Alevi Haber Ajansi

ABF Başkanı Aslan’dan ‘zorunlu din dersi’ çağrısı: Alevilerin haykırışını yalnız bırakmayın -VİDEO

PİRHA- Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Mustafa Aslan, yeni eğitim öğretim yılında zorunlu din derslerine karşı izleyecekleri politikalara ilişkin PİRHA’ya konuştu. Aslan,  “Sadece eğitim değil, hayatımızın tüm alanları dinselleştirildi. Bu ülkede laik, bilimsel bir eğitim sadece Alevilerin sorunuymuş gibi algılanıyor ve Aleviler bu konuda yalnız bırakılıyor” dedi. Aslan, önümüzdeki günlerde Eğitim-Sen ile görüşeceklerini söyledi. 

Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) Genel Başkanı Mustafa Aslan, yeni eğitim öğretim yılında zorunlu din derslerine karşı izleyecekleri politikalara dair konuştu.

Önümüzdeki hafta Eğitim-Sen’den randevu talep ederek zorunlu din derslerine karşı birlikte hareket etme çağrısı yapacaklarını belirten Aslan, sadece eğitimde değil hayatın tüm alanlarında dinselleştirmenin yoğun olarak yaşandığını ve laiklikten, demokrasiden yana olan tüm kesimlerin buna karşı birlikte mücadele vermesi gerektiğini anlattı.

“SADECE EĞİTİM DEĞİL, HAYATIMIZIN TÜM ALANLARI DİNSELLEŞTİRİLDİ”

Alevi toplumunun yüzyıllardır maruz kaldığı inkar ve asimilasyon politikalarının bugün AKP iktidarıyla birlikte hala devam ettiğini ifade eden Aslan, AKP hükümetinin Alevilere dair farklı stratejik planlar organize ettiğini söyledi.

Sadece eğitimin değil hayatımızın her alanının dinselleştirildiğini kaydeden Aslan, sözlerine şöyle devam etti:

“Bugün evinizin içine kadar işleyen bir müdahale söz konusu. İzlediğiniz televizyon programlarından tutun da dizilere, şarkılara kadar bir müdahale var. Buralarda hep İslami ögeler ön plana çıkartılıyor. O İslami ögelerle bir baskı ve asimilasyon politikası uygulanıyor. Din dersleri ile ilgili Alevi kurumları yaklaşık 35 yıldır mücadele veriyor. Kimi zaman imza kampanyaları, kimi zaman oturma eylemleri, kimi zaman da eğitim öğretim yılları başladığında il ya da ilçe Milli Eğitim Müdürlüklerinin önlerinde açıklamalar yapıldı. Din derslerinin kaldırılması ile ilgili taleplerimizi her zaman dile getirdik. Hatta bu konu ile ilgili iç hukukumuzda ve uluslararası hukukta alınan kararlar var. Din ve vicdan özgürlüğüne aykırı bir müfredat olduğu konusunda bir karar olmasına rağmen AKP hükümeti buna kulaklarını tıkıyor.”

“ HEM ALEVİ KURUMLARIYLA HEM DE BAŞKA KURUMLARLA GÖRÜŞECEĞİZ”

Zorunlu din dersleri ile ilgili olarak Alevi kurumlarıyla ve bu konuda duyarlı diğer kesimlerle bir araya geleceklerini aktaran Aslan, “Zorunlu din dersleri ile ilgili mücadele konusunda Eylül ayında Alevi kurumları ile birlikte Hacıbektaş’ta bir araya geleceğiz. Sadece Türkiye’deki değil Avrupa’daki Alevi kurumlarıyla da bir araya geleceğiz. Orada Cumhuriyetin birinci yüz yılında neler yaşadık, verdiğimiz mücadelede neler kazandık, neler kaybettik ve Cumhuriyetin ikinci yüz yılında nasıl bir mücadele hattı izleyeceğiz, bunları konuşacağız. Bu toplantılar öncesinde de önümüzdeki hafta Eğitim-Sen başkanı ile bir görüşme yapmak istiyoruz” dedi.

“BUGÜNE KADAR TOPLUMSAL BİR BİRLİKTELİK SAĞLANAMADI, DİN DERSİ DENİLİNCE HERKES SUSTU”

“Zorunlu din dersleri ile ilgili Alevi toplumunun, Alevi kurumlarının vermiş olduğu mücadele maalesef yalnız bırakılıyor” diyen Aslan, şunları kaydetti:

“Bu ülkede laik, bilimsel bir eğitim sadece Alevilerin sorunuymuş gibi algılanıyor ve Alevi toplumu bu konuda yalnız bırakılıyor. Sadece Eğitim-Sen değil, diğer laik, demokratik ve özgürlükten yana olan ve bu anlamda söylem geliştiren, mücadele ettiğini iddia eden tüm kesimler, yapılar maalesef din dersleri konusunda Alevileri her zaman yalnız bıraktı. Bugüne kadar toplumsal bir birliktelik sağlanamadı, din dersi denilince herkes sustu. Alevi kurumları, Alevi bireyleri bu anlamda mahkemelere gitti, davalar açtı. Ancak bu mahkemelerde, davalarda da Eğitim-Sen de dahil hiçbir kesimi yanımızda göremedik. Bir dönem laik ve bilimsel eğitim için Eğitim-Sen ile bir eylem planımız oldu. Orada da yine kitlesel olarak katılımı sadece Alevi kurumları yaptı. Diğer kesimler temsili anlamda katıldı.”

“LAİK VE BİLİMSEL EĞİTİMDEN YANA OLAN HERKESİ YANIMIZDA GÖRMEK İSTERİZ”

Eğitim-Sen ile zorunlu din dersleri konusunda bir görüşme yapacaklarını söyleyen Aslan, görüşmelerinde 2022-2023 eğitim öğretim yılında sadece din derslerini değil müfredatın tümünün dinselleştirilmesi konusunu konuşacaklarını belirtti.

Laik ve demokratik bir ülkede eğitimin dinselleşmesinin kabul edilemez olduğunu vurgulayan Aslan, “Ayrıca bilimsel ve laik bir eğitim öğretimin hayata geçirilmesi için bir çağrımız olacak. Bu çağrı sadece bir basın açıklaması, imza toplama ya da geçmişte kullanılan yöntemlerle ilgili olmayacak. Çünkü geçmişte yaptığımız bu tür yöntemlerden bir sonuç elde edemedik. Elde edemememizin sebebi de ülkeyi yöneten zihniyetin bize bakış açısıdır, ülkeyi yönetme şeklidir, sistemin ta kendisidir. Maalesef sistem bu konuda hala direnmeye devam ediyor ama biz de pes etmeyeceğiz. Yine bulunduğumuz her yerde yeni eğitim öğretim döneminde, laik ve bilimsel eğitimden yana olduğumuzu haykırmaya devam edeceğiz. Laiklikten, demokrasiden, özgürlükten olan tüm emek ve demokrasi güçleri, siyasi partilerin de yanımızda olmasını istiyoruz. Bugüne kadar tüm bu kesimleri yeterince yanımızda görmedik” diye belirtti.

“DEVLET ELİYLE, DEVLET OKULLARINDA DİN EĞİTİMİ OLMAMALI”

Eğitim-Sen ile görüştükten sonra önümüzdeki eğitim öğretim yılına dair bir mücadele hattı belirleyeceklerini söyleyen Aslan şunları aktardı:

“Biz bu ülkede laik, demokratik ve bilimsel bir eğitim istiyoruz. Soran sorgulayan, ezbere dayalı olmayan, düşündüren bir eğitim sisteminden yanayız. O nedenle din dersi adı altında Alevilik de olsun, Alevilik okullarda anlatılsın diye bir talebimiz olmadı hiçbir zaman. Biz devletin dinden tamamen elini çekmesini istiyoruz. Devlet eliyle, devlet okullarında din eğitimi olmamalı. Eğer bir din eğitimi verilecekse okullarda dinler tarihi anlatılmalıdır, dinlerin felsefesi anlatılmalıdır. Bu ülkede tarikatlar, cemaatler cirit atıyor. Camilerde Kuran kursları veriliyor. Bunlar yetmiyormuş gibi bir de devlet kendi okullarında o inançtan olsun olmasın, kabul etsin etmesin herkese bir din empoze etmeye çalışılıyor. Devletin Anayasası’nda da laik, demokratik olduğu yazıyor ama pratikte öyle değil. Maalesef ülkemiz İslami içtihatlara göre yönetiliyor.

“ALEVİLERE BİR GÜVENLİK MESELESİYMİŞ GİBİ YAKLAŞILIYOR”

AKP son iki yıldır Alevilere farklı bir bakış açısı ortaya koymaya çalışıyor. İçişleri Bakanlığı bünyesinde oluşturulan bir komisyon Alevi derneklerini, cemevlerini ziyaret ediyor. Bu komisyon neden İçişleri Bakanlığı tarafından oluşturuluyor? Aleviler sanki bir güvenlik meselesiymiş gibi davranılıyor. Bu Aleviler açısından kırıcı bir davranış. Aleviler bu ülkenin güvenlik sorunu değildir. Alevilerin talepleri ortada ve bu talepler en az 35 yıldır dile getiriliyor. Bu talepleri sağır sultan bile duydu. Devletin ya da AKP’nin genlerinde Alevilere ilişkin  bir çözüm üretme, Alevilerin taleplerini yerine getirme gibi bir durumun olmadığını gördük. AKP makul Alevi yaratmak istiyor. Aleviliği kendilerine göre dizayn etmeye, tanımlamaya çalışıyorlar. Ilımlı İslam deniyor ya şimdi de ılımlı Alevi yaratmaya çalışıyorlar.

“ALEVİLER BU ÜLKENİN VATANDAŞI DEĞİLMİŞ GİBİ DAVRANILIYOR”

Son dönemde kamuoyuna yansıyan cemevlerinin elektrik suyunu ödeyelim, personelinin maaşını ödeyelim, başka ihtiyaçları varsa maddi anlamda karşılayalım deniyor. Bununla örgütlenmeyen, taleplerini dile getirmeyen, sesini çıkartmayan bir Alevi toplumu yaratılmak isteniyor. Din dersleri konusunu biz her fırsatta dile getiriyoruz. Alevilerin sorunu ve talepleri yol, su, maaş, çatı onarımı, çevre düzenlemesi değil. Aleviler sizden bunu istemiyor. Aleviler bu ülkenin vatandaşı değilmiş gibi davranılıyor. Devlet bunları kendi vatandaşına yapmak zorunda. Yurttaşlar olarak vergi veriyoruz. Bunun karşılığında yol yapılması, çevre düzenlemesi ya da başka tadilat, tamiratın yapılması bir lütufmuş gibi sunulamaz. Bugün samimiyetten uzak, inkarcı, yok sayma politikasını devam ettiren, tekçi bir anlayış var karşımızda. Bizim size verdiklerimizle yetinin diyen bir anlayış var. Aleviler en başta bu ülkede eşit yurttaşlık istiyor. Eşit yurttaşlık da bu topraklarda yaşayan tüm halkların, tüm inançların, özgürce yaşamasını sağlayacak tek maddedir.”

“ALEVİLERİN DİN DERSLERİNE DAİR HAYKIRIŞLARINI YALNIZ BIRAKMAMALARI GEREKİYOR”

Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) Genel Başkanı Mustafa Aslan,”Bu ülkede laik ve bilimsel eğitimden yana olan her vicdan sahibi bireyin, kurumun, demokrasi güçlerinin, siyasi partilerin, özellikle Alevilerin din derslerine dair haykırışlarını yalnız bırakmamaları gerekiyor” dedi.

Aslan, “Eğitim Sen’e çağrıda bulunarak, şunları söyledi:

“Bu ülkede gerçekten laiklikten ve demokrasiden yanaysak, tüm farklılıklarla bir arada yaşamak istiyorsak, ana dilde eğitim talebini nasıl savunuyorsak, Alevilerin din derslerinin kaldırılması taleplerine de sahip çıkmasını istiyoruz. Umarım önümüzdeki dönemde birlikte mücadeleyi başarırız ve bu haykırışımıza herkes bir ses verir.”

Melis CİDDİOĞLU/ANKARA

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak