Alevi Haber Ajansi

MARDEF: Maraş Katliamı’nı unutmadık, unutturmayacağız!

PİRHA – Maraş Demokratik Dernekler Federasyonu (MARDEF), Maraş Katliamı’nın 47. yılı dolayısıyla yaptığı açıklamada, 19–26 Aralık 1978’de yaşananların “devletin bilgisi ve gözetimi altında organize edilmiş bir insanlık suçu” olduğunu vurgulayarak, katliamla yüzleşilmediği sürece benzer zihniyetin farklı biçimlerde varlığını sürdürdüğünü belirtti.

MARDEF açıklamasında, 1970’li yılların sonunda yükselen emek, demokrasi ve Kürt halkının özgürlük mücadelesinin egemen güçler tarafından tehdit olarak görüldüğü, bu nedenle toplumun sindirilmesi amacıyla faşist yöntemlerin yeniden devreye sokulduğu ifade edildi. Açıklamada, Maraş Katliamı’nın bu planın bir parçası olarak hayata geçirildiği belirtildi.

Federasyon, Maraş’ın Alevi-Sünni, Kürt-Türkmen nüfusun bir arada yaşadığı yapısı nedeniyle özellikle seçildiğine dikkat çekerek, katliamdan günler önce resmi ve sivil görevlendirmeler yapıldığını, MİT ve JİTEM bağlantılı unsurlar ile sivil faşist grupların kente sevk edildiğini kaydetti. Açıklamada, Alevilerin, Kürtlerin ve ilerici kesimlerin evlerinin önceden tespit edilip işaretlendiği, camilerde ve resmi kurumlarda yoğun bir nefret dili üretildiği vurgulandı.

“‘Din elden gidiyor’ propagandasıyla halk kışkırtıldı, cinayetler dini söylemlerle meşrulaştırıldı” denilen açıklamada, Nazi faşizminden öğrenilen yöntemlerin birebir uygulandığı, faşist grupların zarar görmemesi için özel işaretlemeler yapıldığı ifade edildi.

Devlet eliyle sinemada patlatılan bombanın son provokasyon olduğu belirtilen açıklamada, bu olayın ardından saldırıların başlatıldığı, devrimci öğretmenlerin cenazelerine dahi izin verilmediği ve katliamın önünün tamamen açıldığı kaydedildi. Alevi mahallelerinde kurulan barikatların, devletin tüm imkânlarını arkasına alan saldırılar karşısında kısa sürede yıkıldığı aktarıldı.

MARDEF, dört gün süren saldırılar boyunca kadın, çocuk, yaşlı ayrımı yapılmadan yüzlerce Alevinin katledildiğini, evlerin ve işyerlerinin yakıldığını, hamile kadınlara yönelik vahşetin dahi yaşandığını belirtti. Açıklamada, emniyet güçlerinin, askerin ve hükümetin katliam boyunca ortada olmadığı, devletin planlandığı şekilde süreci izlediği vurgulandı.

MARDEF, katliamın ardından devletin “kurtarıcı” rolüyle sahneye çıktığı, 11 ilde sıkıyönetim ilan edildiği, katliamcıların ise göstermelik yargılamalarla korunduğu ifade edildi. Birçok failin kısa süreli cezalarla serbest bırakıldığı, bazılarının ise daha sonra ödüllendirilerek resmi kurumlarda ve Meclis’te görev aldığı hatırlatıldı.

MARDEF, Maraş Katliamı’nın hesabı sorulmadığı için Sivas Madımak, Gazi, Roboski ve cezaevlerinde yaşanan katliamların mümkün hale geldiğini belirterek, “Bu yara bizimdir ve hâlâ kanamaktadır” dedi.

Federasyon, katliam hafızasına sahip çıkılması çağrısında bulunarak, her yerde anmaların ve etkinliklerin örgütlenmesi, evlerde anma köşeleri oluşturulması, kaybedilenler anısına mum yakılması ve yaşananların gelecek kuşaklara aktarılması gerektiğini vurguladı.

Açıklamanın sonunda MARDEF, Maraş Katliamı’nı bir kez daha lanetleyerek, sorumluların yargılanmasını ve devletin bu suçla yüzleşmesini talep etti. Ayrıca Alevilerin eşit yurttaşlık hakkı kapsamında inanç kurumlarının yasal statüye kavuşturulması ve zorunlu din dersleriyle sürdürülen asimilasyon politikalarına son verilmesi çağrısı yapıldı.

“Maraş bir katliamdır, bir insanlık suçudur” denilen açıklamada, tüm halklar adalet ve yüzleşme mücadelesini büyütmeye çağrıldı.

HABER MERKEZİ

 

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.