PİRHA- Mersin’de kayyım atanmasının ardından tutuklanan Akdeniz Belediyesi Eş Başkanları Nuriye Arslan ve Hoşyar Sarıyıldız ile birlikte yedi kişi hakkında açılan davanın ilk duruşması görülmeye başlandı. Belediye çalışmaları ve halk buluşmalarının “örgütsel faaliyet” olarak değerlendirildiği iddianameye tepki gösteren Eş Başkan Sarıyıldız, davanın siyasi olduğunu belirterek “Bu dosya, halkın iradesine ve yerel yönetimlerimize çökme girişimidir” dedi.
13 Ocak’ta Akdeniz Belediyesi’ne kayyım atanmasının ardından görevden alınarak tutuklanan Eş Başkanlar Nuriye Arslan ve Hoşyar Sarıyıldız ile Meclis Üyesi Özgür Çağlar, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Mersin İl Eş Başkanı Reşat Aşan, Parti Meclisi Üyesi Necmettin Başçı ve Ferhat Alkan, Hasan Uğur Çat ve Seyithan Gönen hakkında açılan davanın ilk duruşması Mersin 2’nci Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.
Duruşmaya, DEM Parti Mersin İl Örgütü, Diyarbakır Belediye Eş Başkanı Doğan Hatun, DEM Parti Yerel Yönetimlerden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Rüştü Tiryaki, DEM Parti Mersin Milletvekilleri Ali Bozan ile Perihan Koca, CHP Mersin Milletvekili Gülcan Kış, Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) avukatları, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Mersin il yönetimi, İnsan Hakları Derneği (İHD) yöneticileri ve çok sayıda yurttaş katılım sağladı.
Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından “örgüt üyesi olmak”, “örgüte finans sağlamak”, “örgüt propagandası yapmak” ve “Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet” iddialarıyla hazırlanan 216 sayfalık iddianamede, belediye çalışmaları ve basın açıklamaları suç konusu haline getirildi. Taziyeler, halk buluşmaları, düğünlerde çalınan şarkılar ve sosyal medya paylaşımları “örgütsel faaliyet” olarak değerlendirildi.
“BU DOSYA, YEREL YÖNETİMLERİMİZE ÇÖKME AMAÇLIDIR”
Duruşmada ilk olarak savunmayı yapan Akdeniz Belediyesi Eş Başkanı Hoşyar Sarıyıldız, yargılamanın siyasi olduğuna dikkat çekerek, “Bu dosya bizlerin şahsında, DEM Parti’nin yerel yönetim fikriyatından rahatsız olanların oluşturduğu siyasi bir dosyadır. Hukuken adli makamların delilleri toplayarak suçluyu cezalandırma amacıyla açtığı bir dava değil, doğrudan siyasetin yönlendirmesiyle oluşturulmuş bir dosyadır. Bu dava, halkın kendi iradesiyle seçtiği yöneticileri cezalandırma girişimidir. Yerel yönetimlerimize çökmelerinin dosyasısıdır. Tamamen özel bir infaz rejimi uygulanıyor. Yoksul çocuklara yapmak istediğimiz yardımlarda okul müdürleri bile cezalandırıldı. Işık hızıyla belediyeye kayyım atandı. Burada cezaevleri varken bizi uzaklara göndererek cezalandırmak istediler. Avukat arkadaşlarımız aylarca savcı ile görüşemedi. Bu dosyada muhatap alınmadılar” dedi.
“HİZMETLERİMİZ RAHATSIZ ETTİ”
Sarıyıldız, Akdeniz Belediyesi’nde yürütülen çalışmaların tamamının halka hizmet amacı taşıdığını belirterek, iddianamede suç olarak gösterilen faaliyetlerin belediyenin asli görevleri olduğunu söyledi. Halka yapılan hizmetlerin rahatsızlık yarattığını söyleyen Sarıyıldız, şunları dile getirdi:
“Taziyeye gitmek, halkla buluşmak, düğünlere katılmak, kadınların ve gençlerin ihtiyaçlarına dair toplantılar yapmak bizim suçumuz değil, görevimizdir. Biz, halkın sorunlarına kulak veren, yerinden yönetimi esas alan, katılımcı bir belediyecilik anlayışıyla hareket ettik. Ancak bu anlayış, halkın değil, devletin çıkarlarını merkeze alan zihniyeti rahatsız etti. Bizim daha adaylığımız bile kesinleşmeden kentte kayyım söylentileri dolaşmaya başladı. Bu da gösteriyor ki mesele biz değiliz; mesele halkın kendi iradesiyle yönetim hakkını eline almasıdır. Kayyım zihniyeti, halk iradesine düşman, hastalıklı bir anlayıştır.”
“BU DOSYA HEM BİZE HEM HALKA YAPILMIŞ BİR HAKARET”
Kayseri Bünyan Cezaevi’nden SEGBİS’le duruşmaya katılan yerine kayyım atanan Akdeniz Belediye Eş Başkanı Nuriye Arslan da, dava dosyasının yalan ve iftiralarla dolu olduğunu söyleyedi. Örgüt üyelerinden talimat aldıklarına dair ifade veren gizli tanıkların beyanlarını reddeden Arslan, şu savunmayı yaptı:
“Hem parti bünyesinde hem de belediye çalışmaları bünyesinde yaptığım bütün eylem ve faaliyetler yasal çerçeveye uygundur. Halkıma hesap veremeyeceğim hiçbir pratiğim olmamıştır. Bizim tutukluluğumuz büyük bir haksızlık ve hukuksuzluktur. Bizi tutuklamalarına rağmen hala rahat vermediler. Tarsus Cezaevi’nden Kayseri’ye sürgün edilirken 5 saat boyunca ringte bekletildim. Birçok sağlık sorunum olmasına rağmen ailemden uzak bir yere sürgün edildim. Buradan da görülüyor ki cezalandırma hukuki yürütülmüyor. 2016’dan bu yana halkımızın iradesi gasp ediliyor. Bu kayyım zihniyeti yalnızca bize değil, ana muhalefet partisine karşı da harekete geçmiş durumda. Belediyeleri kayyım eliyle talan ediyorlar. Öte yandan iddianamede önümüze suç diye konulan ‘sözde eş başkan’ ifadesi kadın düşmanı bir zihniyetin tezahürüdür. Toplum tarafından bu kadar kabul edilen eş başkanlık sisteminin illegalize edilmesini kabul etmiyorum.”
Ayrıntılar gelecek…
FATOŞ SARIKAYA/MERSİN
İLGİLİ HABERLER
Akdeniz Belediyesi’ne kayyım atandı
Keskin Bayındır Akdeniz Belediyesi önünden seslendi: Halk belediyesini geri alacak
 
						 
			 
											
Yoruma kapalı.