PİRHA-Malatya’da Alevi yurttaşların evlerinin işaretlenmesinin ardından Ermeni Kurtuluş Kilisesi Derneği’nin taşlı saldırıya uğraması olaylarını değerlendiren DAD Adıyaman Şube Eş Başkanı, “Bu ülkede sanki birileri bu toprakları bize bahşetmiş gibi bir zihniyetle yaklaşıyor. Bizi bir misafir gibi ya da mülteci gibi gören bir anlayış var” dedi.
Haberin Videosu
Malatya’da Alevi yurttaşların evlerinin işaretlenmesinin yankıları devam ederken, Ermeni Kurtuluş Kilisesi Derneği’nin taşlı saldırıya uğraması başta Aleviler olmak üzere toplumun birçok kesimi tarafından tepki ile karşılandı.
Alevi dernekleri ve cemevleri bu yaşanan olayları yaptıkları basın toplantıları ve açıklamalarıyla kınarken, Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) Adıyaman Şube Eş Başkanı Celal Demirci, yaşanan olaylarla ile ilgili PİRHA’ya açıklamalarda bulundu.
“BU YENİ BİR ŞEYİN BAŞLANGICI DA OLABİLİR”
Demirci, “Malatya’da yaşanan bu olaylar uzun bir sürecin ardından gelinen noktadır. Bu ülkede sanki birileri bu toprakları bize bahşetmiş gibi bir zihniyetle yaklaşıyor. Bizi bir misafir gibi ya da mülteci gibi gören bir anlayış var” diyerek şunları kaydetti:
“Bu anlayışı geliştiren hep ötekileştiren, düşmanlaştıran ve çatıştıran bundan nemalanan, bununla iktidarlaşan yapıların ve anlayışların ülkeyi getirdikleri noktadır. Bu yeni bir şeyin başlangıcı da olabilir. Daha önceki yıllarda Adıyaman’da da benzeri bir durum yaşanmıştı. Bundan daha önceki 12 Eylül’deki darbe koşullarını oluşturmak üzere Maraş’ta yaşanan katliam insanların belleğindedir. Ben de bu katliamın mağdurlarındanım, annem yaşamıştı o katliam sürecini. Daha sonra Terolar’da yaşanan durum yakın zamanda. Hukukdışı, tamamen tarafgirlik üzerine geliştirilen bir siyasal süreç, ısrarla bir tarafı düşman gören bir yapılaşma var. İnşallah bu süreç yeni bir darbe koşullarını oluşturma girişimi değildir. Yeni bir katliama çanak açacak anlayışla yapılmamıştır.”
“BÜTÜN HALKLAR BU ÜLKENİN SAHİBİ VE ORTAKLARIDIR”
Celal Demirci, Bu Ülkenin Alevisi, Sünnisi, Türk’ü, Kürt’ü bütün ötekileştirilen halklar ve inançlar bu ülkenin sahibi ve ortaklarıdır. Bu topraklar bize atalarımızın mirası, onlardan kaldı. Anılarımızla, mezarlarımızla geçmişimizle bir gelecek kurmak istiyoruz. Barış ve kardeşlik içinde herkesin kendi inancıyla kültürüyle diliyle eşit bir şekilde yaşadığı bir ülke istiyoruz. Bunun çabası içinde olacağız. Bu ülkenin Alevisi de, Sünnisi de diğer yapıları da bunun çabası içinde olacaklardır” diye konuştu.
Umarım Malatya’da da özelikle Sünniler üzerinden geliştirilmeye çalışılan bu tavrın Sünnilere ait olmadığı gerçeğini gören bir yaklaşımla Sünniler de buna taraf olmayacaktır. Yine eşit bir şekilde kardeşçe huzur içinde yaşamaya devam edeceklerdir” diye konuştu.
Mustafa YÜKSEL/ADIYAMAN
Yoruma kapalı.