Alevi Haber Ajansi

Akkaya: Emperyalist güçlerin derdi Alevi katliamını durdurmak değil, Suriye’yi talan etmek-VİDEO

PİRHA- Arap Alevisi Bilhan Akkaya, Suriye’de Colani rejiminin Alevileri katletmesinin ‘beklenen’ bir durum olduğunu belirterek, “Kamuoyundan güçlü bir baskı olursa belki durdurulabilir ama uluslararası güçlerin derdi Alevilerin katledilmesini engellemek değil, Suriye’deki yeraltı ve yerüstü zenginliklerini ele geçirmek “diye konuştu.

Suriye’de Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) örgütünün Esad yönetimini devirmesi ardından Alevilerin de tedirginliği arttı. Suriye nüfusunun yaklaşık yüzde 13’ünü oluşturan Aleviler, ülkenin daha çok sahil kesiminde yaşam sürmekteydi. Şam’ın düşmesinin ardından HTŞ’ye bağlı gruplar, IŞİD ve SMO’lular başta Lazkiye olmak üzere birçok kentte Alevilerin yaşam alanlarını adeta gasp etti. Kadınları ve çocukları kaçıran silahlı gruplar, köyleri yağmalayıp, ateşe verdi.

Arap Alevisi Bilhan Akkaya Suriye’de Alevilere yönelik yapılan saldırılarla ilgili PİRHA’ya açıklamalarda bulundu.

“UZUN YILLARDIR SURİYE İŞGAL EDİLMEK İSTENİYORDU”

Uluslararası medyanın Suriye’deki olayları başlangıçta barışçıl eylemler diyerek kamu oyununa yansıttıklarını belirten Bildal Akkaya, “Oysaki bunlar tamamıyla bir dezenformasyon girişimiydi. Bir dönem Kürtleri ve Ezidileri büyük katliamlardan geçirdiler, şimdi de Alevilere soykırım uygulanıyor” diye belirtti.

“Ülkeyi neden ve niçin HTŞ’ ye teslim ettiler? Böyle bir yönetim neden kuruldu?” diye soran Akkaya, “İran’ın Filistin’e olan desteğini Hizbullah liderlerinin öldürülmesi ile kestiler, Ukrayna Rusya’ya verildi ve dediler ki biz savaşı bitireceğiz sen de Ukrayna’nın yeraltı ve yerüstü zenginliklerine karşılık Suriye’yi bize bırakacaksın. Böylelikle Suriye’nin yurt dışı desteği kesilince tek başına Esat ne yapabilirdi” şeklinde ifade etti.

Geline noktada İsrail’in Ortadoğu’da serbest kaldığını dile getiren Akkaya, “Kukla bir yönetim olan Colani’yi başa getirdiler ve adını da El-Şara olarak değiştirerek şimdi görüşmek için resmi olarak Türkiye’ye geldi, Irak’a da çağırıyorlar. Emperyalist güçler Colani’yi bir süre kullandıktan sonra ellerinin kirini yıkayacak sonra da harcayacaklar. Bunların amacı her zaman olduğu gibi böl-parçala-yönet” dedi.

“COLANİNİN GÖREVE GETİRİLDİĞİNDE ALEVİLERİN KATLEDİLECEKLERİ BEKLENEN BİR DURUMDU”

Colani rejiminin Alevileri katletmesinin zaten ‘beklenen’ bir şey olduğunu belirten Akkaya,” Bugüne kadar zaten kendi dışındaki bütün dinlere inançlara fetvalarla yaklaşıyorlar. Türkiye’nin de Alevilere karşı böyle bir tavır var.  İbn Teymiye’den beri binlerce yıldır Alevilere uygulanan bir katliam var ve bunun savunucusu olan bir Colani hükümeti Alevilerin hakkını savunur mu? Mümkün mü? Hayır” diye belirtti.

Alevlerin savaşçı bir toplum olmadıklarını vurgulayan Akkaya, “Bundan dolayı zaten hakkını savunmaz durumda. Eline vur ekmeğini elinde al. Savaşsız bir toplum ve aynı zamanda böyle bir kültürle büyüdüğümüz için dil, renk, kimlik ve inanç ayrımı yapmadığımız için herkese empati ile bakan, ilişki kuran ve hep komşusunu koruyan bir inanç mensubuyuz” şeklinde ifade etti.

“SAVUNMASIZ OLDUĞUMUZ İÇİN BİNLERCE YILDIR KATLEDİLİYORUZ”

Silahsız oldukları için başlarına çok şey geldiğini ve binlerce yıldır katledildiklerini belirten Akkaya, şunları söyledi:

“İnsanların ve dünya kamuoyunun bizi umursadıklarını düşünmüyorum. Barış gücü belki fayda sağlayabilir ama o da çözüm getirmeyebilir. Bizi öldürecekler, niyetleri bu. Bunu engellemenin bir çaresi var mı? Kamuoyundan aşırı baskı olursa belki durdurulabilir. Onların dertleri bizim yaşamamız değil, halk hiç değil. Varsa yoksa dertleri yeraltı yer üstü zenginlik kaynaklarını ele geçirmek.

Kimse kimseyi öldürmesin herkesle diyalog ve empati kurulabilir. İnsanlar birbirine düşman olmak zorunda değil. Sizin dininiz veya başka birinin dini niye beni ilgilendirsin ki. Bir coğrafyada doğmak benim öldürülmem veya benim bir düşman olduğum anlamına gelmiyor. Bu benim için üzücü. Ama önce bu ön yargıların kırılması, o Alevidir o Sünni’dir yaklaşımından kurtulmamız lazım. Biz insanız halklar arasında sorunlar aşılabilir çözülebilir. Ama hükümetler bunu istemiyor. Yoksa benim bir Yunanlı veya Yunanlılar ile ne sorunum olabilir ki. Hrand Dink bir hikâye anlatıyor ‘Su Akar Yolunu Bulur’ diyor. Ben ne zaman dinlesem hep ağlarım.”

Cebrail ARSLAN/ANTALYA

Yoruma kapalı.