Alevi Haber Ajansi

AABK Eşit Başkanı Kamilağaoğlu: Yol’umuza ihanet edenlerle mücadele etmeliyiz!

PİRHA-Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu Eşit Genel Başkanı Nevin Kamilağaoğlu, Aleviliği özünden uzaklaştıran bazı ırkçı grupların Hacı Bektaş Veli Dergahı Postnişi Veliyettin Ulusoy’u ve Dede Hasan Doğan’ı hedef alınmasına tepki gösterdi. Kamilağaoğlu, “Onlar eğer seçimini İslam’dan yana kullanıyorlarsa, Aleviler onların önünde engel teşkil etmiyor. Veliyettin Ulusoy, Aleviliğin kendi özüyle yaşanması gerektiğini savunan ve bunun mücadelesini veren bir pirimizdir. Her zaman yanındayız” dedi.

Aleviliği özünden uzaklaştıran bazı ırkçı ve islamcı grupların Hacı Bektaş Veli Dergahı Postnişi Veliyettin Ulusoy’u ve Hasan Doğan Dede’yi hedef almasına ve kurumları itibarsızlaştırmalarına Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu Eşit Genel Başkanı Nevin Kamilağaoğlu tepki gösterdi.

Kamilağaoğlu PİRHA’ya yaptığı açıklamada, Türkiye’de yaşayan Alevilerin ve Kürtlerin her zaman ötekileştirildiğini söyleyerek, günümüzde Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) iktidarının ve ortağı Milliyetçi Hareket Partisi’nin (MHP) bu ötekileştirmeyi çok açıktan yaptığını ifade etti.

Cenaze erkanları üzerinden yapılan saldırıların bilinçli bir şekilde izlenen politikaların sonucu olduğunu da belirten Kamilağaoğlu, Aleviliğin kendine özgü ve güçlü bir inanç olduğunu, bundan dolayı da bu tür saldırıların asla amacına ulaşamayacağını aktardı.

“BU TÜR POLİTİKALAR HER ŞEYDEN ÖNCE ALEVİLERİ PARÇALAMAYA YÖNELİKTİR”

Türkiye’de Alevi ve Kürt sorunu olmak üzere iki sorunun olduğunu söyleyen Kamiloğlu; “Aslında bunun çözümü basit deniliyor. Kesinlikle basit değil. Özellikle MHP ağırlıklı devlet, AKP’nin bu son dönemde birlikte, ortaklaşa yaptıkları söylemlerde ileriye yönelik seçim stratejilerinde onlar da şunu kabul ediyorlar ki Aleviler çok önemli bir grup. MHP’nin de AKP’nin de Alevilerin bir kısmı ile ilgili çok büyük sorunları var. Özelikle Avrupa Alevi Hareketine karşı kesinlikle düşmanca tavırları, düşmanca basın açıklamaları, düşmanca söylemleri var. Aleviliğin kendine özgü bir inanç olduğunu kabul etmiyorlar. Onlara göre Alevilik İslam’ın içerisinde görülüyor. Hatta dönemin Başbakanı, şimdi ki Cumhurbaşkanı açık açık ‘Ali’yi sevmek Alevilikse ben herkesten çok Aleviyim’ diyen bir insan. Bunların bu politikaları, her şeyden önce Alevileri parçalamaya yöneliktir. Bu bağlamda da Aleviliğin kendine özgü bir inanç olduğunu söyleyenler, haykıranlar devlet için tehlikeli gruplar olarak gözüküyor. Bunun için bu örgütlerin başındaki insanlara karşı da yıpratmalar, kişilik haklarına yönelik saldırılar gibi şeyler yapılıyor.

“SALDIRILARI ALEVİ BAZI DÜŞKÜN İNSANLAR ARACILIĞIYLA YAPIYORLAR”

Bunu çok rahat bir şekilde yapıyorlar hem de. Hem kendileri hem de kendileri içerisindeki Alevi bazı düşkün insanları aracılığıyla yapıyorlar. Bizim ‘gri dedeler’ dediğimiz dedeler aracılığıyla yapıyorlar. Özellikle özdeşleştirmeye çalışıyorlar. Aleviliğin İslam’ın özü olduğuna dair ideolojiyi, düşünceyi savunan Aleviler aracılığıyla da bu söylemleri yapıyorlar. Bu ötekileştirmeyi, bu hakaretleri gündeme getiriyorlar” şeklinde konuştu.

“HER AĞACIN KURDU KENDİNDENDİR”

Alevileri hedef alan söylemlerin düşmanca ve özünde Alevileri bölmeye, parçalamaya ve itibarsızlaştırmaya yönelik bir saldırı olduğunun altını çizen Kamilağaoğlu sözlerine şöyle devam etti:

“Avrupa Alevi Hareketine yönelik eleştirilerde Ali’siz Alevilik üzerinden vurduklarını çok iyi biliyoruz. Özellikle AKP devletinin hazmedemediği Avrupa’daki Alevi kazanımlarıdır. Hemen hemen tüm Avrupa ülkelerinde Alevilik kendine özgü bir inanç olarak kabul ediliyor. Çok çok büyük kazanımları var. Her şeyden önce inanç özgürlüğü var. İnanç özgürlüğü bağlamında Aleviler, kendi inançlarını özgür bir şekilde ileriye yönelik (hem çocukları aracılığıyla hem gençleri ve kadınları aracılığıyla) bu kültürü, bu inancı bu felsefeyi taşıyorlar.

“VELİYETTİN ULUSOY, ALEVİLİĞİN KENDİ ÖZÜYLE YAŞANMASI GEREKTİĞİNİ SAVUNAN BİR PİRİMİZ”

Hani derler ya ‘her ağacın kurdu kendindendir’ diye. Bu dergâhta başlayan özellikle Veliyettin Ulusoy efendiye kendi ocağı içerisinde ona karşı büyük bir kin ve nefretle başlayan bir oluşum. Bunun arkasında çok sıkıntılı bir durum var. Veliyettin Ulusoy, Aleviliğin kendi özüyle tam yaşanması gerektiğini savunan ve bunun mücadelesini veren bir pirimizdir.

BU GRUH TEHLİKELİ SULARDA YÜZÜYOR”

O ocakzadelerin başını çeken ve basın açıklamalarını okuyan bu kişiler gerçekten çok tehlikeli sular da yüzüyorlar. Açık açık şunu söylüyorlar: Alevilik İslam içerisindedir, Kuran da bizim Kuranımızdır. Kuran içindeki sureler de bizim surelerimizdir gibi bir sürü saçma sapan düşünceler ileri süren ve bu düşüncelerini de basın açıklamalarında ifade eden bir güruh. Devlet eliyle palazlandırılan ve teşvik edilen, Alevilerin önüne getirilen son derece haksız, yanlış ve haddini aşan açıklamalar bunlar. Hele Veliyettin Ulusoy efendiyi itibarsızlaştırma hareketleri karşısında tüm Alevi toplumlarını görür. Bu ocakzadeler etrafındaki açıklamalarına baktığımızda (gri pasaportlu dedelerin, hacca gönderilen dedeler) devletten nemalanan, devletten yararlanmak isteyen bir gruptur.”

 

Alevilerin gerçek dertleriyle onların dertlerinin bir olmadığını ifade eden Kamilağaoğlu şunları kaydetti:

“Onların derdinin arkasında ekonomik çıkarlar, ‘devletin hangi olanaklarından yaralanabilirim’ düşüncesi yatıyor. Oysa bizim uğruna mücadele ettiğimiz Alevilerin kendine özgü ilkeleridir. Aleviliğin üzerinde uygulanan oyunların teşhiridir. Özellikle Türkiye’de asimile ediliyoruz. Avrupa’da da aynı şekilde. Türkiye bağlantılı söylemler Avrupa’daki ocakzadeleri de etkiliyor. Bunlara karşı önlem almak lazım. Asimile ediliyoruz.

“HAKK’A YÜRÜME ERKANLARINDA İSLAMİ MOTİFLERDEN UZAKLAŞILMASI LAZIM”

Hakk’a yürüme erkanlarının gerçekten de İslami motiflerden uzaklaşması lazım. Bu utanç verici bir durum. Özellikle bu ocakzadelerin de (İzzettin Doğan’ın dernekleri mi, cemevleri mi diyeyim artık) oradaki şekilcilik, imamlar gibi bizim dedelerde de insanların karşısına çıkıyor. Bu Alevilik adına gerçekten utanç verici. Dilde ki söylemlerde ki İslamlaşmaya karşı bunun mücadelesini gerçekten çok büyük bir şekilde vermeliyiz.

“BU OCAKZADELER CAMİYE GİDEBİLİR, KURANI HATMEDEBİLİRLER AMA ALEVİLERİ ETKİLEMESİNLER”

Hayatın kendi içindeki mücadelede kadınlara, gençlere yönelik bir sürü sıkıntılar var. İnancın bütününe yönelik asimilasyon devlet eliyle, Şia eliyle yapılıyor. Bu asimilasyonlara karşı gerçekten çok büyük mücadeleler verilmesi lazım. Onlar eğer seçimini İslam’dan yana kullanıyorlarsa, Aleviler onların önünde engel teşkil etmiyor. Bu ocakzadeler camiye gidebilirler, Kuran’ı hatmedebilirler, Fatiha suresini öğrenebilirler, tüm sureleri okuyabilirler. Bu doğrultuda gidecekleri yer belli ama diğer Alevileri etkilemesinler. Bizim kendi inanç merkezlerimiz, cemevlerimiz, semahlarımız, deyişlerimiz var. Alevilik, İslam’ın hiçbir yerine sığdıramayacakları kadar çok derin kökleri olan bir inançtır. Bizim kendimize özgü bu öğretiyi savunmak ve ileriye taşımak zorundayız. Biz onlara bir şey demiyoruz, onların gidecekleri yer cami ve onlara engel olmuyoruz, gidebilirler.”

“ALEVİLER IRKÇILIĞA, TEKÇİLİĞE KARŞIDIR”

Kamilağaoğlu Alevi adını kullanarak dernek kuran ırkçılara da tepki gösterdi.
Alevilik öğretilerinde sıfır tolerans öğretisi olduğunu ve Alevilerde ırkçılığın asla olmadığını dile getiren Kamilağaoğlu; “Aleviler kimlik siyaseti yapmıyorlar. Alevilik binlerce yıllık bu kimlik siyasetinin üstesinden gelmiş. Aleviler ırkçılığa, tekçiliğe karşıdır. Onların adının değişmesi, onların adının önündeki Aleviliğin değişmesi lazım. Çünkü bu öğreti de taban tabana zıt olan bir durumla karşılaşıyoruz. Irkçılık düşmanlığı geliştirir, ırkçılık çok tehlikeli bir hastalıktır. Özellikle bu temelde kurulan derneklerin teşhir edilmesi gerekiyor. Bu derneklerin varlığı kabul edilemez tüm Aleviler buna tepki göstermeli. Alevi ve Alevi kurumları olarak aslında sıkıntılı bir durumla karşı karşıyayız. Dışarıdan gelen tehlikeye karşı topyekûn mücadele vermemiz gerekir, öyle de yapıyoruz. Ama içerden yapılmak istenen bu asimilasyonun tahribatı çok daha fazla. Kendi inancımız, kendi türlerimiz aracılığıyla Alevilik İslam’a yamalanmaya çalışılıyor” dedi.

“YOLA İHANET EDEN DEDELER VAR”

Avrupa’da da bazı cemevlerinde kuran kurslarının açılmak istendiğini, bunu açmak isteyenlerin de Alevi olduğunu söyleyen Kamilağaoğlu şunları aktardı:

“‘Kadınlara isterlerse Kuran kursu açayım’ diyen öngörüsüz, bu yola ihanet eden dedeler var burada. Biz bunu çok iyi biliyoruz. Sıkıntı burada başlıyor. Dedeler bile Aleviliğin içine aldıkları Hak-Muhammet-Ali’yi çok farklı değerlendiriyorlar. İnanç önderlerinin bu topluma gerçekten bilimle önderlik etmesi gerekiyor. Günümüz koşullarına uygun bir dille bu topluma önderlik etmeliler.”

(HABER MERKEZİ)

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak