PİRHA-Alevi kadınlar, PSAKD Kadın Meclisi’nin Antalya’da düzenlediği, üç gün süren çalıştayda buluştu. Çalıştayın ikinci gününde yapılan seminer ve konuşmalarda söz alan kadınlar, “Her ne kadar felsefemizde ‘eşitiz, ‘kadın benim eşim değil eşitim’ dense de, reel yaşama dönüp baktığımızda kadınlar cemevinde mutfakta, erkekler de dede postunda. Hani eşittik? Reel yaşamda eşit değiliz” dedi.
Alevi kadınlar, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Kadın Meclisi’nin Antalya’da düzenlediği, üç gün süren çalıştayda buluştu. Çalıştayın ikinci gününde yapılan seminer ve konuşmalarda söz alan kadınlar, erkek egemen sistemin Alevi kurumlarından bağımsız olmadığını, günümüzde hala Alevi kadınların cemevlerinde ve yol yürüme konusunda yönetimlerde etkili biçimde rol almadığını vurguladı. Kadınlar bu düzenin bir an önce değiştirilmesi gerektiğini de söyledi.
“REEL YAŞAMDA EŞİT DEĞİLİZ”
PSAKD Ankara Mamak Şube Başkanı Fadime Türkyılmaz yaptığı konuşmada, kadınların her alanda yok sayıldığını ifade ederek, ‘gelenek-görenek’ adı altında kadınların hayata katılmasına izin verilmediğini, önlerinin kesildiğini dile getirdi.
PSAKD Kadın Meclisi olarak daha çok kadına ulaşarak onları mücadeleye katmaları gerektiğini söyleyen Türkyılmaz, şunları dile getirdi:
“Şu an bize iki tane başlık verildi. Başlıklardan bir tanesi Alevi örgütlerinde kadın olmak. Kapitalizm üretim ilişkilerinde kadın olmayı anlamadan Alevi kadın olmayı anlamak biraz eksik kalır diye düşünenlerdenim. Nedenine gelince, cinsiyet üzerinden yapılan ayrımcı politikalar ve üzerimize yüklenen ‘sen kadınsın’ misyonlarıyla dinçleştiriliyor. Alevilik de bundan nasibini almış durumda. Her ne kadar felsefemiz de eşitiz kadın benim eşim değil eşitim dense de, reel yaşama dönüp baktığımızda kadınlar cemevinde mutfakta, erkekler de dede postunda. Erkeler niye hep dede? Erkek egemen ideolojinin taşıyıcısı olan erkekler posta oturuyor da niye kadınlar oturamıyor? Niye kadınlar bulaşık yıkıyor da erkek arkadaşlarımız sofrada bizden çay bekliyorlar? Hani eşittik? Reel yaşamda eşit değiliz maalesef.”
“KADIN MECLİSİ İÇ İŞLEYİŞİNDE ÖZERK OLMALI”
Kadınların düşmanının kişiler değil erkek egemen ideoloji olduğunu vurgulayan Türkyılmaz; “Bu sistemdeki erkek egemen ideolojiyi yıkarak ben Gani Kaplan’la eşit olacağım. Kadın mücadelesinde, eğitimdeki fırsat eşitsizliğini görmezden gelirsem yine ayaklarından bir tanesi eksik kalacak. 4+4’ler kadınlara vurulan en büyük darbedir. Çocuk gelinler yetiştiriliyor bu sistemde. Zorunlu din dersleriyle küçücük çocuklarımızın beyni yıkanıyor. Biz kadınlar felsefemizdeki eşitlik hakkımızı almak için mücadele ediyoruz. Kimseden bir şey talep etmiyoruz. Biz hakkımızı almaya geliyoruz. Kadın Meclisi nasıl olur, defalarca yazdık çizdik. Kadın Meclisi iç işleyişinde özerk olmalı. İşleyişin kurallarını her şeyini kendi belirlemeli. Bizim bir tüzüğümüz var. Bu politikaların dışına taşmadan hareket etmeliyiz. Hepinizin gözlerinin içi parlıyor. Hepiniz inanın evlerinize döndüğünüzde kendinizi farklılaşmış bulacaksınız” şeklinde konuştu.
“KADINLAR ‘YETMEZLİK’ DUYGUSUYLA YETİŞTİRİLİYOR”
Türkyılmaz’ın ardından PSAKD Fethiye Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Yonca Aydınoğlu söz aldı. Aydınoğlu, PSAKD Fethiye Şubesi yönetimde bulunan kişilerden beşinin kadın olduğunu söyleyerek; “Yoğun şekilde çalışıyoruz. Kadınlara eşit koşulda yarışalım deniliyor ama koşullar eşit değil. Daha kurumlara adımımızı atarken eşit olmayan birçok durumla karşılaşıyoruz. Kadınlar olarak ‘yetmezlik’ duygusu ile yetiştiriliyoruz. Temiz bir kimlik ve temiz bir bakış açısıyla yaklaşmalıyız. Siyasi partilerin kadın kolları olmaktan kurtulmalıyız. Cesur olmalıyız. Burada bulunmamız çok değerli. Biz de erkek örgütler gibi hiyerarşik olarak örgütlenmemeliyiz. Eşit söz ve oy hakkıyla yatay örgütlenmeyi biz kadınlar başarabiliriz” ifadelerini kullandı.
“KADIN MÜCADELESİ YÜKSELDİKÇE HIZ KAZANACAĞIZ”
PSAKD Üyesi Pervin Şahin Keskin ise konuşmasında Alevi kurumlarının erkek egemen sistemden bağımsız olmadığını aktararak; şunları kaydetti:
“Alevi örgütlerinde de erkek egemen anlayışın sıkıntılarını yaşıyoruz. Asıl sorun şu, gerçekten Alevi örgütleri erkek örgütü mü yoksa eşit temsiliyeti olan örgütler mi? Biz bugün burada kotadan bahsediyoruz. Genel merkez, şubeler maalesef erkek bir örgüt. Kadınlar olarak bununla mücadele etmemiz gerekiyor. Ben kadının öz gücüne inanıyorum. Kurumlarda yöneticilik yapıyoruz. Etrafımızda dolaşan sürekli bir şeyleri nasıl yapmamız gerektiğini söyleyen erkekleri karşımızda görüyoruz. Erkek egemen sistem top yekün bir sistem sorunudur. İşte, okulda, her yerde karşımıza çıkıyor. Kadın özgürlük mücadelesi yükseldikçe gerek toplumsal gerekse de örgütsel olarak daha fazla ivme kazanacağız.”
Cebrail ARSLAN/ANTALYA
Yoruma kapalı.