Alevi Haber Ajansi

AABF Genel Başkanı Özgür Turak: Alevilik gece yarısı çıkan bir kararname değildir

PİRHA-AKP iktidarı tarafından cemevlerine dönük düzenlemelerin bir torba yasa içerisinde Meclis’e getirilmesi ve gece yarısı çıkan bir Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’nın kurulmasına tepki gösteren AABF Genel Başkanı Özgür Turak, “Sorun su, elektrik parası değil, Alevilik inancının tanınmıyor olması. Alevilik gece yarısı çıkan bir kararname değil, özgün bir inançtır” dedi.

Avusturya Alevi Birlikleri Federasyonu (AABF) Genel Başkanı Özgür Turak, AKP iktidarı tarafından torba yasa içerisinde gündeme getirilen cemevleri düzenlemesi ile AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın gece yarısı kararnamesi ile kurulduğu açıklanan Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’na ilişkin PİRHA‘ya değerlendirmelerde bulundu. Turak ayrıca Avrupa ve Türkiye’de düzenlenecek miting ve eylemlere de katılım çağrısında bulundu.

“SORUN ALEVİLİK İNANCININ TANINMIYOR OLMASI”

Sözlerine “Türkiye Cumhuriyeti’nin yapmış olduğu şey aslında bir inanca direkt müdahaledir” diyerek başlayan Turak, Aleviliğin özgün bir inanç olduğunu belirterek, Avrupa’da elde edilen hakların Türkiye’de de tanınması gerektiğini söyledi. Turak şöyle konuştu:

“O inancın yapısına, neye inanıp, neye inanmadığına karar vermektir. Devletler yalnızca yurttaşlarının ihtiyaçlarını gidermek ile yükümlüler. Bu yönde çalışma yapmaları gerekiyor. Türkiye’de elde edemediğimiz hakları Avrupa’daki ülkelerde elde ediyoruz. Çünkü insan hakları, din ve vicdan özgürlüğü çerçevesinde inancımızı burada özgürce yaşıyoruz. Burada devlet inancımızı tanımlamıyor. Nasıl yaşamamız gerektiğini onlar dillendirmiyor. İnanç kurumlarının talepleri vardır ve mevcut yasalar çerçevesinde bu talepleri nasıl yerine getirebilecekleriyle ilgileniyorlar. Herkese eşit hakları sağlamak için çalışıyorlar.

Bunların Türkiye’de de olması gerekiyor ama maalesef demokrasiden çok uzak olduğumuz ve özellikle de laiklik ilkesi tamamen ayaklar altına alındığı için bu tür politakalar yürülüğe konuluyor. Bununla beraber kendileri gibi olmayanları hiçe sayıyorlar.

Devletin, Alevilere belli maddi konular ile yaklaşması zaten bize hakarettir. Sorun elektrik, su parası değil. Sorun Alevilik inancının tanınmıyor olması. Alevi inancını sadece bir kültür olarak değerlendiriyorlar. Alevilerin kendi inanç boyutu, kendi yaşam tarzı, kendi ibadethanesi vardır. Mevcut İslam’dan çok uzaktadır. İbadetimizi cemevlerinde yapıyor olmamız; analarımızın, pirlerimizin, rehberlerimizin, dedelerimizin olması, inanç ritüellerimizin tamamen farklı olması kendi özerk yapısını göstermektedir.”

“ALEVİLİK, GECE YARISI ÇIKAN BİR KARARNAME DEĞİL”

Turak, Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı bir dairenin kurulmasına da tepki gösterirken, “Yapılanları büyük bir tehlike olarak görüyorum. Özellikle bugüne kadar yaşadığı soykırım ve katliamların üzerine katledilerek yok edilemeyen Alevilerin şimdi inançlarına müdahil olarak yok edilmek isteniyor. Alevilerin inancını ve örgütlenmesini hiçe sayarak aslında oraya bir kayyum atıyorlar. Kendi yandaş Alevi anlayışını Türkiye’de yürütmek istiyorlar. Devlet finansmanıyla Alevilik araştırmaları yapmak, cemevlerinin ihtiyaçlarını karşılamak neyi getirecek? Tamamen devletin güdümünden çıkmayan, onun yandaşı bir yapılanma hayata geçecek. Bu da aslında yok olması demektir. Bunu kabul etmemiz mümkün değil. Aleviliğin gece yarısı çıkarılan bir kararname ile olmayacağını Türkiye ve Avrupa’daki örgütlerimiz söyledi zaten” ifadelerini kullandı.

“ÖZGÜR DÜŞÜNCELERİN İFADE EDİLEBİLECEĞİ PLATFORMLAR YARATILMALI”

Torba yasa teklifinin TBMM’de görüşülmeye başlandığın 8 Kasım günü Alevilerin Ankara’da polis müdahalesiyle de karşılaşan eylem ve açıklamasına da değinen Turak, “Özgür düşüncelerin ifade edilebileceği platformların yaratılması gerekiyor. Sokaklarda olacağımızı tekrardan ifade etmek isteriz” dedi.

Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu (AABK) tarafından 12 Kasım günü Almanya’nın Köln şehrinde düzenlenecek olan mitinge de çağrı yapan Turak, sözlerini şöyle sürdürdü:

“İnsanların düşüncelerini özgürce ifade etmeleri ve sokağa çıkma hakları yasal güvencedir. Yürütme bizi dinlemiyorsa eğer konuyla ilgili gerekli basın açıklamaları ve mitingler düzenlenecektir. Buna toplumsal aydınlanma diyoruz. Bugüne kadar olan Alevi mitinglerinin içerisinde hiçbir kargaşa, arbede yaşanmamıştır. Alevilerin inancı gereği zaten böyle bir şey yoktur. Avrupa’da yapılan mitinglerin hepsi barışçıl ve düşünce özgürlüğü çerçevesinde ilerlemiştir. Yarın tekrardan bunun bir örneğini göreceğiz. Avrupa’da kazandığımız hakları Türkiye’de de elde etmeliyiz. Türkiye ne kadar demokratikleşirse insanların özgürce yaşama hakları doğacaktır. Yapılan zulmü, baskıyı, polis şiddetini kınıyoruz. Özgür düşüncelerin ifade edilebileceği platformların yaratılması gerekiyor. Sokaklarda olacağımızı tekrardan ifade etmek isteriz.

“HAKSIZLIĞA KARŞI HER ALANDA DİK DURMAK GEREKİYOR”

Miting bizim için önemli. Orada olacağız. Özellikle Avrupa’daki Alevi örgütlenmesinin Türkiye’deki Alevi örgütlenmesi ile bir ve dayanışma içerisinde olduğunu göstermek lazım. Bunun için konfederasyon bileşenleri olarak beraber mitingin olması gerektiğine karar verdik. Yapılan haksızlığa karşı her alanda dik durmak gerekiyor. Bugün tepki göstermezsek, ileride bize “O dönemde ne yaptınız? Bu zamana kadar yok olmayan Aleviliği nasıl yok ettiniz?” sorusunu soracaklar.”

Barış KOP / İSTANBUL

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak