PİRHA-AAGB ve AABF Newroz Bayramı dolayısıyla yazılı bir açıklama yaparak halkların ve inanç topluluklarının Newroz Bayramı’nı kutladı.
21 Mart’ta Newroz Bayramı dolayısıyla yazılı bir açıklama yapan Avrupa Alevi Gençler Birliği (AAGB), Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu (AABF) yazılı bir mesaj yayınlayarak Newroz’u kutladı.
AAGB, Newroz’un tarihsel kökenine, anlamına, halkların ve inanç topluluklarının Newroz’a yaklaşımlarına ilişkin anlatımlara da yer verilen açıklamada, şu ifadelerde bulundu.
“HIZIR CEMLERİNİ YAPARLARDI.”
“Cemre henüz toprağa düşmemişti Pîr köye ilk adımını attığında. Talipleri, Mart’ın başında sedirleri ektikten sonra Hızır Cem’lerini yaparlardı. Hem ekilene bir dua olurdu Pîr’in nefesi hem de çeşitli tüyolar alınırdı yaza dair. Eskiler, doğa olaylarını iyi gözlemler, yorumlar ve çıkarımlarda bulunurdu. Kışı çok karlıysa yazın kaynak suları iyi, ayazı çoksa yaz kurak geçecekti. Baharda mahsüle don düşer mi düşmez mi bilirdi o kuşak. Sanki kulaklarına kış rüzgarı, gelecek filme dair spoiler fısıldamış gibi. Aslında doğa inancı olan Alevilikin, tabiatla olan kuvvetli bağının bir göstergesiydi bu kuşak. Köylüye bazı bilgiler de taliplerini gezen ve bilgi toplayan Pîr’den gelirdi. Kerametini sorgulamıyoruz elbette ama onlarda bizden öğrenirlerdi bir şeyleri. Nasıl ki Ağuiçen ocağından olan ve sadece Zazaca bilen Pîr Apê Azîz, talipleriyle anlaşabilmek için gayret edip Kurmanci öğrenmişse de eminiz bundan fazlasını da yapmıştır. O güzel insan, taliblerini ev ev gezip mihman olurdu. O günlerde, hâlâ tenimizi ısırırdı o ince bahar soğuğu. Sabahları, öğlene doğru suratımızı yalardı güneşin ışınları. Doğa ana ikilemdedir o ayda. Yeni yeni aydınlık maçı önde götürmektedir ama geceleri hakemler karşı tarafı tutmaktadır. Vesselam.
“GECE VE GÜNDÜZ EŞİTLENMİŞTİR ARTIK; BİZ GİBİ!”
Gece ve gündüz eşitlenmiştir artık. Biz gibi! Aksisine noksanlık diyordu Hunkar. Hangi enlem ve boylamda olduğunuz, hangi iklimde yaşadığınız, hangi dili konuştuğunuz veya hangi yükseltide olursanız olun bu mevsimsel döngüyü değiştiremezdiniz. Xer hatî(hoşgeldin) ile başlayan ve sobanın ateşinin odaya yansıttığı hareketli gölgeleri izleme eşliğinde dinlediğimiz muhabbetler yavaş yavaş yerini dışarıda ateş başlarına bırakmıştı o aylarda. Artık güneyden esen ılık meltem esintisi saçlarımızı savuruyordu ateş başlarında. Gün gelmişti.
“HOŞGELDİN BAHAR, HOŞGELDİN AYDINLIK, HOŞGELDİN HÜRRİYET…”
Takip eden gün sadece bizde değil; Vartinik’ten Mercan’lara, Sarıkamış’tan Kirmanşah’a, Kürecik’ten Toroslar’a, Ulubaba’dan Nurhak’lara, Almus’tan Şengal’e tutuşurdu bir kıvılcım. Kaynardı kazanlar, paylaşılırdı lokmalar. Eski gün yakılırdı, yeni güne merhaba denilirdi. Karanlık geride bırakılırdı, aydınlığa merhaba denilirdi halay eşliğinde. Hoş geldin bahar, hoş geldin aydınlık, hoş geldin hürriyet…
Halayında el ele tutuştuğunuz çok, ateşinize su dökeniniz hiç olmasın! (Suyun da canı var) Karanlıkta ışığınız YOL’unuz, ışıkta ateşiniz yoldaşınız, yoldaşlıkta Hızır hep sizinle olsun.”
“BARIŞIN, HUZURUN, İSTİKRARIN MÜJDECİSİ OLMASINI DİLİYORUZ”
Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu (AABF) ise yayınladığı mesajda şu ifadelerde bulundu
“Vakitlerimiz hayrola, gönüllerimiz şad ola…Nevruz; sevinç ile üzüntünün, coşku ile kaygının, umut ile karamsarlığın harmanlandığı gündür. Bugün, Şah-ı Merdan Ali’mizin dünyaya gelişinin, Veysel’imizindi Hakk’a yürüdüğü gün bugün. Bugün yeni bir gün, doğanın uyanışının başlangıcı, bugün Nevruz! İlk önce, hepimizin Nevruz Günü’nü, Nevruz Bayramını kutluyoruz.
Nevruz’un tüm dünya için güzel yeniliklerin, barışın, huzurun, istikrarın ve refahın müjdecisi olmasını diliyoruz. Nevruz, toprağın canlanışının, baharın gelişinin, uyuyanların uykularından uyanışının, habercisidir! Nevruz, kardeşliğin, dostluğun ve dayanışmanın kesintisiz ve ilelebet olması ve kalmasını sembolize eden gündür! Nevruz, yeniden canlanan doğanın insanlara sunduğu nimetleri, bereket ve bolluk içeresinde ama eşit paylaşmayı aynı zamanda da insan ilişkilerinde sevgiyi önceleyen, simgeleyen bir bayramdır! Nevruz, “yeni gün / gün ışığı” anlamındadır!
Nevruz, yaşamın şeffaf, açık, net olmasını, her türlü haksızlığın, adaletsizliğin, insan huzurunu bozan tüm kirli işlerin görünür hale gelip bertaraf edilmesini sağlayan gündür! Nevruz, her şeye rağmen ümidin tükenmediğinin ve asla tükenmemesi gerektiğinin sembolüdür! Nevruz, ‘Gönül Kabe’sine’ girebilmek için bir fırsat, karanlıktan aydınlığa giden bir yoldur!
Nevruz, haklının hakkını dillendirdiği, haksızın ise tir tir titrediği gündür! Nevruz, eksiklerin tespit edilip giderildiği, yanlışlara tövbe edildiği gündür! Nevruz, cesaretin ve vicdanın devreye girdiği gündür! Nevruz, kişinin aslına, köküne-kökenine yöneldiği gündür! Nevruz Bayramı, geniş bir coğrafyada kutlanan önemli bayramlardan birisidir. Nevruzu, her halk, her toplum ve her inanç kendi geleneğine göre çok coşkulu ve farklı şekilde kutlamaktadır. Bunun böyle olması da kaçınılmazdır ve de alabildiğine güzel!”
“SURİYE ALEVİ SOYKIRIM YAPANLARI, DESTEKLEYENLERİ KINIYORUZ”
Suriye’de soykırıma uğrayan Alevilerden dolayı buruk geçeceğini belirten AABF, yaptığı yazılı açıklamada şunları belirtti.
“Değerli Canlar, bu yılda geçen yıllarda olduğu gibi Nevruzumuz Suriye’deki Alevi soykırımı sebebi ile buruk geçecek. Tekrar üzüntümüzü belirtir Suriye’de yitirdiğimiz tüm canlarımızın bedenleri yattığı yerde incinmeye, devirleri daim ola, mekanları gönüller ola, yakınlarına sabırlar dileriz. Bu soykırımı yapan, yaptıran ve destekleyenleri kınıyoruz.
Cümle canlara aşkı niyazımız ile.”
(HABER MERKEZİ)
Yoruma kapalı.