PİRHA-CHP Ankara Milletvekili Şenal Sarıhan, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin verdiği kararların bağlayıcı olduğunu hatırlatarak, AKP hükümetinin bu dersi zorunlu olmaktan çıkarması gerektiğini söyledi. Çocuklarının din dersini almasını istemeyen ailelerin, mahkemeye başvurmaları gerektiğini belirten Sarıhan, Antalya Kumluca’da Alevi ailenin zorunlu din dersine karşı açtığı davayı kazanmasının da emsal olacağını vurguladı.
Zorunlu din dersi uygulaması okullarda hala devam ediyor. Son olarak Antalya’da Alevi bir ailenin çocuklarının din kültürü ve ahlak bilgisi dersinden muaf tutulması için açtığı davada mahkeme yürütmeyi durdurma kararı verdi. AİHM’nin de bu yönde kararları varken AKP hükümeti hala din dersini zorunlu olmaktan çıkarmadı. Bu durum başta Aleviler olmak üzere kamuoyunun tepkisini çekiyor.
CHP Ankara Milletvekili Şanal Sarıhan, zorunlu din dersine ilişkin PİRHA’ya konuştu.
“AİHM’NİN KARARI BAĞLAYICI AMA HÜKÜMET UYGULAMIYOR”
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin zorunlu din dersinin kaldırılması yönünde verdiği kararı hatırlatan Sarıhan, “Bu karar bağlayıcıdır. Ancak AKP hükümetinin bu kararlar sonrası uygulamalarını biliyoruz ve yaşıyoruz” dedi.
“YEREL MAHKEMENİN KARARI EMSALDİR”
Antalya Kumluca’da Alevi bir ailenin zorunlu din dersine karşı açtığı davayı kazandığını hatırlatan Sarıhan, mahkemenin bu kararının emsal olduğunu belirtti.
CHP’li Vekil, “Çocuklarının zorunlu din dersi almasını istemeyen başta Aleviler olmak üzere aileler, mahkemeye başvurabilirler” diye konuştu.
ALEVİ AİLENİN DAVAYI KAZANMASI
Alevi bir aile Antalya Muratpaşa kaymakamlığına başvurarak çocuklarının din kültürü ve ahlak bilgisi dersinden muaf tutulmasını istedi. Kaymakamlık ise dersin zorunlu olduğunu belirtti.
Antalya 4’üncü İdare Mahkemesi’ne yürütmeyi durdurma talebiyle dava açan aile, dersin nesnel ve çoğulcu bir içerikle işlenmediğini, müfredatın tarafsız olmadığını, inançlarına ve felsefi görüşlerine aykırı biçimde din eğitimi verilmesinin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne aykırı olduğunu ifade etti.
Mahkeme, “Dava konusu işlemin uygulanması durumunda, davacı açısından telafisi güç veya imkansız zararların doğmasına neden olunacağı açıktır” derken, zorunlu din dersi için de ‘hukuka aykırılığı açık’ ifadesini kullandı.
Cebrail Arslan/ANKARA
Yoruma kapalı.