PİRHA- Cumartesi Anneleri Galatasaray Lisesi önündeki oturma eyleminin 626. haftasında 1995’te gözaltında kaybedilen Ahmet Sanır için adalet istedi.
Cumartesi Anneleri’nin “Failler belli kayıplar nerede?” şiarıyla başlattığı oturma eylemi 626. haftasında. Galatasaray Meydanı’ndaki eylemde bugün ise 1994’de gözaltında kaybedilen Ahmet Sanır için adalet talep edildi. Pankartın üzerine kırmızı karanfiller, barışı temsilen beyaz tülbentler ve Ahmet Sınır’ın fotoğrafı konuldu. Eyleme kayıp yakınları, HDP İstanbul Milletvekilleri Pervin Buldan, Hüda Kaya, Filiz Kerestecioğlu ile birçok insan hakları savunucusu katıldı.
23 yıl önce gözaltında kaybedilen 15 yaşındaki Ahmet Sanır için bir araya geldi. İlk konuşmayı HDP İstanbul Milletvekili Pervin Buldan yaptı.
“AHMET’İN BULUNMASI İÇİN BÜYÜK MÜCADELE EDİLDİ”
“Bizleri yönetenlere bir kez daha adalet çığlığımızı duyurmaya çalışıyoruz” diyen Buldan, “Yıllar önce Şırnak’ta kaybettiğimiz Ahmet Sanır’ın arkadaşları, ailesi ve mücadele arkadaşları Ahmet’in bulunması için büyük uğraşlar verildi” dedi. Şırnak’ta zulmün ve failli meçhullerin devam ettiğini belirten Buldan, “Ne yazık ki son bir buçuk yılda, Şırnak halkının görmediği zulüm uğramadığı şiddet kalmadı” ifadelerini kullandı. Buldan, “Bu baskılara rağmen Şırnak halkının ayakta durduğunu, mücadele ettiğini gördük” dedi.
“CİZRE HALKINDAN ANKARA’YA KATLİMCI POLİTİKALARINIZI TANIMIYORUZ”
Newroz’da Şırnak’ın Cizre ilçesinde bütün yıkımlara ve katliamlara rağmen yüreklere su serptiğini söyleyen Pervin Buldan, “Cizre halkı Ankara’ya sizlerin yıkım, yakım ve katliam politikalarınızı tanımıyoruz dediler” ifadesini kullandı. Ankara’nın 3 maymunu oynadığını vurgulayan Buldan, Şırnak halkının bu adalet çağrılarına, barış çağrılarına Ankara’nın bir kez daha sessiz kalmayı tercih ettiğini belirtti. Buldan, “Her şeye rağmen Şırnak halkı, barış, adalet, özgürlük ve kardeşlikten asla taviz vermeyeceğini herkese gösterdi. Mücadelemize devam edeceğiz” dedi.
“DOSYALARIMIZA İŞEM YAPILMADI”
“Kayıplarımızın cesetlerini bile vermeyen bu katillerden hesap sormak için buradayız” diyen gözaltında kaybedilen Kenan Bilgin’in abisi İrfan Bilgin, “Bu kayıp dosyalarımızı defalarca sunmamıza rağmen herhangi bir işlem yapılmadı. Şimdi kalkıp ‘dosyalar zaman aşımına uğradı’ diyorlar. Dosyalar işlem görmeden kapatıldı. Dosyaları kapatmasanız ne olacak, bu adalet sisteminizle, o korkunç adalet saraylarınızdan adalet mi çıkacak? Sizi teşhir etmek için, sorgusuz sualsiz gözaltına alınanlar ve yaşam hakkı ellerinden alınanlar için, bunu insanlara duyurmak için burada oturuyoruz” dedi.
“ERDOĞAN KENDİNE UYGUN ANAYASA YAPIYOR”
Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan’ın kendine uygun bir anayasa yaptığını söyleyen İrfan Bilgin, “Anayasa içine baktığımızda emekçiler, kürt halkı ve ezilenler için hiçbir şey yok. Bu sebeple biz bu anayasaya ‘Hayır’ diyoruz. Gün gelecek bunu yapanları yargı önüne çıkaracağız” diye konuştu.
“BARIŞ VE ADALET İSTİYORUZ”
“Ahmet Sanır ne suç işledi de cenazesi bile verilmedi?” diye soran İbrahim Demir’in kızı Deniz Demir, “Artık yeter, adalet ve barış istiyoruz” dedi.
“BEYAZ TOROS İLA GÖTÜRDÜLER”
626 haftasının basın metnini ise Ümit Tekay Dişli okudu.
“23 yıl önce 15 yaşında Ahmet Sanır ailesi ile birlikte Şırnak merkezine bağlı Gıron köyünde yaşıyordu” diyen Tekay Dişli, “1994 yılının Mart ayında Ahmet ve arkadaşları Şırnak Merkez’den köye yürürken yolda Beyaz Toros marka bir araçla karşılaştılar. Beyaz Toros’un içindeki silahlı iç kişi Ahmet’i döverek zorla araca bindirip götürdü” diye konuştu.
“ETKİN SORUŞTURMA YÜRÜTÜLMEDİ”
Tekay Dişli sözlerini şöyle sürdürdü:
“2008 yılının sonlarına doğru, 90’lı yıllarda JİTEM tarafından öldürülen çok sayıda kişinin Silopi ilçe sınırları içinde yer alan Sinan Lokantası ve BOTAŞ Askeri Tesisleri’nde asitle yakılıp gömüldüğü yönünde iddialar gündeme geldi. 57 kişi başvuruda bulundu. Bunlardan birisi de Sanır ailesiydi. Aile 16 Mart 2009 tarihinde Silopi Cumhuriyet Başsavcılığı’na verdiği ifadede söz konusu mezarın açılmasını ve kimliği belirsiz olarak defnedilen kişinin Ahmet Sanır olup olmadığına DNA testiyle tespit edilmesini talep etti. Ancak başvurunun üzerinden sekiz yıl geçti. Bu süreç zarfında etkin bir soruşturma yürütülmedi.”
HABERİN VİDEOSU
Yoruma kapalı.