PİRHA-KESK Mersin Şubeler Platformu, 2017 yılının son basın açıklamasında, KHK’lerle ihraç edilen arkadaşlarının işlerine geri iade edilmeleri talebini yenileyerek, yeni yılın barış yılı olması dileğinde bulundu.
Olağan üstü Hal (OHAL) kapsamında çıkarılan Kanun Hükmünde Kararname (KHK)’lerle ihraç edilen binlerce kamu emekçisinin işlerine geri iade edilmeleri talebiyle Kamu Emekçileri Konfederasyonu (KESK) Mersin Şubeler Platformu basın açıklaması düzenledi. Özgür Çocuk Parkı’nda düzenlenen açıklamada üyeler, 300 gündür açlık grevinde olan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça ile sokağa çıkma yasaklarında yaşamını yitiren Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Mersin Şube Eş Başkanı (SES) üyeleri Eyüp Ergen, Şeyhmus Dursun ve Abdulaziz Yural’ın fotoğrafları taşınarak, “Yeni yıl, barışın konuşulduğu yıl olsun” denildi.
“KESK MÜCADELE EDENLERİN ÖRGÜTÜDÜR”
Platform adına açıklama yapan Dönem Sözcüsü SES Mersin Şube Başkanı Yılmaz Bozkurt, “Mersinlilerin, tüm kamuoyunun, hatta KESK’i hedef alanların da çok iyi bildiğine inandıkları iki temel noktanın altını tekrar çizmek gerektiğini söyleyerek, “KESK nereden, kimden gelirse gelsin, tüm darbelere, vesayet sistemlerine karşı olan ve bunun için bedel ödeyen bir konfederasyondur. KESK, 11 yıl boyunca iktidara ortaklık eden, ‘ne istediyse verilen” cemaate karşı 15 Temmuz’dan sonra değil, en başından beri en net tutumu takınan kamu emekçilerinin mücadele örgütüdür. KESK söz konusu yapının hem kamuda hem toplumsal yapıda yarattığı tahribata dikkat çekmekle kalmayıp buna karşı mücadele etmiş bir konfederasyondur. OHAL’de KESK neden hedef alınmıştır? Bugüne kadar toplam 4.237 KESK’li neden KHK’lerle ve Yüksek Disiplin Kurulu Kararları ile ihraç edilmiş, yüzlercesi açığa alınmış, sürgün edilmiştir? Çünkü KESK kurulduğu günden bugüne milyonlarca yurttaşın yararlandığı kamu hizmetlerinin her geçen gün piyasaya daha çok açılarak tasfiye edilmesine, Kamu emekçilerinin kısmi iş güvencesinin ortadan kaldırılarak siyasal iktidarların kapı kulu haline getirilmesine, Siyasal iktidarların emekçileri bölmek, parçalamak için emek alanına soktuğu Truva atı, sarı sendikalara karşı en başından beri mücadele eden, tüm baskılara rağmen bu mücadeleden taviz vermeyen kamu emekçilerinin mücadele örgütüdür ve öyle kalacaktır” diye konuştu.
“İHRAÇ EDİLEN ÜYELERİMİZ ONURUMUZDUR”
Yönetici ve üyelerinin haksız, hukuksuz bir şekilde tamamen keyfi olarak açığa alanların, ihraç edenlerin tek bir kriteri olduğunu söyleyen Bozkurt, “O da başta kamu emekçileri olmak üzere tüm emekçi kesimlerin hak ve özgürlüklerini sınırlayan düzenlemelere seyirci kalmamamızdır. Anayasa ile yasalarla, başta Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) sözleşmeleri olmak üzere ülkemizin altında imzası bulunan uluslararası sözleşme ve anlaşmalarla güvence altına alınmış bulunan sendikal hak ve özgürlükleri kullanmamızdır. Oysa bir sendikanın, konfederasyonun; anayasa ile yasalarla, ülkemizin altında imzası bulunan uluslar arası sözleşme ve anlaşmalarla güvence altına alınmış bulunan sendikal hak ve özgürlükleri kullanması ‘suç’ değildir. Dolayısıyla, sendikal hak ve özgürlükler mücadelesi yürüttüğü için, ihraç edilen, açığa alınan, sürgün edilen yönetici ve üyelerimiz de ‘suçlu’ değil, kamu emekçileri mücadelesinin onurudur.
Diren KESKİN-MERSİN
Yoruma kapalı.