PİRHA-Gazeteciler Türkiye’de tarihi bir ana tanıklık ediyor. Gazeteler ve televizyonlar ‘Adalet’ yazıp çekerken, 160’dan fazla gazetecinin cezaevinde olduğu böyle bir dönemde adalet kavramı gazeteciler için de kıymetli. Adalet Yürüyüşü’nü günlerdir takip eden gazetecilerle yürüyüş boyunca konuştuk. Yol boyu yaşadıkları sorunları ve bu yürüyüşün Türkiye tarihi açısından önemini anlattılar.
HABERİN VİDEOSU
Adalet Yürüyüşü’nde en çok mesafe kat edenler gazeteciler olsa gerek. Haber takibi yapmak, fotoğraf çekmek, özel haberler üzerinde çalışmak için her defasında kortejin bir önünde bir arkasında yürüyorlar. Kameramanlar ellerinde ağır kameraları ile en iyi görüntüyü kaydetmeye, fotoğrafçılar her anı yakalamak için var gücü ile çalışıyor. Kılıçdaroğlu’ndan fotoğraf alabilmek için verilen mücadele ise başka bir noktası.
“BU YÜRÜYÜŞE TANIKLIK ETMEMEK DÜŞÜNÜLEMEZ”
Gazeteci-Yazar Şükrü Küçükşahin, yürüyüşün beşinci gününden itibaren hem haber takibi yapan hem de adalet yürüyüşüne destek veren 35 yıllık gazeteci. Türkiye’deki pek çok siyasi lideri takip etmiş olan Küçükşahin, bu yürüyüşün Türkiye için önemli siyasi ve demokrasi yürüyüşü olduğunu söyledi. Küçükşahin, “Bu yürüyüşe tanıklık etmek bu yürüyüşte olmak ve adalet kavramını ele aldığımızda bu yürüyüşe katılmamak düşünülemezdi. Türkiye’de bir adalet sorunu olduğunu herkes dile getiriyordu ve bunu oranlarsak yüzde 70 gibi yüksek bir oranla adalet talebi dile getiriliyordu. Yürüyüşün en önemli kazanımlarından birisi çok büyük kamuoyu yaratmasıdır. Ayrıca dünya bu yürüyüşe çok fazla ilgi göstermiştir ve bu yürüyüş Türkiye’deki adalet probleminin olduğunu tüm dünyaya göstermiştir” dedi.
ADINDA ‘ADALET’ OLAN BİR HÜKÜMETİN YÖNETİMİNDE ADALETİ ARAMAK
Adalet kavramına da değinin Küçükşahin 9 Temmuz’da gerçekleşecek büyük mitinge şu sözlerle vurgu yaptı:
“Türkiye Adalet ve Kalkınma Partisi hükümeti yönetimindedir ama ne yazık ki isminde adalet olan bir parti ile Türkiye adaleti aramaktadır. Bu yürüyüşün devamındaki en önemli şey ise İstanbul’daki karşılamadır ve bu nedenle İstanbul’daki karşılama iktidara bir mesaj anlamını taşımaktadır.”
Bir haftadan fazladır Adalet Yürüyüşü’nü takip eden Dicle Haber Ajansı muhabirlerinden Yasin Kobulan da, “Bu yürüyüşün en önemli noktası tarihi bir yürüyüş olmasıdır ve biz basın mensupları olarak bu tarihi günlere şahit olmaktayız. Bu CHP’nin yürüyüşü olmaktan çıkıp tüm Türkiye halklarının bir araya geldiği bir eyleme dönüştü” ifadelerini kullandı.
SICAKLAR KAMERAMANLAR İÇİN DAHA DA ZORDU
Habertürk kameramanı İbrahim Tozbey de 4 kilodan fazla kamerasıyla kilometreler kat ediyor. Adalet Yürüyüşü’nü 6. gününden itibaren takip etmeye başlayan Tozbey’i, sıcak ve zor şartların kendisini epey yorduğu gözleniyor.
Tozbey yine de yürüyüşün az sorunla devam ettiğini şu sözlerle dile getirdi:
“Olumsuz yönleri de var çevredeki protestoların varlığı rahatsız ediyor. Bir gazeteci olarak ise bu yürüyüşün tarihi bir önemi var hem kilometre olarak hem de anlamı bakımından önemli ve bu yürüyüşü olumlu karşılıyorum.”
İLK GÜNDEN BU YANA TAKİPTE
Güvenpark’tan yürüyüşü takip etmeye başlayan Habertürk muhabiri Ömer Topsakal ise ilk üç günden sonra yorulmamayı öğrendiğini söylüyor. CHP Lideri Kılıçdaroğlu’ndan birkaç kilometre eksik yürümüş, o da haber yapabilmek için verilen molalarda.
Topsakal, tarihi bir yürüyüş olarak nitelendirdiği eylemin büyük miting ile daha da anlam kazanacağını düşünüyor:
“Bu yürüyüş benim şahsi gazetecilik tarihimde de önemli bir yer alıyor. Bu yürüyüşte beklenen adalet ne duruma gelecek bu önem taşımaktadır. Yürüyüşten sonraki kazanımların olup olmayacağını, başarının ipuçlarını büyük adalet mitingi verecektir. Yürüyüş istikametindeki protestoların karşılık bulmaması da yürüyüşün dışında ülke açısından da çok önemliydi. Ve Pazar günü gerçekleşecek miting bu yürüyüşün nasıl bir noktaya varacağını gösterecek.”
“GAZETECİLİK MESLEĞİ İÇİN BU YÜRÜYÜŞ ÖNEMLİ”
Evrensel Gazetesi Muhabiri Meltem Akyol da şöyle konuştu:
“Bu yürüyüş gösterdi ki Türkiye’de üzerinde ortak düşünülebilecek meseleler beraber çözülebilir. Demokrasi için bir araya gelmeyecek insanlar bu yürüyüşte bir araya geldiler. Bu yürüyüş önemli tabii ki ancak biz gazeteciler olarak 9 Temmuz ve sonrası için nelerin olabileceğini görmek daha önemli. Çünkü gazetecilik mesleği açısından da bu yürüyüşün kazanımları önemli olacaktır. 170’e yakın gazeteci şu anda cezaevinde Ve çoğunun iddianamesi hazırlanmamış durumda ve bir iddianame yaklaşık 5-6 ay sonra hazırlanıyor gazetecilerin yaptıkları haberler yüzünden yargılandıkları bir dönemdeyiz ve bu yüzden gazetecilik mesleği için bu adalet yürüyüşü önemli olmaktadır. Muhalif kim varsa ihraç edildi. Türkiye’de adalet çok önemli bir yere oturuyor. Adalet kavramı tartışmalı. Ne dersek diyelim yürüyüş Türkiye açısından önemli bir yere oturuyor. Biz gazeteciler uzun zamandır kaygıyla takip ediyorduk. Çünkü ben bir süre önce çıkarılan KHK ile kapatılan Hayat Tv’de çalışıyordum. Dolayısıyla adalet, hukuk kritik bir yere oturuyor. Türkiye böyle bir karanlık dönemden geçerken tarihine geçecek bir eylem gerçekleşiyor. 2018 seçimlerine OHAL ile gitme olasılığı gündemdeyken, KHK ile her gün yeni mağduriyetler yaşanırken bundan sonra demokrasi güçleri nasıl birleşecek bunu yaşayarak göreceğiz. Bu yürüyüş sadece burayla sınırlı kalmamalı ve devam etmelidir.”
UNUTULMAZ KARE: NURİYE VE SEMİH İÇİN YÜRÜYEN YAŞLI AMCA
“Asfaltta ve sıcakta yürümek insanı zorluyor” diyen Artı Televizyonu muhabir ve kameramanı Refik Tekin de, bu yürüyüşte en çok dikkatini çeken detayı şöyle anlattı:
“Yürüyüşün ilk günlerinden bugüne kadar Nuriye ve Semih için yürüyen bir amca var. Kendi bakkalını kapatmış gelmiş. Yürüyen bir adam. Bir gazeteci olarak bu insanı görünce çok duygulanıyorum. Büyük bir içtenlikle, samimiyet ile Ankara’dan İstanbul’a yürüyor. Bu benim kafamdaki fotoğraf olarak kalıcı olacaktır.”
Sevim KAHRAMAN/İsmet SEFER
KOCAELİ
Yoruma kapalı.