PİRHA- Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF), Bursa’da Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmeni Mehtap Cengiz’in Alevilere yönelik nefret söylemlerine tepki gösterdi. ABF, “Alevilere ve toplumun farklı kesimlerine yönelik nefret suçlarıyla ilgili etkili soruşturma yapılmaması ve gerekli yaptırımların uygulanmaması, her geçen gün yeni bir nefret suçunun yaşanmasına neden olmaktadır” dedi.
Bursa’da Hürriyet Anadolu Lisesinde görev yapan Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmeninin sınıfta ‘Ben Alevilerin gittikleri yolun yanlış olduğunu düşünüyorum. Çoğu Alevi ailede çocuğun kimden olduğu belli değil” söylemine sınıfta bulunan Alevi öğrencinin velisi tepki göstererek olayı yargıya taşıdı.
Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF), Bursa’da Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmeni Mehtap Cengiz’in Aleviler hakkındaki nefret söylemlerine tepki gösterdi.
“Öğretmen nefret değil, sevgi üretendir, nefret suçu insanlık suçudur, her türlü insanlık suçunun karşısındayız ve takipçisiyiz” diyen Alevi Bektaşi Federasyonu, “AKP’nin yirmi yılı aşkın iktidarı döneminde yaratmış olduğu ‘’dindar ve kindar’’ iklim, nefret kusmaya devam ediyor. Bilimsellikten bir hayli uzaklaşan eğitim sistemimizde zorla dayatılan din derslerinin çocuklarımız üzerinde yarattığı tahribatlar devam ederken, yaşanan ayrımcılıklar her gün yeni bir nefret suçu olarak ortaya çıkarmaktadır” ifadelerini kullandı.
ABF, Alevilere hakaret eden öğretmenin hala görevini yapmaya devam etmesine tepki göstererek şunları kaydetti:
“Bir yandan Alevilik inanç olarak kabul edilmeyip torbaya sığdırılmaya çalışılırken, diğer yandan kapılarımız işaretlenmekte ve hayatımızın her alanında nefret söylemlerine maruz kalmaktayız. Bunun son örneğini Bursa Hürriyet Anadolu Lise’sinde gördük. Bir öğretmen ’Çoğu Alevi çocuğun kimden olduğu belli değildir…’’ diyor ama o sözde öğretmen hala görevini yapmaya devam ediyor. Tıpkı daha önce zorunlu din derslerinde çocuklarımıza hakaret eden öğretmenlere her hangi bir idari soruşturma açılmadığı gibi.
Alevilere ve toplumun farklı kesimlerine yönelik nefret suçlarıyla ilgili etkili soruşturma yapılmaması ve bu tür suçları işleyenlere gerekli yaptırımların uygulanmaması, her geçen gün yeni bir nefret suçunun yaşanmasına neden olmaktadır.
“OKULLAR TEKÇİ, İNKARCI, ASİMİLASYONCU, ÖTEKİLEŞTİREN YAPIYA BÜRÜNDÜ”
Bilim yuvası olması gereken okullarımız, geldiğimiz süreçte tekçi, inkârcı, asimilasyoncu ve bu ülkenin farklılıklarını ötekileştiren bir yapıya bürünmüştür. Zorunlu din derslerinin kaldırılması yönündeki ısrarımızı bir kez daha yenilerken çok dilli, çok inançlı, çok kültürlü coğrafyamızda toplumsal barışın sağlanması ve farklılıkların kardeşçe bir arada yaşayabilmesi için en başta eğitim sisteminin demokratik, laik ve bilimsel olması gerektiğini vurguluyor ve nefret suçlarının ancak bu şekilde son bulacağını belirtiyoruz. Yaşanan ayrımcılık ne nefret suçları bu ülkenin farklılıkları üzerinde uygulanan devlet politikalarının sonucudur. Son bulması için de gerekli anayasal düzenlemelerin yapılması acil bir ihtiyaçtır.
“MÜCADELEMİZİ YÜKSELTECEĞİZ”
Alevi Bektaşi Federasyonu olarak başta okullarımız olmak üzere hayatın her alanında yaşadığımız tüm ayrımcılık ve nefret suçlarının yakın takipçisi olacağımızı ve eşit yurttaşlık için verdiğimiz mücadeleyi daha da yükselterek devam ettireceğimizi kamuoyu ile paylaşıyoruz.
Her türlü ayrımcılık son bulsun ve kime karşı olursa olsun nefret söylemleri en ağır şekilde cezalandırılsın. Zorunlu din dersleri kaldırılsın. Demokratik, laik, bilimsel eğitim istiyoruz!”
(HABER MERKEZİ)
Yoruma kapalı.