PİRHA- AABF Genel Sekreteri Özgür Öz, “Devlet, hayatın değişik alanlarında kendine uygun Alevi tipler bulmaya ya da yaratmaya ve bunlar üzerinden Alevileri yönlendirmeye çalışıyor” dedi. Özellikle dede kökenlilerle oynamaya çalışıldığını belirten Öz, “Alevi İslam çalışmaları buna bir zemin oluşturmakta. Ayrıca devlet Alevileri tehdit ederek bazı Alevileri korkutuyor, korkan Alevilere güvenlik vaat ederek teslim almaya çalışıyor” diye konuştu.
Almanya Aleviler Birliği Federasyonu (AABF) 21-22 Nisan tarihleri arasında 14. Seçimli Genel Kurul’a gidiyor. Almanya’da 130’un üzerinde Alevi Kültür Merkezleri (AKM) bulunan çatı örgüt AABF Genel Kurul’a iki liste ile gidecek.
Bu vesile ile Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu (AABK), aynı zamanda Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu’nun (AABF) Genel Sekreteri Özgür Öz ile Alevi örgütlenmesini ve AABF’nin 14. Seçimli Genel Kurul hazırlıklarını konuştuk.
Yıllardır Avrupa’da Alevi örgütlenmesinde yer alıyorsunuz? Avrupa’da Alevi örgütlenmesinin gidişatı nasıl sizce, geçmişten günümüze nasıl bir yapılanma oluştu?
Özellikle son zamanlarda kendisini gösteren bazı eksikliklere, yetersizliklere rağmen, ana hatlarıyla Alevi hareketi kendi yolunda yürümeye çalışıyor. Alevi hareketi günümüzde ve geleceğin ihtiyaçlarına doğru cevap vermek zorunda. İnsani değerler ve bilimsel düşünce yolumuzun ana ekseni.
Devlet Avrupa’daki Aleviler üzerinde de hakimiyet kurmak istiyor. Son olarak Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından, Tunceli İl Müftülüğü’ne iki ayrı yazı ileterek, “Nevruz ve Hıdırellez Görevlendirmeleri” adı altında toplam 13 dedenin Avrupa’ya gönderilmesi basına yansıdı ve geniş bir kesimden tepki uyandırdı. Gri pasaport verilerek görevlendirilmesinden dolayı gri dedeler olarak adlandırılan bu dedeler elbette ilk defa gelmiyor. Daha önceleri de bu dedelerin Avrupa’ya geldiği biliniyor. Bu dedelere yönelik tutumunuz nedir? Gri dedelerin gelişini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Gri dedeler, AKP hükümetinin asimile ederek İslami kimliklerine verdiği sözde dedeler. Bunların görevi de Alevi toplumunu asimile etme çalışmaları yürütmek. Biz, Aleviliğin kendine özgü bir inanç olduğunu biliyoruz ve yaşıyoruz. Bu nedenle gri dedeliğe ve onların asimile faaliyetlerine karşıyız. Bu gri dedelerin Alevilikte ve Alevi toplumu içerisinde bir yeri yoktur.
Peki devlet başka hangi asimilasyon araçlarını kullanıyor?
Devlet, hayatın değişik alanlarında kendine uygun Alevi tipler bulmaya ya da yaratmaya ve bunlar üzerinden Alevileri yönlendirmeye çalışıyor. Özellikle dede kökenlilerle oynamaya çalışıyor. Alevi İslam çalışmaları buna bir zemin oluşturmakta. Ayrıca devlet Alevileri tehdit ederek bazı Alevileri korkutuyor, korkan Alevilere güvenlik vaat ederek teslim almaya çalışıyor. Bunlar gibi değişik araçlar kullanıyor.
Önemli bir konu daha. 21-22 Nisan tarihinde AABF 14. Olağan seçimli genel kurul yapılacak ve yeni bir yönetim seçilecek. Nasıl bir hazırlıkla gidiyorsunuz genel kurula?
Genel Kurul hazırlıklarının yanında, biz bu dönem, nitelikli hazırlığı öne çıkarıyoruz. Hem aday olacak arkadaşlarımızın belirlenmesinde, hem de bakış açılarımızı sunuşumuzda nitelikli içeriğe özen göstermeye çalışıyoruz. AABF program ve tüzüğünü yenileyerek, yarınlara taşıyacak nitelikte bir ekip hazırlığı yapıyoruz. Eş başkan adaylarımız ile gittiğimiz bölge toplantılarında ve AKM’lerde bunları anlatmaya çalışıyoruz.
İki liste ile gidilecek genel kurula… Bir listenin muhatabı da sizsiniz? AABF tabanındaki tepkiler nasıl, siz nasıl değerlendiriyorsunuz?
Evet bu yıl genel kurula iki liste ile gidiyoruz. Bu pozitif bir durum. Hem AABF tabanının canlılığı açısından ve hem de farklı fikirlerin demokratik bir şekilde geliştirilerek yarışması bakımından. Tek listenin olması, AABF’yi ileriye götürmez. Vizyonsuzluk ve durağanlaşmaya neden olur. Biz liste oluştururken AABF’nin sadece bugününü değil yarınını da düşünerek davrandık. İnsani ve bilimselliği çalışmalarının merkezine koyan, geleceğe güven ve umutla yürüyen, özgürlükçü, dinamik ve güçlü bir AABF geleceği için kurduk listemizi. Halkımızın ve üyelerimizin AABF’den beklentileri de zaten bu olduğu için, genel olarak, tepkiler iyi…
“Her kim, kurultaya gittiğimiz bu süreçte Alevice söylem ve eylem içerisinde değil ise; Alevilerin birliğine ve geleceğine katkı sunmuyor olacaktır. Bizler, değerlerimizin içini boşaltmayarak tarihi sorumluluk bilinci ile yol yürümeye devam edeceğiz.” Sosyal medyadaki bir iletinizde böyle diyorsunuz, açar mısınız?
AABF’nin genel kurula gittiği ve farklı listelerin yarışacağı biliniyor. Bunu fırsat bilen kötü niyetli odaklar, özellikle bizim listemizi karalama kampanyası yürütüyorlar. Tek tek adaylarımız hakkında asılsız dedikodular anlatıyorlar. Bu yalanları üreten esas odaklar, AKP’lilerdir. Bu Alevice bir dil bir düşünme tarzı değildir. Bu tutum içerisine girenler Alevilerin birliğine hizmet etmiyor, şer odakların oyununa geliyor. AABF içerisinde ve örgütsel birlik temelinde yapılan demokratik, eleştirel ve özgürlükçü yarışa evet. Kurumumuzu ve tek tek adaylarımızı üretilen yalanlarla harcama çabalarına hayır…
22 Nisan’da hangi arkadaşlar seçilirse seçilsin, kazanan AABF ve Alevi toplumu olacaktır.
Elif SONZAMANCI/KÖLN
Yoruma kapalı.