu ülke çok renkli bir mozaik. Ne yazık ki birbirimizi tanıma noktasında sıkıntılarımız var. Ne yazık ki fabrika ayarlarında büyük düşmanlıklar da var. İnsanlar birbirlerini tanıdıkça hem barışın önünü açıyor hem de bu ayarların doğru olmadığı, bize dayatılan ayarlar olduğu ortaya çıkıyor. Aslında resmi tarihin peşinden gitmektense herkes kendi tarihini doğru yazmalı. Evet inançsal, yaşama dair farklılıklarımız var. Bütün bunları o gün konuşmak istiyoruz. Muhtemeldir bu konferansın devamı gelecek. Hiçbir şeyin hakkını mücadele etmeden almak mümkün olmuyor. Konferans aslında bunun bir parçası. Biz de bütün bacılar olarak böyle bir mücadele yoluna karar verdik. Bir dedenin de ifade ettiği gibi gülbengi dedeler okuyor, mutfakta lokmayı bacılar pişiriyor. Evet hem mutfakta lokma pişirir, aşuremizi kaynatırız hem de burada gülbeng okumasını, muhabbet yürütmesini biliriz. O anlamda bir başlangıç diye düşünelim. Bu, ileriki yolculuğumuzun belki biraz önünü açacak bir çalışma olacak. Hem akademiden hem de örgütlü mücadele içinden gelen kadınlar var. Ben de Alevi örgütlenmesinde 35 senemi dolduruyorum. Ham iken giriyoruz usul usul pişmeye başlıyoruz, boş giriyoruz dolu çıkıyoruz. Konferansta elbette eksiklerimiz de olacaktır ama geleneğin bize öğrettiği bir dil var; eksikliklerimiz doluya yazıla…”

“BU SEFER BİZ KONUŞALIM ERKEK CANLAR DİNLESİN”

Emel Sungur Uzman, konferansa katılım çağrısı da yaparak “Ankara’daki siyasi partileri, demokratik kitle örgütlerini, meslek odalarını, köy derneklerini tek tek ziyaret etmeye çalışıyoruz. Böyle bir çalışmanın ihtiyaç olduğunu aşağı yukarı her gittiğimiz yerde duyduk. Özellikle dile getiriyoruz, kurumların başkanları erkek olabilir, onları misafir olarak hanemize mihman edebiliriz ancak her kurumdan 3-5 dakikalık temsili konuşmacı istiyoruz. Onların da kadın olması noktasında hassasiyetlerimiz söz konusu. Bu sefer biz konuşalım erkek canlar dinlesin dedik. Tartışmaların olacağı, finalde bir de sonuç bildirgesinin oluşturulacağı bir konferans olacak. Farklı inançtan, farklı dilden, farklı kesimlerden gelen kadınlarla yolculuğumuza devam edeceğiz” dedi.

“KADIN İBADETHANELERİMİZDE SÖYLEMDE VAR AMA EYLEMDE YOK!”

Konferansın konuşmacılarından biri de Hacı Bektaş Eğitim ve Kültür Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Canan Seçkin olacak. Konferansta ‘Öğretiden pratiğe Alevi ve kadın olmak’ başlığını konuşacak olan Seçkin, şu değerlendirmeyi yaptı:

“Yol’umuzda sürekli kadın ve erkeğin eşit olduğundan bahsediliyor ama günümüzde yansıması böyle değil. Hizmet yürüten bacılar olarak bunu sürekli duyuyoruz ama karşılığını göremiyoruz. Günümüzde bakıyoruz ki kadın hem ibadethanelerimizde hem demokratik kitle örgütlerinde söylemde var ama eylemde yok. Böyle bir çalışmanın da kadınların hak ettiği yere, özüne kavuşacağına faydası olacağını düşünüyoruz.”

“YOL’UN ERKEKLEŞMEYE EVRİLDİĞİNİ GÖRÜYORUZ”

Konferansın, egemen düzene karşı bir itiraz niteliğinde olduğunu da söyleyen Canan Seçkin, “Egemen erkek aklın, inancımıza yansımalarını, aslında Yol’un biraz da erkekleşmeye evrildiğini görüyoruz. Postta analarımız yok. Ana ocaklarımızı da geçtik, doğal olarak dedenin eşi olan anaları, yanlarında görmek artık neredeyse mümkün değil. Özellikle erkeklerimiz şunu söylüyorsa; ‘Bizde kadın erkek farkı yok. Kadın ve erkekler bir. Kırklar Ceminde dahi kadınlar vardı’ söylemini şöyle değiştirmemiz gerekiyor; ‘Kırklar ceminde dahi erkekler vardı.’ Ki biz kadınlar öyle demiyor, Kırklar ceminin bize söylediğini söylüyoruz. Biz canız. Bizde cins yok, can var. Yani biz ten gözüyle değil can gözüyle bakıyoruz.”

“KARAR ALMA MEKANİZMALARINDA DA OLMAMIZ GEREKİYOR”

Canan Seçkin, konferansa katılım yönünde Alevi kadınlara çağrı da yaparak sözlerini şu cümlelerle sonlandırdı:

“Özümüze dönmemiz gerekiyor. Fatma Anayı, Hüsniye’yi rehber edindiysek eğer Kadıncık Ana’ya, Ayşe Bacı’ya, Güzide Ana’ya, onların yaşamlarına bakıp neler yapmamız gerektiğini tekrar hatırlatmamız gerekiyor.
Bir de erkeklere çağrıda bulunmak istiyorum. Söylediklerini uygulamaları, özlerini dara çekmeleri gerekiyor. Gerçekten Yol böyle mi? ‘Kadın erkek eşit’ diyorlar ama yaşanan bu mu? ‘Yol’ derken sadece cemevinde yapılan ritüellerden bahsetmiyorum, bizlere ait olan Alevi örgütlerinden de bahsediyorum. Elbette ki ‘Zaman sana uymazsa sen zamana uyacaksın’ demiş Şah-ı Merdan Ali. Zamana uyacağız, daha önceki gibi olmayacak ama bugüne uyarlanması, eşit temsil edilmesi gerekiyor. Madem hizmette varız, söz ve karar alma mekanizmalarında da olmamız gerekiyor. Kadınlarımıza bunun için çağrıda bulunuyorum. Sadece Alevi örgütlerinden bahsetmiyorum, dünya genelinde de geçerli, bir konuşma olduğunda son sözü nedense hep erkekler söylüyor, onların dili ile teyit edilmiş oluyor. Tam tersine konferansta kadın dili ile konuşulacak, kadın dili ile anlatılacak. Bir de erkeklerin, bizim dilimizle dinlemeleri gerekiyor. Son sözü de biz söyleyeceğiz. Bizi tanımak isteyen bütün canları da konferansa davet ediyoruz.”

Eren GÜVEN/ANKARA

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak