Alevi Haber Ajansi

‘Akdeniz Belediyesi Eş Başkanı Hoşyar Sarıyıldız ile meclis üyelerine sürgün ve tecrit koşulları dayatılıyor’- VİDEO

PİRHA- Akdeniz Belediyesi Eş Başkanı Hoşyar Sarıyıldız, Meclis üyeleri Özgür Çağlar ve Hikmet Bakırhan’ın Tarsus Cezaevi’nden başka kentlerdeki cezaevlerine sevk edilmelerinin ve tek kişilik hücrelerde tutulmalarının bir cezalandırma biçimi olduğunu söyleyen Avukat Gazi İnci, “24 saat dış dünya ile bağları ortadan kaldırılarak katıksız bir tecrit uygulanıyor. Bile isteye bir kötü muamele niyeti görüyoruz” dedi.

Mersin’de 10 Ocak’ta yapılan ev baskınlarında gözaltına alınan ve ardından tutuklanan Mersin Akdeniz Belediyesi Eş Başkanı Hoşyar Sarıyıldız, Tarsus Kampüs Cezaevi’nden Kırşehir S Tipi Kapalı Cezaevine, Başkan Yardımcısı ve Meclis üyesi Özgür Çağlar Ereğli Yüksek Güvenlikli Cezaevine, Meclis üyesi Hikmet Bakırhan ise Burdur Yüksek Güvenlikli Cezaevine sevk edildi.

Eş Başkan Sarıyıldız ve Meclis üyeleri Çağlar ile Bakırhan’ın sevk edildikleri günden bu yana tek kişilik hücrelerde kaldıkları öğrenildi.

“SİYASİ BİR DOSYA”

İnsan Hakları Derneği (İHD) Mersin Şube Eş Başkanı ve aynı zamanda davanın avukatlarından Gazi İnci, soruşturma dosyasına konu olan isnatların hiçbir şekilde hukuki dayanağı olmadığını, belediye faaliyetleriyle ilgili herhangi bir suçlamanın dosyada yer almadığını belirtti. Soruşturmanın kapsamının belediye seçimlerinden önceki basın açıklamalarına, parti çalışmalarına dayandığını ifade eden İnci, “Suçlamaların yüzde 70’ine yakını bu çerçevede. Öte yandan CİMER’e yapılan ‘belediyeye kayyım atanmalı’ şeklinde yalnızca talebe dayalı şikayet ve iki gizli tanığın tamamen soyut, kanıtlanmayacak derecede afaki suçlamaları yer alıyor dosyada. Tüm bunlar da bize bu dosyanın ne derece siyasi olduğunu gösteriyor” dedi.

“KATIKSIZ BİR TECRİT UYGULANIYOR”

Her üç ismin tutuklanır tutuklanmaz başka kentlere sevk edilmesinin bir cezalandırma politikası olduğuna işaret eden Gazi İnci, “İlk olarak Belediye Eş Başkanı Hoşyar Sarıyıldız’ın 24 Ocak’ta, Özgür Çağlar’ın 27 Ocak’ta, bir gün sonra ise Hikmet Bakırhan’ın sürgün edildiğini öğrendik. Tutuklanalı henüz 1 hafta olmasına ve herhangi bir idari sıkıntıyla karşılaşmamalarına rağmen bu kişiler ayrı ayrı, Türkiye’nin farklı yerlerindeki cezaevlerine sürgün edildiler. Bu sürgünler hem onları cezalandırma amacı taşıyor hem de aileleri cezalandırmış oluyorlar ” diye konuştu.

Sevklerin yanında bir de tek kişilik hücrede tutulmalarının kabul edilemez olduğunu vurgulayan Avukat İnci, hukuki olarak süreç başlatacaklarını dile getirerek şunları söyledi:

“Normal şartlarda 3 kişilik hücreler olmasına rağmen tek kişilik hücrede tutuluyorlar ve 24 saat dış dünya ile bağları ortadan kaldırılarak katıksız bir tecrit uygulanıyor. Bile isteye bir kötü muamele niyeti görüyoruz. Hapishane idaresi ile görüşüp bu konuyla ilgili gerekli önlemlerin alınmasını talep edeceğiz. Herhangi bir önlem alınmazsa infaz hakimliklerine itiraz yolunu deneyeceğiz. En nihayetinde Anayasa Mahkemesi’ne başvuracağız.

Tutuklu olan arkadaşlarımızın serbest bırakılmasını, tutuklu oldukları süreçte de yasal haklarından mahrum bırakılmamalarını istiyoruz. Bu politikaların tabii ki de hiç kimseye yaramayacağı gayet açık ortada ve en nihayetinde toplumsal krizleri kilitleyecek noktaya sürükleyecek. Özellikle de barış sürecinin konuşulduğu bu dönemde bu eylemlerin barışa hiçbir şekilde hizmet etmeyeceğini düşünüyoruz.”

Fatoş SARIKAYA/ MERSİN

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.