Alevi Haber Ajansi

Aksoy: Veliler MEB’in vakıf ve ocaklarla yaptığı projelere karşı hukuksal süreç başlatmalı-VİDEO

PİRHA- PSAKD Antalya Şube yöneticisi Hatice Demir Aksoy, Millî Eğitim Bakanlığı ile Ülkü Ocakları arasında protokol imzalanmasına tepki gösterdi. Her öğrencinin laik, bilimsel ve anadilinde eğitim alma hakkı olduğunu belirten Aksoy, “Bu anayasal ve devredilemez bir haktır. Velilerin geç kalmadan biran önce hukuksal sürecin başlatması gerekir” dedi.

Millî Eğitim Bakanlığı Hayat Boyu Öğrenme Merkezi, Ülkü Ocakları ile “yaygın eğitim faaliyetleri kapsamında genel, mesleki ve teknik kurslar düzenlenmesi” için protokol imzaladı.

PSAKD Antalya Şube yöneticisi Hatice Demir, Millî Eğitim Bakanlığı ile Ülkü Ocakları arasında protokol imzalanmasına ilişkin, PİRHA’ya açıklamalarda bulundu.

“EĞİTİMİN BU NOKTAYA GELMESİ 4+4+4 İLE BAŞLADI”

Eğitimde yaşanan bu gelişmelerin 4+4+4 ile başladığını belirten PSAKD Antalya Şube YK üyesi Hatice Demir Aksoy, “Bütün bunların yavaş yavaş geliştiği ve 4+4+4 eğitim sisteminden sonra iyice hedeflerinin belli olduğu ortaya çıktı” dedi.

İktidarın özellikle 4+ 4+4 sisteminden sonra dindar ve kindar nesil yetiştirmek istediğini ifade eden Aksoy,  “Milliyetçi, sorgulamayan bilimsellikten uzak nesiller yetiştirmek hedeflenmişti ve bunların adımları attırmaya başlamıştı ve her geçen gün bunlar hızlanmaya başlandı” diye belirtti.

“ÖĞRENCİLER CAMİLERE GÖTÜRÜLMESİ GERİCİ PROJELERİN BİRER PARÇASI”

Özellikle ÇEDES projesinden sonra okullara imamlar atandığını vurgulayan Aksoy,  “İmamların atanması ile beraber ailelerin isteği olmasa bile çocukların camilere götürülmesi özellikle ibadethanelere kendi Sünni anlayışlarına göre ibadethanelere götürülmesi tek tip bir insan yetiştirmeye çalışılmasıdır. Bugüne kadar ÇEDES projesi olsun imamların ataması olsun kitapların içerisindeki bilimsel ve biyolojik açıdan anlatımları içeren teorilerin kaldırarak ve tamamen bilimsellik dışında bir kitap içeriğini geliştirdiler. Şimdi ise bunun kalan kısmını tamamlıyorlar. Özellikle hem dinci hem milliyetçi dediğimizde bilimsel çalışmaları düşünmeden bilimsellikten uzak nesilleri geliştirmek ve yetiştirmek için bu vakıflarla derneklerle ve ocaklarla anlaşmalar yapılıyor” diye konuştu.

“EĞİTİMDE GERİCİLEŞMEYE KARŞI ÇIKMAK SADECE ALEVİLERİN DEĞİL HERKESİN GÖREVİ

Türkiye’de gerici ve sorgulayan gençlik olmaktan uzak tutulmasına karşı çıkmak sadece Aleviler değil herkesin görevi olduğunun altını çizen Aksoy, ”Bu ülkedeki laik ve bilimsel eğitime inanan özgürlükten yana, çocukların geleceği ile ilgili dünya insanı olmasından yana bütün insanların yapması gereken bu tür çalışmalara karşı tepki göstermesi gerekir” dedi.

“GEÇ KALINMADAN AİLELER TARAFINDAN HUKUKSAL SÜREÇ BAŞLATILMALI

Özellikle velilerin kendi iradeleri dışında okullarda dini eğitimler ve dini vakıflarla yapılan projelere karşı çıkmaları gerektiğini söyleyen Aksoy, konuşmasının devamında şunları kaydetti:

“Aileler tarafından bunun hukuksal süreci başlatılması gerekiyor. Bu bir anayasal hak. Her öğrencinin laik, bilimsel, anadilinde eğitim alma hakkı var. Bu vazgeçilmez devredilemez temel bir haktır. Bunun üzerinden her öğrenciye bilimsel, laik, temel eğitim hakkını verilmesi için davalar açılmalı, hukuksal süreçler başlatılmalı ve bunun mücadelesi bir an önce yapılmalıdır.”

Cebrail ARSLAN/ANTALYA

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak