PİRHA – Meral Akşener, 19 Mayıs’ta Samsun programına dair, “Katılmadığımız tören bir devlet töreni değil, iktidar partisi ve ortağının şovuydu” dedi.
İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin grup toplantısında konuştu. Gündemine 19 Mayıs kutlamalarını alan Akşener “Evet, Samsun’daki o ‘parti toplantısına’ katılmadık” diyerek şunları söyledi:
“SEN BURALARIN AĞASI DEĞİLSİN”
“Meral Akşener, 19 Mayıs’ta Samsun’da düzenlenen devlet törenine katılmadı! Bu karar üzerinden bin türlü dedikoduya başladılar. Evet katılmadık. 23 Haziran’da ihtiyaç duydukları oylar yüzünden, soluğu Samsun’da almaları tam anlamıyla riyadır. Keşke Sayın Erdoğan o törene ‘Cumhurbaşkanı’ sıfatıyla katılsaydı. Ama bizi yanıltmadı, Ak Parti Genel Başkanı kimliğiyle boy gösterdi. Evet, Samsun’daki o ‘parti toplantısına’ katılmadık. Çünkü; milli bir destanla ilgili, şovu da, riyayı da, siyasi kurnazlığı da reddediyoruz. Janjanlı törenlerde boy göstermeyi seviyorlar, ama vatandaşın bir derdinden bahsettiğinizde, ‘Sizi ben doyurdum’ diye azarlıyorlar. Vesileyle, ‘Ben doyurdum ama oy vermiyorlar’ diyen muktedire hatırlatmak isterim: Sen buraların ağası değilsin. Ama bu beyler, zenginliğe, tokluğa değil, ola ola yokluğa, soğan-patates kuyruklarına, işsizliğe, ekonomik krize aracı oldular.
“ACI GERÇEKLE KARŞI KARŞIYAYIZ”
Türkiye, damat, kayınpederi ve ortağı eliyle uçurumun eşiğine getirilmiştir. Türkiye’de bugün, demokrasi askıda… Hukuk guguk olmuş, adalet ayaklar altında. Ekonomimiz, harikalar diyarında yaşayan damada teslim, can güvenliğimiz zorbaların insafında. Toplumsal eşitliğin kalmadığı bir Türkiye ile karşı karşıyayız… Bir ülkede toplumsal adaleti inşa etmenin ilk yolu hukukun üstünlüğünü sağlamaktan geçer. Toplumsal eşitliği sağlamanın yolu ise, bu ülkenin bireylerine, eğitimde, sağlıkta ve temel gıdaya erişimde aynı imkanları sunmaktan geçer. Dünya Bankası verilerine göre, Türkiye hukukun üstünlüğü sıralamasında, Fas’ın, Brezilya’nın, Hindistan’ın gerisinde. Peki sağlıkta ne durumdayız? Türkiye’de sağlık harcamalarının milli gelire oranına baktığımızda, hala, İran’ın, Kolombiya’nın, Vietnam’ın gerisinde kaldığımızı görüyoruz. Dünya Ekonomi Forumu’nun Küresel Rekabetçilik raporuna göre Türkiye, çalışanların sağlığı sıralamasında Mısır ve Filipinler’le aynı sırada. Oysa sağlıklı bir iş gücünüz yoksa, üretimde verimli olamazsınız, rekabetçi olamazsınız. Demek ki neymiş? Şehir hastaneleri gibi görüntüde havalı, ama etkisi şaibeli uygulamalarla olmuyormuş bu işler…
Eğitim’e bakalım: Aynı rapor yüksek eğitim ve öğretim alanında, Türkiye’yi Malezya’nın, Çin’in arkasında 48. sıraya koyuyor. Demek ki neymiş? Devamlı üniversite açıp, altı boş diploma dağıtmakla olmuyormuş bu işler…
“6 MAYIS, 28 ŞUBAT’IN KOPYASIDIR”
6 Mayıs’ta YSK üzerinden, milletimizin iradesine bir darbe yapılmıştır. Hiçbir yalan bu hakikati değiştiremez. Mesele apaçık ortadadır: 6 Mayıs, 28 Şubat’ın kopyasıdır. Sayın Erdoğan, 28 Şubat’ta kendisine yapılanları, bugün aynı yöntemlerle Türk Milleti’ne yapmıştır. 6 mayısta, millet iradesi ‘hack’lenmiştir. Milletin adamı olarak yola çıkan zat, milletin kararını ‘mundar’ etmek istedi. Süreci yürüten kişilere bakınca görüyoruz ki: Cuntaların bile dokunamadığı sandık, bunlar tarafından tekmelendi. İstanbul seçimleri göstermiştir ki, bu muhteremlerin ‘beka’ dertleri seçim akşamına kadarmış. Bütün o yerlilik-millilik nutukları, meğer birer seçim numarasıymış. Kendilerine oy vermeyenleri vatandaş bile saymıyorlar.
“KAYNAKLARIMIZI ÇOCUKLARINIZIN VAKIFLARINA AKTARMAYIN”
Adalet ve bereket yurdu olan Anadolu’yu, zulüm ve sefalet yurdu haline getiremezsiniz. Geçmediğimiz köprüler, binmediğimiz uçaklar, gitmediğimiz hastaneler için, beşli çeteye garanti bedeli olarak ödediğimiz, katrilyonları derhal kesin, millet için harcayın. Milletin kaynaklarını çoluk çocuğunuzun vakıflarına aktarmayın. Milletin çocuklarına harcayın.
PİRHA / ANKARA
Yoruma kapalı.