PİRHA- Adana Teberler Derneği Başkanı Suat Kömür, büyük ekonomik sıkıntı yaşamalarına rağmen her yıl Hacıbektaş’a niyaz olmaya gelen Abdalların yaşadıkları sorunları anlattı. En önemli sorunlarının barınma olduğunu ve polisin saldırısına maruz kaldıklarını söyleyen Kömür, “Sürekli ötekileştiriliyoruz. Temel ihtiyaçlarımızın sağlandığı, çadır kurabileceğimiz bir yer istiyoruz sadece. Ama bizi yıldırmak için bilinçli olarak yapmıyorlar” dedi.
Adana Teberler Derneği Başkanı Suat Kömür, büyük ekonomik sıkıntı yaşamalarına rağmen her yıl Hacıbektaş’a niyaz olmaya gelen Abdalların yaşadıkları sorunları PİRHA’ya anlattı.
Her yıl Hacıbektaş’a yüzlerce Abdalın geldiğini söyleyen Kömür, en önemli sorunlarının barınma olduğunu ve bu sorunun çok basit bir şekilde istenirse hemen çözülebileceğini belirtti.
Yetkililerin gösterdiği yerde çadır kurmalarına rağmen polisin saldırısına maruz kaldıklarını da aktaran Kömür, bilinçli olarak dışlandıklarını ancak hiçbir baskının Abdalları Hacıbektaş’a gelmekten vazgeçiremeyeceğini vurguladı.
“35 YILDIR BURAYA GELİYORUZ VE HER YIL AYNI SORUNLARI YAŞIYORUZ”
Adana’daki Teberlerin, Abdalların temsilcisi olan Suat Kömür, Hacıbektaş’ta her yıl aynı sorunları yaşadıklarını ifade etti. Kömür, pandemiden bu yana katılımın en fazla olduğu yılın bu yıl olduğunu belirterek, “Yoğun bir Abdal Alevi katılımı söz konusu. 3 gün içerisinde 50 bine yakın Abdal Alevi burayı ziyaret edecek. Bizler buraya 35 yıldır gelip gidiyoruz. Her yıl aynı sorunları yaşıyoruz. Burada her zaman ötekileştirilmeye maruz kalıyoruz. Çadır kuruyoruz, kurdurmuyorlar. Barınacak yer istiyoruz yer göstermiyorlar. Buraya gelen insanlar şartlanarak geliyorlar. Abdallar genelde yoksul insanlar. Hacıbektaş’a gideceğim diye şartlanıyorlar ve para biriktiriyorlar. Bütün birikimleri ile de buraya geliyorlar. Abdalların en önemli sorunu barınma sorunu. İnsanlar barınacak yer bulamadıkları zaman kamp çadırları alıyorlar ve uygun buldukları yerlere, kimseye zarar vermeyecek şekilde kuruyorlar. Bu durum da şehirde nedense yetkililerin gözüne batıyor” diye konuştu.
“POLİS, KAHVALTI YAPAN ABDALLARIN ÇADIRLARINI DAĞITIP, HAKARETLER ETMİŞ”
‘Bizi yıldırmaya çalışıyorlar. Açık açık gelmeyin diyorlar’ diyen Kömür, sözlerine şöyle devam etti:
“Diğer Alevilerin gözünde Abdallara karşı bir ön yargı yaratmaya çalışıyorlar. Bunlar Abdal, bunlar Çingen, bunlar hırsızlık yapar, diyorlar. Herkesin bu gözle Abdallara bakmasına neden oluyorlar. Bu yıl buraya geldiğimizde 5-6 dernek olarak belediye başkanıyla görüştük. Çadırlar bizden, bu çadırlarımızı kurabileceğimiz bir yer verin, dedik sadece. Ama belediye başkanı bunu çözemedi. Hala çözülmüş de değil. Çeşitli illerden 10 otobüs geldi şu an. Bu insanları barındıracak yer bulamıyoruz ve yetkililerden bir çözüm üretmesini bekliyoruz. Belediye çadır kurmamız için Babapınar diye bir köyü adres gösterdi. Biz de gittik gösterilen alana çadırlarımızı kurduk. Ancak daha sonra köylülerin şikayet ettiği gerekçesiyle polisler geldi ve sabah kahvaltı yapan Abdallara müdahale etti. Çadırlarını dağıttı. Hakaret etmişler ve insanların çadırlarını başlarına yıkmışlar. Orayı dağıtarak şiddetin bir türlüsünü uygulamış oldu polis. ‘Buradan gidin, şehir içine çadır kurmak yasak, şehrin dışına gidin. Biz mi çağırdık sizi, gelmeyin’ gibi laflar etmişler.”
“DÜN GELEN ABDALLAR KESİMHANEDE YATMAK ZORUNDA KALDI”
Sürekli bu şekilde dışlandıklarını ve ötekileştirildiklerini vurgulayan Kömür, 3 gündür sorunlarını dile getirmeye, seslerini duyurmaya çalıştıklarını aktardı.
Abdalların, Hacıbektaş’a inançlarının ritüellerini yerine getirmek için geldiklerini ve maddi anlamda çok fazla zorluk yaşadıklarını kaydeden Kömür, “Evinde ekmeği olmasa bile 3 ay çalışıyor, biriktiriyor ve gelip burada niyaz oluyor. Barınmanın yanı sıra su sorunu da yaşıyoruz. En temel ihtiyaçlarımızı karşılayamıyoruz. Dün gelenler kesimhanede yatmak zorunda kaldılar. Hiç hijyenik olmayan durumlarda yaşamlarını idare ettirmek zorunda kalıyorlar. Çünkü nereye gitseler dışlanıyorlar ve yerlerinden ediliyorlar. Abdallar kimseden bir şey istemiyor. Bize dokunmayın başka bir şey istemiyoruz. Yani gölge etmeyin başka ihsan istemez diyoruz. Bu insanlardan vergi alınıyor. O zaman niye dışlıyorsunuz? Belediye Başkanı çözüm bulsun diye girişimlerde bulunduk. Şimdi yine aynı köye çadır kurmamız için bizi yönlendirdiler. Oradaki köylüler de bizim orada çadır kurmamızı istemiyor. Geldiler ve bize sataştılar. Orada durursak kavga çıkacak, kan dökülecek. Bunu da istemediğimiz için o köye gitmek istemiyoruz. Şimdi aradılar ve tekrar aynı yere çadır kurmamızı, güvenlik görevlisi ve polislerin de orada bekleyeceğini belittiler. Biz böyle bir çözüm istemiyoruz” dedi.
“İSTERLERSE ÇADIR KURMAMIZ İÇİN BİR ALAN AYIRABİLİRLER”
Hacıbektaş’ta yapılan etkinliklerin tarihlerinin önceden belli olduğunu, buraya Abdalların barınması için temel ihtiyaçlarını karşılayacak bir yer ayrılabileceğini dile getiren Kömür, şunları anlattı:
“İsterlerse çadır kurmamız için bir alan ayırabilirler. Oraya bir su çekebilirler ve mobil bir tuvalet koyabilirler. Çok basit ama bunu bilinçli olarak yapmıyorlar. Bunu bir yıldırma politikası olarak uyguluyorlar. Bu etkinliklere elit insanlar gelip gitsin istiyorlar. Abdalları öyle görmüyorlar, yakıştırmıyorlar buraya. İnançtan ziyade görünüşe önem veriyorlar.
“BU POLİTİKALAR BİZİ YILDIRAMAZ, HER YIL GELMEYE DEVAM EDECEĞİZ”
Belediye Başkanıyla yüz yüze görüşemedik. Bizimle 5 dakika görüşme lütfunda bulunmadı. Biz buranın yetkililerinden, mülkiye amirlerinden, belediye başkanından her yıl geldiğimizde çeşmesi olan, tuvaleti olan, bir çadır kurma alanı vermelerini istiyoruz. Buraya her yıl geliyoruz ve en az 3 gün kalıyoruz. Onu bile bize çok görüyorlar. Şunu da söylüyorlarmış, bunlara çadır alanı verirsek bunlar burada kalır, gitmezler. Burada Hacı Bektaş Veli Hünkar efendimizin türbesi olmasa Hacıbektaş’tan kimse arabayla bile geçmez, dolanıp geçerler. Öyle bir yer. Biz kendilerinden atla deve istemiyoruz, imkansız bir şey istemiyoruz. Barınma yeri istiyoruz sadece. Alevi kurumları ile de görüştük, konuştuk. Onlar da görüşmeler yaptıklarını söylüyorlar. Kim ne yaparsa yapsın biz Abdallar yılmayacağız. Her yıl buraya gelmeye devam edeceğiz. 2 gün dışarıda kalırız, bununla kimse ölmez. Polis müdahalesi de bizi korkutmaz. İnsanları dışlamasınlar, insanları hor görmesinler, ayrımcılık yapmasınlar. Türkiye’de 2 milyon Teber Abdal nüfusu var. Bunların bir milyonundan fazlası seçmen nüfusu. Kimse bizi yok sayamaz. Yarın seçim olduğunda da kapımıza gelmesinler.”
Melis CİDDİOĞLU/HACIBEKTAŞ
Yoruma kapalı.