PİRHA- Dersim’de son dönemlerde yaşanan askeri operasyonlarda helikopterler tarafından bombalanan bölgelerde çıkan ve giderek yayılan orman yangınlarına ilişkin Demokratik Alevi Federasyonu, Dersim Yaniden İnşaa Cemiyeti, Dersim Soykırım Karşıtı Derneği, Kürmeşliler Derneği, Koçgirililer Derneği ve Maraş Girişimi ortak bir açıklama yayınladı.
“Dersim halkı kadimden bugüne zalime ve zülmüne baş eğmemiş, biat etmemiştir, etmeyecektir de” denilen açıklamada,”Na Hak zihniyetin devamcısı, Nemrudi zihniyetin temsilcisi AKP Hükümeti’nin Başbakanı Binalı Yıldırım’ın geçtiğimiz yıl bir basın açıklamasında “Tunceli’de İttihat-ı Terakki zihniyetini hakim kılacağız” sözlerinin hemen ardından, Dersim’e yönelik başlatılan özel savaş konsepti, askeri yığınaklar, belirli bölgelerde özel güvenlik bölgesi adı altında yapılan silah yığınakları, soykırımın portresini oluşturmuştur” ifadelerine yer verildi.
“AKP DERSİM’DEN İNTİKAM ALMA DERDİNDEDİR”
15 Temmuz darbe girişiminin ardından OHAL politikaları ile sivil halka yönelik baskı ve yıldırma politikaları ile soykırım planlarının devreye konulduğu belirtilen açıklamada, Dersim’in insansızlaştırılmak istendiği kaydedildi.
“Köylülerin kendi yaylalarına girmesinin yasaklanması, arıcıların tehtid edilmesi ve kovanlarını taşımalarına engel olunması, köylerin sözde güvenlik gerekçesi ile tehtitlerle boşaltılması özel savaş politikalarının ürünüdür” vurgusu yapılan açıklamada, “Osmanlı’dan bugüne devam eden soykırım politikalarının ardılı AKP devletinin Dersim’e ve Dersimlilere yönelik geliştirdiği özel politikalar, Yavuz’un yapamadığını yapmak, 38 katliamında hedeflenen Tedip, Tenkil, Tehcir’i devam ettirmektir. AKP hükümeti İŞİD vari bir yaklaşımla adeta Dersim’den ve dolayısıyla Alevilerden intikam alma derdindedir” denildi.
” DERSİM DOĞASINI BİL CÜMLE CANDAN ARINDIRMA POLİTİKASI HIZLANDIRILMIŞTIR”
Açıklamada devamla şunlar belirtildi:
” Ziyaretgahlarımızı bombalayan, mezar yerlerimizi tahrip eden, kutsallarımıza yönelik kabul edilmesi imkansız saldırıları gerçekleştiren, cenazelerin sırlanarak toprağa emanet edilmesinden rahatsız olan zihniyet, halkımızın rızalığı ile göreve gelen belediye başkanlarını zindanlarda rehin almış, doğa ve inanç katliamı yetmezmiş gibi siyasal soykırımı devreye sokmuştur. Nemrudi zihniyet Dersim’de kurumları işgal etmekle kalmamış, Dersimi ve Dersim doğasını bil cümle candan arındırma politikalarını hızlandırmıştır. Kadim tarihinden beslenen, Dersim halkını siyasi soykırımlarla, ihraç ve sürgünlerle bezdiremeyen, Na Hak zihniyet Munzur suyunu yine sözde güvenlik gerekçesi ile tutsak edip kadimden bugüne başta Dersimliler olmak üzere tüm Alevilerin ortak değerlerini yok etmeyi hedeflemektedir. Yine aynı gerekçe ile planlı bir şekilde başlatılan yangınlar, köy boşaltmalar kesinlikle kabul edilemez. Günlerdir devam eden orman yangılarının bölgedeki askeri birlikler tarafından bilinçli bir şekilde başlatıldığı hatta uluslararası savaş hukukunca yasaklanan yangın bombalarının kullanıldığı aşikardır. AKP devletinin Dersim’de yapmak istediği Dersim’i insansızlaştırmaktan öte halkımızın doğa ile bağını tümüyle yok etmektir. Bu kabul edilemez bir durumdur.”
“KİMSE SESSİZ KALMAMALIDIR”
“Dağ, taş binlerce canlının yaşam alanı, kadim tarihimizin şahidi, inancımızın beşiğidir. Bu yangılara karşı sessiz kalmak Na Hak zihniyetin katliamlarına ortak olmaktır. Başta çevre örgütleri olmak üzere, kadim inancımıza mensup bireylerin , kurumların kısacası insani değerlerde buluşan herkesin sessiz kalmaması gerekmektedir. Bu çerçevede Dersim’de devlet güçlerince başlatılan ve halkımız tarafından söndürülmesine güvenlik gerekçesi ile izin verilmeyen yangınlarda yok olmaya yüz tutan kadim değerlerimizi korumak, ikrar verdiğimiz dağın, taşın, kurdun, kuşun böceğin kısacası bil cümle mazlumların hakkını savunmak, ses olmak herbirimizin vicdani görevidir.” (HABER MERKEZİ)
Yoruma kapalı.