PİRHA-Halkların Demokratik Kongresi Eş Sözcüsü Gülistan Kılıç Koçyiğit, selefi, milliyetçi ve dinci tek adam zihniyetine karşı referandumda Alevi kadınların inancına, kültürüne, öğretisine ve köklerine sahip çıkması gerektiğini söyledi.
‘Hayır’ kampanyasında biraraya gelen Halkların Demokratik Kongresi Eş Sözcüsü Gülistan Kılıç Koçyiğit, Alevi bir kadın olarak referandumda neden hayır diyeceğini PİRHA’ya anlattı.
Yasal düzenlemelerin genel olarak hiçbir şekilde Alevi kadınları içermediğini söyleyen Koçyiğit, “Kendimizi ifade edebileceğimiz, inancımızı yaşayabileceğimiz, kültürümüzü yeni kuşaklara aktarabileceğimiz hiçbir mekanizmamız yok” dedi.
“DİNCİ DÜNYA GÖRÜŞÜNDEN ALEVİ KADINLAR ZARAR GÖRÜR”
Genel düzenlemenin bunu daha da arttırdığını vurgulayan Koçyiğit, bir kişinin bakış açısı ve toplumsal aidiyeti ile bütün ötekileri yok sayan selefi, milliyetçi, dinci bir dünya görüşünün şekillendiğini ifade etti. Bu dünya görüşünden özellikle Alevi kadınların zarar göreceğini söyleyen Koçyiğit sözlerini şöyle sürdürdü:
“Çünkü Aleviler bu toplumda hem kendilerini ifade etme noktasında hem kendi inançlarını yaşama noktasında zaten çok zorlanıyorlar. İş yerlerinde, yaşama katılım noktasında Alevi kadınlar katmerli şekilde bunu yaşıyorlar. Çünkü iş yerlerine gittiğimiz zaman Alevi kadınlarının inançlarını saklamak zorunda kaldıklarını çok açık bir şekilde şu anda bile yaşıyoruz. Bu düzenlemeler ile eğitimin gericileştirilmesinin, bilimsellikten uzaklaşmasını ve çocuklarımızın özellikle kız çocukların eğitimden uzaklaştırılmasını getirecektik. Bu da köksüz, inançsız bir Alevi toplumu demektir. Asimile olmuş bir Alevi toplumu ve Alevi kadını demektir.”
“KATLİAMLARIN YASAL DÜZENLEMEYE TAŞINMIŞ HALİ”
Koçyiğit, Alevi kadınların Aleviliğe katkısının büyük olduğunu ve inancın kadın ile şekillendiğine dikkat çekerek, kadınların bu referandumda inancına, öğretisine, kültürüne ve köklerine sahip çıkması gerektiğini vurguladı.
Koçyiğit, “Sonuçta inanç dediğimiz şey en çok kadın üzerinden gelecektir. İnanç kadın üzerinden şekillenir. Kutsallarımızın ana öğesi de kadınlık üzerinden şekillendiğini çok iyi biliyoruz. Bu noktada bu düzenlemeler Alevi kadınının inancından, kültüründen gerçekliğinden kopmasını da getiriyor. Bunun için bu düzenleme bizi kendi kökümüzden, inancımız ve gerçekliğimizden koparacak bir düzenlemedir. Bizi çok daha geriye götürecektir. 1938’lerin, Sivas’ların, Gazi’lerin bugün meclisten bir şekilde yasal olarak yapılması halidir. Bu katliamları yasal düzenlemeye taşınmış halidir de diyebiliriz. Tüm bunlara karşı ‘Hayır’ımızı güçlü bir şekilde haykırmalıyız” ifadelerini kullandı.
Sevim KAHRAMAN
Yoruma kapalı.