Alevi Haber Ajansi

Akademisyen İsmet Konak: AKP iktidarının artık halkla gönül bağı kurması imkansız-VİDEO

PİRHA-AKP’nin paradigmasının 31 Mart Yerel Seçimlerinde iflas ettiğini belirten Akademisyen İsmet Konak, “31 Mart seçimlerinin sonucu kitlelerde ümit, umut ve sevinç yarattı. Halkta bir değişim talebi var ve bu durum 31 Mart’ta sandığa yansıdı. Şu an AKP iktidarı büyük bir çıkmazın içerisinde. AKP iktidarının artık halkla gönül bağı kurması imkansız” dedi.

31 Mart 2024 Yerel Seçim sonuçları muhalefet partilerinin kazanımı ile sonuçlandı. MHP destekli AKP Hükümeti, birçok ilde belediyeleri kaybederken, Kürt illerinde ise taşımalı oylar toplumun tepkisini çekti.

Akademisyen İsmet Konak, 31 Mart seçimlerinde çıkan sonucu PİRHA’ya değerlendirdi.

“HALK, 31 MART’TA AKP’NİN ÜZERİNDEN SİLİNDİR GİBİ GEÇTİ”

AKP’nin paradigmasının 31 Mart’ta iflas ettiğini belirten İsmet Konak, “21 yıl sonra AKP iktidarı da MYK toplantısında bunu kabul etmişti. AKP rejimi 9 yıldır halkın üzerinden silindir gibi geçti ancak 31 Mart seçimlerinde halk AKP’nin üzerinden silindir gibi geçti” dedi.

AKP’nin, halkın müştereklerine saldıran bir rejim yarattığını belirten Konak, “AKP, halkı son damlasına kadar sağılması gereken bir inek olarak görme küstahlığına sahip ve bu küstahlık sandıkta cezasını çekti. 1 yıl önce genel seçimler olmuştu ve bu seçimlerde Erdoğan rejimi iktidarını konsolide etmiş gibi gözükmüş ve hiç yıkılmayacak gibi bir imge oluşturmuştu. Dolayısıyla iktidara muhalif olan kesimde bir ümitsizlik yaratmıştı. AKP’ye oy verenlerde ise ekonominin iyileşeceğine yönelik bir beklenti vardı ancak bu beklentiler karşılık bulmadı” diye konuştu.

“DEĞİŞİMİN OLMASINI SAĞLAYAN EN ÖNEMLİ FAKTÖR YOKSULLUK”

Akademisyen İsmet Konak, 31 Mart’ta yapılan seçimlerde değişimin olmasını sağlayan en önemli faktörün yoksulluk olduğunu vurgulayarak şöyle devam etti:

“Ülkedeki ekonomik buhran derinleşti ancak AKP iktidarı bu konuda bir önlem almadı. İkinci önemli etken ise genel seçimlerden sonra CHP’de bir kongre oldu ve CHP daha muhafazakar, milliyetçi bir kimliğe büründü. Hem Ekrem İmamoğlu hem de Özgür Özel’de tecessüm eden bir kimlik ve bundan sonra AKP’nin tabanı artık bu iki figüre kendini daha yakın hissetmeye başladı. Daha önce CHP’nin başında olan Kılıçdaroğlu’nun sahip olduğu etnik ve dini kimliği AKP’nin tabanında pek kabul görmüyordu. Dolayısıyla bundan sonraki süreçte CHP daha fazla kabul görecektir. Zaten bu kentlerde seçim sonucu da bunu gösteriyor.”

“AKP İKTİDARI BÜYÜK BİR ÇIKMAZIN İÇERİSİNDE”

31 Mart seçimlerinin başarısının sadece CHP’nin başarısı olmadığını ifade eden İsmet Konak, “Seçim başarısında DEM Parti ve bileşenlerinin de ciddi bir etkisi var. 31 Mart seçimlerinde kent uzlaşısı politikası uygulandı ve bu politika içerisinde birçok kentte CHP’ye destek verildi ve saray rejimi geriletildi. Bu bir taktikti, bu tür taktikler seçimlerde uygulanır. 31 Mart seçimlerinin sonucu kitlelerde ümit, umut ve sevinç yarattı. Halkta bir değişim talebi var ve bu durum 31 Mart’ta sandığa yansıdı. Şu an AKP iktidarı büyük bir çıkmazın içerisinde. Erdoğan, seçimden sonra ‘Halkla gönül bağımızı kuvvetlendirmemiz lazım, yoksa toparlanamayız ve güneşe karşı olan buz gibi eririz’ diyor. Ancak AKP iktidarının artık halkla gönül bağı kurması imkansız” diye belirtti.

“KÜRT İLLERİNDE HALKIN İRADESİ YOK SAYILDI”

31 Mart’ta Kürtlerin yaşadığı kentlerde Erdoğan rejimine karşı halkın büyük bir reaksiyon gösterdiğini ve büyük bir coşkuyla sandıklara gittiğini vurgulayan Konak, şunları kaydetti:

“Ancak Erdoğan rejiminin bazı oyunları, senaryoları, taktikleri neticesinde Bitlis ve Şırnak’ta istenen sonuç alınamadı. AKP iktidarı buralara taşımalı seçmen, polis ve asker götürdü. O yüzden halkın iradesi yok sayıldı, ayaklar altına alındı. 21. yüzyılda Türk ulus devleti ciddi bir bekâ ve adaptasyon sorunu ile karşı karşıya. AKP iktidarı yeni Osmanlı politikasını uygulamaya çalışıyor. Kürt illerinde ve Kürdistan’ın diğer parçalarında bunu görebiliyoruz. Bu politika Türk devletini bir noktaya götürmez.

Kürtlere boyun eğdirerek, onlara kulluk, köleliği zorlayalım diyerek bir politika uygulayalım derlerse kaybederler. Sonuçlar onlar için iç açıcı olmaz. Charles Darwin, ‘Zeki ve güçlü olan ayakta kalmaz, değişime adapte olan ayakta kalır’ diyor. Dolayısıyla Türk ulus devletinin 21. yüzyılın ruhuna uygun hareket etmesi lazım ve değişime adapte olması lazım. Yerinde yönetim, öz yönetim, ademi merkeziyetçilik, eşit yurttaşlık, hukukun bağımsızlığı ve ifade özgürlüğü gibi bu kavramları dikkate alarak refleks göstermesi gerekir. Eğer bunlara dikkat etmezse bekâ sorunu daha fazla derinleşecektir.”

Cihan BERK/DİYARBAKIR

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak