PİRHA-Adrese dayalı liselere kayıt sistemini değerlendiren Eğitim -Sen Adıyaman Şube Başkanı Mehmet Dağdeviren, “Siyasi iktidarın bu piyasacı dinselleştirilmiş eğitimden sıyrılıp, bilimsel yöntemlerle hazırlanmış, test edilmiş ve benimsenmiş eğitim müfredat ve programları hazırlayarak öğrencileri geleceğe hazırlamalıdır” dedi.
Haberin videosu
AKP İktidarı ile birlikte defalarca değiştirilen müfredatlar, Türkiye’deki eğitim ve öğretim sistemini daha geriye götürürken, TEOG sınavının kaldırılmasının ardından yerine getirilen, liselere adrese dayalı kayıt sistemi de tepkilere neden oldu. Eğitim -Sen Adıyaman Şube Başkanı Mehmet Dağdeviren konuyu PİRHA’ya değerlendirdi.
“KAMUSAL EĞİTİM ZAYIFLATILARAK DİNDAR NESİLLER YETİŞTİRİLECEK”
Dağdeviren, “Eğitim -Sen olarak 4+4+4 sistemi gelmeden Kamu Reformu Yasa Tasarısı hazırlanırken şu an içinde bulunduğumuz durumu özetleyen açıklamalarda bulunmuştuk. Yasanın geçmemesi için sayısız eylem ve etkinlik düzenlemiştik. Eğitim Sen’in itirazlarına, hükümet yerine bu yasada imzası olanlar cevap vermiş sendikamızı hayalperestlikle suçlamışlardı” dedi.
Dağdeviren, iktidarın eğitim sistemini kendi siyasal, ideolojik çizgisinde biçimlendirdiğini belirterek, “Birincisi eğitimde dindar nesiller yetiştirmek, diğeri ise 4+4+4 düzenlenmesinin asıl amacını oluşturan kamusal eğitimi daha da zayıflatmak ve kamu kaynaklarını özel okullara aktararak özel öğretimi büyük ölçüde devlet desteği ile güçlendirmektedir” ifadelerini kullandı.
“SINAVLARIN GEÇERLİLİĞİ VE GÜVENİRLİĞİ SORGULANIR OLACAK”
“Milli Eğitim Bakanı eğitim bölgesi ve sınavsız mahalli yerleştirme sistemine geçiş yapılacağını öğrencilerin % 90’nın bu okullara gideceğini belirtmiştir. Öğrencilerin % 10 ise nitelikli okullara sınav ile gidecek” diyen Dağdeviren, şunları ekledi:
“Haziran ayının ilk haftasında yapılacak sınav, sayısal ve sözel olarak iki bölümden oluşacak. Yapılacak olan sınavda öğrencilerin 60 soruyu 90 dakikada çözmeleri istenecek. Öğrenciler sınava kendi okullarında girecek. Sınavı MEB hazırlayacak ve sınavın geçerliliği ve güvenirliği sorgulanır olacak. Bu % 10 dilimine girebilmek için öğrenciler etüt, özel ders, dershane gibi özel kurumlardan daha fazla ve ciddi şekilde yararlanacaktır.”
“AİLELER ARASINDA SOSYAL EKONOMİK FARKLILIKLAR ORTAYA ÇIKACAK”
“Öğrenciler adrese kayıt sistemine göre değil ilgi ve istekleri, başarı durumları dikkate alınarak istediği okula girebilmelidir. Bu okullarda sınavsız olmalıdır” ifadelerini kullanan Dağdeviren, şöyle konuştu:
“Adrese kayıt sistemi ile aileler Bakanın deyimiyle iyi okulların bulunduğu adreslere taşınacaktır. Bu da aileler arasında sosyal ekonomik farklılıkların ortaya çıkmasına neden olacaktır. Bazı bölgelerde beş okulun bulunmaması ya da okulların İmam hatip lisesi olma ihtimalide yüksektir. Bu durumda İmam hatip liseleri mecbur kılınacaktır. Adıyaman Karapınar mahallesinde bulunan yoğun Alevi nüfusuna baktığımızda burada bulanan öğrencilere imam hatip liselerine gitmeyi dayatmakta, bir nevi asimilasyon politikası olarak ileride ortaya çıkacaktır. Bu sistem ile TEOG süresince doluluk oranına ulaşmayan imam hatip okulları bu yolla dolacaktır.”
“BİLİMSEL EĞİTİM İLE ÖĞRENCİLER GELECEĞE HAZIRLANMALIDIR”
“Sınavlarla öğrencileri nitelikli, niteliksiz olduğu anlaşılamayacağı bilinmesine rağmen bir yarış atı, bir robot gibi düşünmek, arkadaşlarıyla rekabet etmesinin kaosu daha da derinleştireceği unutulmamalıdır” diyen Dağdeviren, “Siyasi iktidarın bu piyasacı dinselleştirilmiş eğitimden sıyrılıp, bilimsel yöntemlerle hazırlanmış, test edilmiş ve benimsenmiş eğitim müfredat ve programları hazırlayarak öğrencileri geleceğe hazırlamalıdır” diye konuştu.
Mustafa YÜKSEL/ADIYAMAN
Yoruma kapalı.