Alevi Haber Ajansi

‘AKP-MHP iktidarı bu katliama bilerek göz yummuştur’

PİRHA – Batıkent Emek ve Demokrasi Güçleri, Bartın’daki iş kazasına ilişkin yaptığı açıklamada “Soma’daki ve çalışırken ölen yüzlerce işçinin ahı yerde dururken, Amasra’ya giderek gösteri yapan, gerçek yüzlerini gizleyen, her zamanki maskelerini takan, fıtrat demagojileri yapanlar emekçileri kandırmaya çalışıyorlar” dedi.

Batıkent Emek ve Demokrasi Güçleri “Kaza değil katliam” diyerek Bartın’ın Amasra ilçesinde yaşamını yitiren 41 madenci için basın açıklaması yaptı. Batıkent Meydan’da yapılan açıklamada “Dün Soma, Ermenek, bugün Bartın. Kaza değil katliam!” pankartı açıldı.

Yapılan eylemde, yaşamını yitiren maden işçilerini temsilen sarı baretlerin yanı sıra “Facia değil katliam. İş kazası değil cinayet. Avukatları değil katilleri yargıla. Gençlik ayağa, Bartın’ın hesabını sormaya” dövizleri de taşındı.

“GRİZU RİSKİ OLDUĞUNUN BELİRTİLMESİNE RAĞMEN…”

Batıkent Emek ve Demokrasi Güçleri adına basın açıklamasını Halkevleri Genel Merkez Yöneticisi Mustafa Eberliköse okudu. “Artık yeter, isyan ediyoruz!” denilen açıklamada “Bakanlık başta olmak üzere devlet ricalinin gösteri merkezlerinden biri olan Amasra’da gerçekleşen bu katliam göz göre göre gelmiştir. Sayıştay ve TKİ raporlarında kazı derinliğinin 300 metreyi geçmesi nedeniyle grizu riski olduğunun belirtilmesine rağmen kar uğruna üretime devam eden iktidar ve patronlar bu katliamın sorumlusudur” denildi.

“AKP-MHP İKTİDARI BU KATLİAMA BİLEREK GÖZ YUMMUŞTUR”

Açıklamanın devamında, hazırlanan raporlara rağmen gerekli denetimlerin yapılmadığının altı çizilerek şu ifadeler kullanıldı:

“Çünkü bu memleketin normali, madencilerin kaderi haline getirilmeye çalışılan ölümlerin önlenebilir olduğunu biliyoruz, yıllardır defalarca dile getirdiğimiz, meydanlarda haykırdığımız, kader değil, fıtrat değil, kaza değil, cinayet sözü ne yazık ki 41 madencinin canıma mal olmuştur.

Daha fazla kâr için dayatılan ‘üretim zorlaması’ ve ‘verimlilik politikası’ sonucunda İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği önlemlerinin göz ardı edilmesi, özellikle madencilik sektöründe büyük katliamlara yol açıyor. Metan gazının patlamaya neden olacak sınır değerleri aşmasının, bunun ‘gözden kaçmasının’ temelinde ‘üretim zorlaması’ vardır. Kamu madenciliğinde dahi bu zihniyetin yerleşmeye başlamış olması durumun vahametini Bartın’da bir kez daha göstermiştir.

İnsan yaşamı için alınması gereken, aklın ve bilimin öğrettiği önlemlerin, sadece ve sadece maliyet artmasın, işçilerin söz hakkı olmasın, kârlarımız azalmasın diye alınmadığını biliyoruz.

Tarihin en büyük iş cinayeti olan Soma’da bile tek tutuklu kalmadığının, 301 işçinin canının sorumlusu olarak kimsenin hesap vermediğinin, tek bir idarecinin bile görevden alınmadığının, iktidar sahiplerinden tek bir sorumlunun dahi istifa etmediğinin tanığıyız.

Öfkeliyiz çünkü tarihinde çokça kitlesel iş cinayeti bulunan Türkiye Taşkömürü İşletmesi’nde bunlardan ders çıkarılması gerekirken, işçilerin insanca yaşam talebini kar hırsına kurban etmiş AKP-MHP iktidarı bu katliama bilerek göz yummuştur.

Açlık, işsizlik, hayat pahalılığı, sömürü ile her anımızı cehenneme çevirenler, itiraz edenleri, eleştirenleri, karşı çıkanları baskı ve şiddet ile bastırmaya çalışanlar bu katliamın sorumlusudur. Şimdi bir kez daha, Soma’daki ve çalışırken ölen yüzlerce işçinin ahı yerde dururken, Amasra’ya giderek gösteri yapan, gerçek yüzlerini gizleyen, her zamanki maskelerini takan, fıtrat demagojileri yapanlar emekçileri kandırmaya çalışıyorlar. 41 madenci kardeşimizin canına mal olmuş bu ihmali örtmek için dezenformasyon yapmakla meşguller. Patlamanın nedeni konusunda tıpkı Soma’da yaşandığı gibi ‘trafo patlaması’ yalanının ifade edilmiş olmasını, gerçeğin örtülmeye çalışılmasını, aynı filmi izlemeyi kabul etmiyoruz.

Sadece madenlerde değil, tüm işkollarında işçi sağlığı ve iş güvenliği sisteminin göçük altında olduğunu yıllardır söylüyoruz. 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası ile işçileri piyasanın insafına bırakan bu düzenin değiştirilmesi gerektiğinin yıllardır mücadelesini veriyoruz.

Hayatımızı cehenneme çeviren, ölülerimizin üzerinde şatafatlı saraylar, gökdelenler, yollar, madenler inşa edenlere, her ay bir Somayı bize yaşatanlara tahammülümüz kalmadı artık.  Artık yeter diyoruz.

Emeğimiz, haklarımız, hayatlarımız ve geleceğimiz için yeter diyoruz. Tüm işçileri, emekçileri, kendine insanım diyen herkesi sesini sesimize, gücünü gücümüze katmaya; artık yeter insanca yaşamak istiyoruz demek için harekete geçmeye çağırıyoruz.

Herkesi daha fazla kâr için daha fazla kan dökmekten çekinmeyen bu vahşi sermaye düzenini yıkmak, emeğin ve özgürlüğün iktidarını kurmak için birlikte mücadele etmeye çağırıyoruz.”

PİRHA/ANKARA

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak