Alevi Haber Ajansi

Abdal Musa Kültür ve Tanıtma Derneği’nde Muhabbet Cemi: Talipler de ocakların sahibidir -VİDEO

PİRHA- Antalya’da Abdal Musa Kültür ve Tanıtma Derneği’nde Muhabbet Cemi yapıldı. Cemde, musahip olunması için önce Yola ikrar verilmesi gerektiği belirtilirken, Alevi inancına ocak evlatlarının yanı sıra taliplerin de ocakların sahibi olduğu vurgulandı. 

Abdal Musa Kültür ve Tanıtma Derneği’nde Muhabbet Cemi gerçekleştirildi. Ceme, Abdal Musa Kültür ve Tanıtma Derneği Eşit başkanı Gülçin Akça, Abdal Abdal Musa Kültür ve Tanıtma Derneği Eşit Başkanı, Yol yürütücüsü Zakir Süleyman Demir, Kızıldeli Ocağı evlatlarından Yol hizmetkarı Mustafa Sazcı, Zakir Hayri Aslanboğa, Zakir Barış Karabatak ve Mehmet Gündoğdu katıldı.

Yol yürütücüsü Zakir olan Süleyman Demir, “Süpürgeyi çaldık toprağı kutsadık, suyla elimizle döndürdük suyu kutsadık, Hakk nuru denilen bilgiyi temsil eden çerağı uyandırdık, ateşi kutsadık. Alevilikte bir Yol süreği vardır, bu Yol süreği içeresinde 4 Kapı 40 Makam aşaması dediğimiz. Kişi, reşit yaşa gelince ikrar verip Yola girdikten sonra Alevilik Yolu başlar. Alevilik Yolu ikrarla başlar, sonra musahip olur, musahiple sürer. Musahiplik zor bir görev olduğu için Yol sekteye uğramasın diye Yolun mürşitlerinden Hacı Bektaş Veli Dergâhı Postnişini Hamdullah Veli Çelebi efendimiz, ‘kişi önce ikrar versin sonra musahip olsun’ diye güncellemiştir. Musahip olan canların önce yıllık görgü ve sorgusu yapılır. Cem meydanına gelir, bir yıl içerisinde alacaklı verecekli, küskünü, dargını, bir suç işlediyse bu meydanda sorulur. Musahip, ikrar, dar cemleri ile birlikte normal cemler de yapılır. Bu cemler hiçbir zaman öbür dünya için yapılanı cemler değildir. Cennete cehenneme gideceğiz, huri kılman alacağız diye değil, asıl gerçek olan bu dünyadaki insanların gönlünü almak, gönlünü kazanmak için yapılan cemlerdir. Bana kul hakkıyla gelme diyorsa, bizdeki karşılığı ‘o kişi düşkün sayılır ceme alınmaz’ dedi.

 “BİZİM YOLUMUZ 4 KAPI 40 MAKAMDAN GEÇİYOR”

Yol Talibi Mehmet Gündoğdu ise yaptığı konuşmasında ateş, su, toprak ve havanın varlığı, yaratan ve varlığın birliğini meydana getiren elementler olduğuna değinerek, “Bizim yolumuz 4 Kapı 40 Makamdan geçiyor. 4 Kapı 40 Makam dediğimiz bizim Şeriat Kapısı, Tarikat Kapısı, Marifet Kapısı, Sırrı Hakikat Kapısı’dır. Burada hizmetler görüldüğü gibi yeri süpürdüler, toprağı kutsadık, çerağ uyandırdık. Ateşi kutsadık, su ile elimizi yıkadık, suyu kutsadık, nefesler, deyişler söyledik havaya kutsadık” şeklinde konuştu.

Yola girmek isteyene, “Gelme, gelirsen dönme, gelenin malı dönenin canı burada” denildiğini aktaran Gündoğdu, şöyle devam etti:

“Marifet Kapısı da su gibi arıdır. Sırrı Hakikat Kapısı da topraktır. Çünkü ne deriz; biz toprağa turab olduk, toprakla bir olduk. Toprak bize her şeyi verendir. Bizim büyümemiz, gelişmemiz hep topraktandır, gıdamızı da topraktan alıyoruz. Hepsi bu topraktan geldiği için içimize işledi, biz de geliştik insan olduk. Ama bir gün gelecek bu toprağın bize verdiklerini biz geri toprağa vereceğiz.”

Kızıldeli Ocağı’na bağlı Yol hizmetkarı Mustafa Sazcı ise, “4 Kapı 40 Makam bizim ocakta anlatışı yapılırken şöyle söylenirdi: Şeriat bir gemidir, talip şeriat gemisine biner tarikat denizinde yüzer, tarikat denizinde açıldıktan sonra dalgıç olur o da marifettir. Arifliğin sembolüdür. Hakikat Bahri’ne dalar, o Bahri’n içerisindeki incinin içerisindeki mercana ulaşmasına Sırrı Hakikat denir. Makamlar var, kapılar var, ancak bu kapıları nasıl yürüteceğiz, nasıl yaşatacağız, nasıl icra edebileceğiz. Bu konuda da biraz samimiyet gerekiyor. Bu hizmeti yürüten rehberlerin de pirlerin de, mürşitlerin de samimiyetinin tamamen eksik olduğunu, Yolu, erkanı net bir şekilde anlayamadığınızı düşünüyorum. Bu son süreçte özellikle Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Hüseyin Gazi Dergahını ziyareti, daha sonra Şahkulu Dergahında yaptığı konuşmalar, sonrasında açıkladıkları torba yasa ile gündeme gelen ve bugün bizi temsil ettiğini iddia eden dedelerin de ocakların da Aleviliği ne kadar anladıklarının göstergesi haline geldi” dedi.

“ALEVİ İNANCINI OCAK EVLATLARINA BIRAKMAMALIYIZ, TALİPLER DE OCAKLARIN SAHİBİDİR”

“Hakikat kapısı diyoruz. Bu ocakların hizmetini yürütebilmek dört kapının ilmine vakıf olan kişilerin harcıdır” diyen Sazcı şunları kaydetti:

“Torba yasanın açıklanmasıyla birlikte Antalya’da cemevlerinde bulunan dedelerin ‘devlet bana da maaş versin, ben de Ocak evladıyım’ diye sıraya girdiğini görüyoruz. Bunlara karşı bizim toplumumuzun da Yola sahip çıkması gerektiğini düşünüyorum. Şuna bırakmamak gerekiyor. Alevi inancını dedelere, Ocak evlatlarına bırakmamalıyız. Talipler de ocakların sahibidir, Yolun sahibidir. Ocağına sahip çıkarsan o zaman talip olabilirsin.

“CEMEVLERİNDE BU MUHABBETİ BULAMIYORUZ”

Daha önceleri bazı cemevlerinde  cemlere katılıyordum bir cami imamı gelir minberine oturur vaaz verir gibi. Bizim dedelerimiz de ona döndü aslında yol bunu buyurmuyor. Yol, ‘dede sen postuna otur talibe vaaz ver, talip konuşmasın, sadece dinlesin, seni sorgulamasın seni eleştirmesin’ demiyor. Yol muhabbeti buyuruyor, biz bu muhabbet ortamlarını cemevlerinde maalesef bulamıyoruz. Bu nedenle Abdal Musa derneğinde yapılan bu muhabbet cemi, erkanları önemli.

Kaldı ki Hüdayi baba diyor ya ‘Hüdayi’yim Hüdamız var/ dost elinden bademiz var/muhabbetten gıdamız var/ ölüm ölür biz ölmeyiz. Muhabbetten gıda alan bir toplumdan bahsediyoruz. Bu toplumun en büyük anlamda inancını yaşadığı cem muhabbet cem hizmeti. Oradan bu muhabbeti çekersek, yolu kendi ellerimizle katletmiş oluruz.

“BİZ GENÇLER YOLA SAHİP ÇIKIYORUZ”

Özellikle yaşlı canlarımız tarafından son süreçte ‘gençler ibadetten koptu, gençler Yola sahip çıkmıyor’ deniliyor. Ben bunun tam tersini düşünüyorum. Gençler olarak biz büyüklerimizden daha çok sahip çıktığımızı düşünüyorum son süreçte. Üniversitelerde farklı bölümlerde genç akademisyen adayları öğrenciler, bunun yanı sıra geleneksel Alevi müziğine sahip çıkarak yaşatan birçok gencimiz var. O nedenle canlardan benim tek ricam, deneyimlerinizi, ocaklarda eski sürdürdüğünüz Yol erkan hizmetlerinde duyduklarınızı bizlere aktarın.

“ZEYTİNKÖY’DEKİ ABDALLARA SAHİP ÇIKALIM”

Ben bir ocak evladıyım bir pirin hanesinde büyüdüm. Geleneksel anlamda da ocağımızda Yol hizmetler yürüyordu ancak bu imkana sahip olmayan bir çok canımız var. Antalya Zeytinköy uyuşturucuyla, fuhuşla bilinen mahallelerden birisi. Bu mahalle bir Alevi mahallesi %100 Alevi bir mahalle. Yaklaşık 50 yıldır Yol erkan hizmetleri yürütülmüyor. Yürütülmemesinin yanı sıra gençlerin çoğu uyuşturucu kullanıyor. Bunun yanı sıra uyuşturucu satıcılığı, fuhuş gibi hiçbir topluma hiçbir insanlığa yakışmayan faaliyetler içeresindeler. Bu bizim ayıbımız. Ben kendi üzerime alıyorum. 21 yaşında bir genç olarak ben bunda kendimi sorumlu hissediyorum. Belki benim de yapabileceğim işler vardı orada, yapamadım. Genelde Abdalları gördüğüm zaman, ‘onlar çingene onlara bulaşmayalım’ gibi bir durumumuz var. Onlar bizim canlarımız. Nefeste de diyor: Abdallığın binasını sorarsan Allah bir Muhammed, Ali Abdaldır/ Hakikat ilminin  aslın sorarsan cümle ululardan ulu Abdaldır. Abdallık makamı bizim için kutsal bir makamdır. Abdallık kültürü de Abdalar da bizler için koparmayacağımız parçalarımızdan birisidir. Bu nedenle oradaki Abdallara sahip çıkması gerektiği taraftarıyım.

“KURUMLARIMIZ ABDALLARA SAHİP ÇIKMALI”

Derneklerimiz uzun süredir Abdalları hiçe sayıyor.  7 Alevi kurumu ortak açıklama yaptılar, bir tane Abdal derneği yok, bir tane Abdalların kurumu yok. Abdallar adına, kurumlar adına açıklama yapacak kişi sayısı olukça az. Abdalların sorunu dile getirebilecek kimse yok. Biz neyiz? Alevi kurumları olarak kendi canlarımıza sahip çıkamıyorsak burada oturmamızın ne faydası var, diye düşünüyorum. O nedenle sorumluluk duymamız gerektiğini düşünüyoruz. Orada gencecik çocuklar uyuşturucuya fuhuşa bulaşıyor. Bunların hepsi bizlerin  boynunun  vebali.Bu sorunu çözebilmek için de o canları tanımak gerekiyor. Gidelim, uyuşturucuyu bu işi bitirelim diyemeyiz. Hepimizin yapabileceği şeyler sınırlı, kısıtlı. Kaldı ki bu bir sistem politikası. Bu sistem politikası devam ettiği için zor ancak şunu yapabiliriz. O canlara tanış olmak onlarla muhabbete geçebilmek en azından kendi düşüncelerimizi onlara aktararak farklı düşünmelerini sağlayabilmek en iyi yol olacaktır. Onları artık görmemiz, tanımamız çözüme ilişkin en büyük ilerleme olacak diye düşünüyorum.”

Cem’de gülbenglerin ardından semahlar dönüldü. Çerağların sırlanması ile lokmalar pay edildi.

Cebrail ARSLAN/ANTALYA

 

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak