PİRHA-Avusturalya Alevi Bektaşi Federasyonu, Erzincan İliç’te yaşanan çevre felaketi insanlığa ve doğaya karşı işlenmiş bir suç olduğuna dikkat çekerek, “En temel hak olan; her canlının sağlıklı bir doğada yaşam hakkının engellenmesine neden olan tüm hukuksuzluklardan vazgeçilmeli” çağrısında bulundu.
Erzincan’ın İliç ilçesinde Anagold Madencilik Sanayi ve Ticaret A.Ş.’ye ait siyanürlü altın madeni sahasında 13 Şubat’ta siyanür ve sülfürik asit dağı göçtü. 10 milyon metreküp toprak, 200 metrelik yamaçtan 800 metre boyunca aktı. İçişleri Bakanlığı, 9 işçinin toprak altında kaldığını açıklarken, 4’üncü gününde kayıp işçilere ulaşılamadı. Dereye akan toprağın kaldırılmasının aylar sürebileceği belirtilirken, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar ise, patlama sonucu “En az 400 bin kamyona ihtiyaç var” diyerek, kayıp işçilere ulaşılmasının zor olacağını itiraf etti.
Kamuoyu tarafından sorumluların açığa çıkartılıp yargılanması, ortaya çıkan felaketin ez aza indirilmesi için iktidara çağrılar yapılırken, Avustralya Alevi Bektaşi Federasyonu (AFA) yazılı açıklama yayınladı.
“DOĞADA, İNSANDA VE HAYVANDA KALICI ETKİLERİ OLACAKTIR”
“Erzincan İliç’te yaşanan çevre felaketi insanlığa ve doğaya karşı işlenmiş bir suçtur!” başlıklı yapılan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
“Erzincan İliç ilçesinde, ANAGOLD Madencilik tarafından işletilen altın çıkartılan maden ocağında gerçekleşen felaketten dolayı büyük bir üzüntü duyuyoruz.
Siyanür, kimyasalıyla ayrıştırma yapılan madendeki meydana gelen büyük felakette göçük altında kalan madencilerin halen kurtarılamaması, yetkililerin elle tutulur bir açıklama yapmayarak sorumluluğu almamaları, yardıma gelmek isteyen arama kurtarma ekiplerinin devlet tarafından bizzat engellemesini kaygıyla izliyoruz.
Yaşanan bu felakette, sülfürik asit ve siyanür içeriğine sahip tehlikeli olan kimyasalların Fırat Nehri boyunca dağıldığı bilim insanları tarafından tespit edilmiştir. Felaketin şu anki zararlarının yanı sıra uzun vadeli tıpkı Çernobil’de olduğu gibi doğada, insanlarda ve hayvanlarda kalıcı etkileri olacağını, başta o bölge olmak üzere tüm Türkiye’nin doğasını ve can güvenliğini tehdit edeceği aşikardır.”
“TÜM HUKUKSUZLUKLARDAN VAZGEÇİLMELİ”
Tüm bunları dikkate alarak AKP/MHP iktidarını ve yetkili organlarına seslenilen açıklamanın devamında “Bir an önce madende göçük altında kalan işçilerin kurtarılması ve o bölgede yaşayanların can güvenliğinin sağlanması, siyanür ve sülfürik asit kimyasallarının yarattığı tahribatın önüne geçilmesi için çalışmaların çok yönlü yapılmasını, bir an önce altın madenleri gibi madenlerin kapatılması ve bu madenlerin iyileştirilmesini, yetkililerin sorumluluk almasını ve en temel hak olan; her canlının sağlıklı bir doğada yaşam hakkının engellenmesine neden olan tüm hukuksuzluklardan vazgeçilmeli” çağrısında bulunuldu.
PİRHA/AVUSTRALYA
Yoruma kapalı.