PİRHA- Adıyaman’da ‘Depremde değişen hayatlarımız’ konulu panel yapıldı. TTB Merkez Konseyi Üyesi Dr. Ali Kanatlı, “Temiz hava yok. Beton santralleri, taş ocakları her tarafta. Temiz gıda yok, temiz su yok. Güven yok, servis yok, para yok, yiyecek yok. 22. ayda işte bu durumdayız” dedi.
‘Depremde değişen hayatlarımız’ konulu panel, Adıyaman Ticaret ve Sanayi Odası Konferans Salonu’nda yapıldı. Panele Prof.Dr. Mehmet Zencir, Dr. Ali Kanatlı, Doç.Dr. Erdal Yavuz, Doç.Dr. Atilla Tekin, Rengin Hüsniye Kılınç katıldı.
“22. AYDA TEMİZ HAVA, TEMİZ SU, TEMİZ GIDA YOK”
Devleti yönetenlerin vatandaşı düşünmediğini, bunu yaşanan tüm depremlerde gördüklerini belirten Türk Tabipler Birliği (TTB) Merkez Konseyi Üyesi Dr. Ali Kanatlı, “Hatay’da 177 tane konteyner kent var ve bunlarda 227 bin insan yaşıyor. Adıyaman’da sanırım 20 bin metrekare içinde 80 bin insan yaşıyor. 20 bin metrekare içinde yaşayan bu insanların sorunlarını tahmin edersiniz. Özellikle kadınların 20 bin metrekare içinde nasıl yaşayacağını. Anne sabahleyin uyanacak çocuğunu okula gönderecek servis varsa, hadi servis de yok. Okullaşma da azaldı, çocukların artık okula gitmediğini görüyoruz. Çünkü güven yok, servis yok, para yok, yiyecek yok. 22. ayda işte bu durumdayız” dedi.
Hatay’daki konteyner kentlerin durumuna değinen Kanatlı, “Konteyner kentte iki gündür su yok. İnsanlar su kuyruğunda su tankeri gelmiş. İçindeki suyun ne derece sağlıklı olduğunu da bilmiyoruz. Birçok konteyner kentimizde elektrik kesintileri, su kesintileri var, internetin gelmediği birçok yer var. Düzenli değil. Temiz hava yok. Beton santralleri, taş ocakları her tarafta. Temiz gıda yok, temiz su yok” diyerek zor yaşam koşullarını anlattı.
“AFETLERDE SAĞLIK TARTIŞMASINI TEK BAŞINA HEKİMLER YAPAMAZ”
Afetlerde sağlık tartışmasını tek başına hekimlerin, sağlıkçıların yapamayacağını ifade eden Türk Tabipler Birliği (TTB) Afetlerde Sağlık Hizmetleri Yönetimi Akademisi’nden Prof.Dr. Mehmet Zencir, “Tüm toplumla birlikte yapılması gerekir diye bu akademiyi kurduk ve bu akademide çalışmalarımızı genişletmeye çalışıyoruz” dedi.
“İNTİHAR, MADDE KULLANIMI VE ŞİDDET OLAYLARI ARTTI”
Yaşadıkları sorunlara değinen Adıyaman Tabip Odası Başkanı Doç.Dr. Erdal Yavuz, şunları kaydetti:
“Hekim sorunlarımız var. Sağlık tesisleriyle ilgili sorunlarımız var. Yine tıp eğitimi ilgili asistan hekim sorunları var. Barınmayla ilgili sorunlarımız, çevre sağlığı, altyapı, birinci basamak sorunları gibi birçok sorunlarımız devam etmekte. Tabii toplumsal sorunlarımız hepimizi ilgilendiren, her alanı ilgilendiren sorunlar. Psikiyatrik sorunlar, intiharlar, madde kullanımı ve şiddet olaylarının ilimizde arttığını görüyoruz.”
“DEPREMZEDELERİN YÜZDE 77’SİNİN DEPRESYON BELİRTİLERİ TAŞIDIĞI GÖRÜLMÜŞ”
Adıyaman’da depresyonla ilgili bir tarama yapmadıklarını vurgulayan Adıyaman Üniversitesi, Psikiyatri Ana Bilim Dalı Başkanı Doç.Dr. Atilla Tekin, Maraş bölgesinden bir taramanın bulgularını paylaşarak şunları kaydetti:
“Üçüncü aydan sonra depremzedelerin yüzde 77’sinin klinik olarak depresyon tanı kriterlerini karşılamasa bile depresyonun belirtilerini taşıdığı gösterilmiş. Bu çok yüksek bir oran. Niye? Çünkü Marmara depreminden sonra birinci yılın sonunda depresyon yaygınlığı üçte bir oranındaydı. Öyle tahmin ediyorum ki yine bu oran Marmara depremine göre çok daha yüksek olacaktır. 6 Şubat depremlerinden etkilenen depremzedelerin yüzde 75’inden fazlasında depremden sonra sigara kullanımının arttığını, yüzde 31,7’sinin ise alkol kullanımının arttığını ifade ediyor. Bu arada bu çalışmanın data seti verileri Adıyamanlı depremzedelerden oluşuyor. Onu da ifade etmek istiyorum. Tamam deprem çok böyle kitlesel etkisi olan bir doğal afet ama peki ne oluyor? Yani hani depremden etkilenmiş bireyler ya da depremden etkilenecek bireylerde, depremden sonra ruh sağlığı problemiyle karşılaşma olasılığının çok daha fazla olduğunu bize gösteren bazı risk faktörleri var. Bunların en önemlileri, üzerinde en fazla uzlaşılmış olanlarını buraya koydum. Eğer geçmişte bir psikiyatrik rahatsızlığınız varsa, yani iyileşmiş olsanız bile geçmişte bir travmatik yaşam olayına maruz kaldı iseniz ve yalnızsanız, yani sosyal desteğiniz zayıf ise bu sizin deprem gibi bir doğal afetlerden sonra ciddi psikiyatrik problemler yaşama olasılığınızın toplumun geri kalanından daha yüksek olduğu anlamına gelir.”
İktidarların çıkar uğruna neleri nasıl heba ettiğini çok net gördüklerinin altını çizen Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) Adıyaman Şubesi Eş Başkanı Rengin Hüsniye Kılınç ise şunları ifade etti:
“Savaş gibi, yoksulluk gibi doğal afetler gibi insanca yaşamanın önüne geçen şeylerin aslında çok önlenebilecekken, nasıl başımıza geldiğini gördük. Bizleri deprem öldürmedi. Orada aslında bu denetimsiz kalan, iktidar eliyle oluşturulan sermayeye verilen denetimsizlik gibi, aslında bu yapılar bizleri öldürdü.”
PİRHA/ADIYAMAN
Yoruma kapalı.