PİRHA – 6 Mayıs 1972’de, Deniz Gezmiş ve Yusuf Aslan ile birlikte daha 23 yaşındayken idam edilen 68 Kuşağı devrimci liderlerinden Hüseyin İnan’ın çocukluk arkadaşları İnan’ı anlattı. “Hüseyin İnan lider vasıflı bir insandı çocukluğunda da” diyorlar.
Mesut Koç, Mehmet Telli ve Ali Küçük… 68 kuşağının öğrenci liderlerinden olan Hüseyin İnan’ın çocukluk arkadaşları. Beraber oyunlar oynamışlar, çayırlarda koyun yaymışlar, bahçelerden turp aşırmışlar. Çocukluklarının bir kısmı beraber geçmiş. Hüseyin İnan ve ailesi Bozüyük’ten Sarız’a göçtüğünde ayrılmak zorunda kalmışlar ancak gönül bağları hiç kopmamış. Anılarının çoğu hala taptaze zihinlerinde. Çocukluk yıllarına dair anılarını bizimle paylaştılar.
“ÇETECİLİK GİBİ OYUNLAR OYNARDIK BERABER”
Hüseyin İnan’la beraber başlamış ilkokula Mesut Koç. Birlikte oyunlar oynamışlar, çayırlarda koyun yaymışlar. Mesut Koç çocukluk arkadaşı Hüseyin İnan’la olan anılarını şöyle anlatıyor bize:
“İlkokula beraber başladık Hüseyin İnan’la. 1955-56 yıllarıydı. Beraber çetecilik gibi oyunlar oynardık köyümüzü korumak için. O, derdi ki ‘Şu tepeye sen çık, şu tepeye ben çıkayım bizim köyümüze düşmanlar girmesin. Düşmanlardan koruyalım köyümüzü.’ Silah yapardık, söğütlerden düdük yapardık.”
“OYUN ARKADAŞLIĞIMIZIN TALİMATLARI HÜSEYİN’DEN ÇIKARDI”
Mesut Koç, Hüseyin İnan ve ailesi Sarız’a göçünce de bağlarını hiç koparmamış Hüseyin İnan’la. Yine Hüseyin İnan Ankara’dayken de görüştüklerini, İşçi Partisi’nin bazı kongrelerinde beraber olduklarını söyleyen Mesut Koç, şunları dile getiriyor: “Hüseyin İnan lider vasıflı bir insandı çocukluğunda da. Bize talimat verirdi ‘Şunu şöyle yapın, şunu şuradan yapın.’ Bizim oyun arkadaşlığımızın talimatları hep Hüseyin’den çıkardı. Öyle bir yapısı vardı Hüseyin’in.”
“BİZ ‘GEL BU YOLDAN VAZGEÇ DİYORDUK’ O ‘BEN HALKIM İÇİN BU YOLDAYIM’ DİYORDU”
Hüseyin İnan’ın ODTÜ’de okurken Pazar günleri ziyaretine gittiği Kamil amcanın Hüseyin’i yolundan döndürmek için çok çabaladığını belirten Mesut Koç o konuşmalara dair aklında kalanları şöyle anlatıyor: “Kamil amca vardı Hüseyin’in amcası. Hüseyin ODTÜ’de okurken bazı pazarlar amcasına gelirdi. Biz birkaç kere Pazar günleri hep beraber konuştuk Hüseyin’le. ‘Hüseyin yapma. Bak Hüseyin oğlum Şaşmazların oğlu vardı Kayserili. Onların oğlu kimya mühendisi oldu. Bak onlar Şaşmaz Fabrikası diye bir deterjan fabrikası kurmuşlar. Hüseyin biz de sana ne kadar sermaye istiyorsan verelim, bizim gücümüz onların 20 katı, 50 katı. Sen ne para istiyorsan biz sana verelim’ diye defalarca anlatıyorduk. Babası Hıdır amca olsun, amcası Kamil amca olsun. ‘Gel bu yoldan vazgeç.’ diyorduk. O da diyordu ki ‘Amca ben para için değil, ben halkım için bu yoldayım. Benim kaybedecek bir şeyim yok. Sonra siz benim için niye bu kadar telaşlanıyorsunuz. Ben sizin korktuğunuz kadar şey bir adam değilim. Ama ben bu yolu tercih ettim, bu benim tercihim.’ 4, 5 gün bu konu böyle konuşuldu.”
Hüseyin İnan’ın kendilerine karşı siyasi yönünü belli etmediğini ifade eden Mesut Koç, ayrıca şunları da ekliyor: “Yani ‘Ben sizi ikna ettim şu siyasi görüşe girdiniz’ gibi şeyler olmazdı. Bizim üzerimizde ısrarcı bir tavrı olmazdı Hüseyin’in.”
“OKULA GELİYORDU TEMİZ, TERBİYELİ, DÜZENLİ..”
Mehmet Telli, Hüseyin İnan’dan 1 yaş büyük. İlkokulda Hüseyin’in ablasıyla aynı sınıfta okumuş. Mehmet Telli de Hüseyin İnan’ın çocukluğuna dair aklında kalanları şöyle anlatıyor:
“Hüseyin benden yaşça küçük. O’nun ablasıyla ben beraber gittik okula 4. sınıfa kadar. O, bizden bir sene sonra başladı. Okula geliyordu temiz, terbiyeli, düzenli. Hüseyin 3. sınıfa geçtiğinde onlar Sarız’a gitti. Burada bir amcam vardı Qulısın derlerdi. O’nun halasıyla evliydi. Hüseyin onlara geliyordu yazın. Beraber camızları yayardık, oynardık.”
“BEN SÖKTÜM DEDİM HÜSEYİN’İ DÖVMESİN DİYE”
Ali Küçük, Hüseyin İnan’la aynı yıl yani doğmuş. Beraber kuzu gütmüşler, oyunlar oynamışlar. Bir köylülerinin bahçesinden turp söküp kaçtıklarını anlatıyor bize Ali Küçük: “Turan amca vardı köyde. Onun bahçesi vardı. Bahçesinden turp söktük kuzu yayarken. Turan amca öğrenmiş bizim turpları götürdüğümüzü. Geldi bizi sıkıştırdı. Hüseyin kaçtı, ben kaçmadım. ‘Turpları kim söktü doğru söyle’ dedi bana. Dedim ki ‘Ben söktüm.’ Hüseyin’i dövmesin diye. Gerçekten çok seviyorduk birbirimizi. ‘Tamam sizi affediyorum’ dedi rahmetli Turan amca. ‘Bir daha da yapmayın’ dedi. Biz de bir daha yapmadık.”
ASLINDA GÜCÜ YETTİĞİ KADAR HÜSEYİN İNAN’A YARDIM ETMİŞ
“Kuzu güderken devamlı büyük çobanları takip ederdik. Onlar bize süt sağarlardı. Sabahleyin dağda bir kazan yoğurt yaparlardı. O yoğurttan bize ikram ederlerdi yerdik, süt sağarlardı süt içerdik” diyen Ali Küçük, Hüseyin İnan ile Sarız’a göçtükten sonra da Hüseyin İnan ODTÜ’de okumaya başladıktan sonra da hiç bağını koparmamış. Ali Küçük aslında gücü yettiği kadar Hüseyin İnan’a yardım etmiş. O yardım ettiği yıllardan kalan anılarını da şöyle anlatıyor Ali Küçük:
“Ben Antep’te askerdeyken Hüseyin, Deniz ve Yusuf, Diyarbakır Amerikan hava Üssü’nü bombaladılar. Antep’te bir akrabamız vardı. Geldiler o akrabamızın evinde saklandılar. Ben de duydum bunu. Gittim orada Hüseyinlerle, Denizlerle görüştüm. Ben askerden terhis olduktan sonra Hüseyinler aranıyordu yine. Ben memlekete geliyordum otobüsü durdurdular polisler Maraş’ta. Meğerse Hüseyin, Deniz, Yusuf aynı otobüstelermiş. Nasıl kayboldular herkes şaşırdı, yakalanmadılar. Sonra hepimizi aradılar. Çantalarımızı indirdiler, bavullarımızı indirdiler otobüsten. Aradılar taradılar bir şey bulamayınca serbest bıraktılar hepimizi. ODTÜ’de okurken de yine aranıyorlardı bu çocuklar. Ben de bir restoranda kebapçılık yapıyordum. Amcamın kızının evinde dört gün saklandılar. Ben de bunlara yemek götürdüm her gün. Dört gün boyunca sabah, öğle, akşam yemek taşıdım.
“AKLIMA GELDİKÇE KENDİMDEN GEÇİYORUM”
Hüseyin İnan, Deniz Gezmiş ve Yusuf Aslan’ın idam edildiği yıllarda Ankara’da İvedik semtinde olduklarını, söyleyen Ali Küçük, hiç aklından çıkmayan o günleri şu sözlerle ifade ediyor:
“Ha bugün ha yarın idam edilecekler diye sürekli radyonun başında ajans dinliyoruz. Sabahleyin haberleri açtık. Hüseyin İnan, Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan idam edildi haberini duyunca hepimiz donduk kaldık. Rahmetli babam hüngür hüngür ağlamaya başladı. O anı hiç unutamıyorum. İşte bu anı aklıma geldikçe kendimden geçiyorum.”
“KORKTUKLARI İÇİN SAHİPLENMİYORLAR”
Bozüyük’ün Hüseyin İnan’ın köyü ve Alevi köyü olmasına rağmen Hüseyin İnan’ı neden yeterince sahiplenmediklerini sorduğumuzda Ali Küçük şu yanıtı veriyor bize: “Oldu bitti Alevilerde bir korku şeyi var. Hüseyin’i sahiplenmemelerinin sebeplerinden biri de budur. Korku politikası, korku hali. İşte şimdiki yönetim gibi. Alevilerin bir kısmı asimile olmuş, Kürtlüğünü inkar etmiş, Aleviliğini inkar etmiş, Sünnileşmişler.
Hüseyin Kelleci – Suay ABAK/SİVAS
Mehmet Koç
Mehmet Telli
Ali Küçük
Yoruma kapalı.