Alevi Haber Ajansi

Gülistan Kılıç Koçyiğit: Tezkereye hayır diyelim-VİDEO

PİRHA- DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit Meclis’te basın toplantısı düzenleyerek güncel gelişmeleri değerlendirdi. Koçyiğit, Meclis’e getirilen tezkerelerin sürecin ruhuna aykırı olduğunu belirterek, tüm grupları tezkereye ‘hayır’ demeye çağırdı.

DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, Meclis’te gündeme dair değerlendirmelerde bulundu.

DEM Parti Grupbaşkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, güvenlikçi politikaların ülkeleri nasıl bir çıkmaza sürüklediğinin ortada durduğunun altını çizerek, “Bu çıkmazı ancak ve ancak diyalog, barış ve müzakere yoluyla aşılabileceğini, halkların sesine kulak vererek aşılabilecektir” dedi.

Meclis’e getirilen tezkerelerin sürecin ruhuna aykırı olduğunu belirten DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, şunları ifade etti:

“Suriye’nin geleceğinin Suriye’de yaşayan halklar belirler. Bunun dışındaki politikaları doğru bulmuyoruz. İktidarın Suriye’ye müdahalesi kabul edilebilir değil. 27 Şubat’tan bu yana yürüyen süreci nereye koyacağız? İktidarın sürece dair yaklaşımı güvensizlik üretiyor. Türkiye bir yol ayrımındadır. Bölge politikasını barış üzerine mi kuracak? Dış politikasını halklarla eşit, özgür, demokratik bir ilişki üzerine mi oturtacak yoksa geçmişteki kodlarla, güvenlikçi pespertifle devam mı edecek?Tezkerelerin çözüm olmadığını, güvenlikçi pespektifin çözüm olmadığını bir kez söylüyoruz. ortadoğu, Türkiye halkları çok kan gördü, çok acı çekti. Türkiye kendine bir rehber edinecekse barış ve demokrasi olmalıdır. Tezkereye hayır diyeceğiz. Tüm parti gruplarını da hayır demeye davet ediyoruz.”

Meclis’te başlayacak 2026 bütçe görüşmelerinin başlayacağını aktaran DEM Parti Grupbaşkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, bütçenin geçen yıllardan farklı olmayan bir mantıkla hazırlandığını söyledi.

DEM Parti Grupbaşkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, konuşmasının devamında şunları dile getirdi:

“Kürt sorununda demokratik çözüm imkanlarının açığa çıktığı bir dönemde sanki zaman durmuş ve 27 Şubat çağrısı olmamış. Sanki bütün bunları bu ülkede tartışılmıyormuş gibi gözünü kulağını kapatmış, kafasını kuma gömmüş bir bütçeyi önümüze getirmişler ve bize onaylatmak istiyorlar. Bunun kabul edilemez olduğunu ifade edelim. Yine Plan ve Bütçe Komisyonuna 36 maddelik bir Vergi Kanunu geldi. Torba yasağı anlayışından vazgeçmeyen bir iktidar anlayışı var. Torba ara sıra çuval oluyor. Yakında hangara bağlayacaklar bu yasaları onu da biliyoruz. Şimdi bu torba yasa Yönteminin nitelikli bir yasama faaliyetini ortadan kaldırdığını çok söyledik. Birbirine benzemeyen onlarca kanun maddesinde değişiklik içeren bir meseleyi getiriyorsunuz. Torbaya koyuyorsunuz. Ya bir milletvekilinin 15 tane kanunu ayrı ayrı tarayıp her bir kanundaki değişikliği çalışması bile neredeyse bir günde iki günde imkansız. Halkın vekillerinin de buna yoğunlaşmasını, bunun gerçekten her bir maddeye ilişkin hakkını vererek muhalefet etmesinin de önüne geçmek istiyorlar bu torba yasa sistemi ile beraber.

Şimdi vergide bir sistem getirmişler. Şimdi bu ülkedeki vergi sisteminin adaletsiz olduğunu sanırım bilmeyen yoktur. Sokakta herhangi bir emekliyi çevirin, bu ülkede vergi adaleti var mı diye herhalde sizin yüzünüze gülecektir. Hangi adaletten bahsediyorsunuz? Emekli maaşımdan tutalım da gündelik hayatımda aldığım her şeyde vergi ödüyorum. Ama bu ülkede zenginler vergi ödemiyor. Vergi tabana yayılmış. Bütün bütçenin yükü yoksulun sırtına yüklenmiş. Çalışanın sırtına, emeklinin sırtına yüklenmiş durumda. Ama gelir vergilendirilirken de gelir meselesinde vergi dilimlerinin adaletli olması gerekiyor ve özellikle rant ve sermaye kesimlerinin gerçekten bu ülkenin ekmeğini yedikleri bütün gelirini elde ettikleri, servetin elde ettikleri topraklara borçlarını, vergilerini ödemeleri gerekiyor. Ama genelde onları kayırmaya, kenarda tutmaya çalışıyorlar.

Bakın emekçilerin ödediği gelir vergisi geçen yıla göre yüzde 91.6 artmış. Ülkenin kaymağını, ülkenin bütün gelirini sömüren, talan eden bir kesim var. Yoksullar, emekliler hiç umurlarında değil. Şimdi yeni vergi kanunuyla, tasarısıyla kira gelirlerinden, sigorta primlerinden, araç alım-satım ücretlerine kadar birçok alanda yeni vergi yükleri getiriliyor. İstisnalar kaldırılıyor, yeni harçlar konuluyor. Hükümet bu düzenlemeyle de en az 250 milyar TL ek gelir toplamayı hedefliyor. Peki, bütün bu toplanan paraları nereye harcıyorlar? Yoksullar, bu ülkede yaşayan halklar refahtan pay alamıyor. Birileri büyüyor. Birilerinin bilançoları büyüyor. Dolaylı vergilerin azaltılması gerekiyor. Servet ve rant vergilerinin getirilmesi gerekiyor. Gelir dilimlerinde adil bir düzenlemeye hızla getirilmeli ve vergi harcamaları adı altında yandaşa aktarılan kaynakların da kesilmesi gerekiyor. Gerçek anlamda bir vergi reformunun hızla hayata geçirilmesi gerekiyor. Bu hafta ‘Milli Parklarla’ ilgili de bir yasa da genel kurula getirilecek. Bu kanun Milli parkları ranta açmanın, yandaşa aktarmanın, yapılaşmaya açmanın formülüdür. Kimse bize süslü sözler söylemesin. Korunan alanların öncelikle bilim insanlarından, ekolojistlerden, orada yaşayan yöre insanından ve en önemlisi muhalefetten hiçbir kimseden görüş almadan yasa yapıp önümüze getirmekten AKP artık vazgeçmelidir. Bu milli parkların gerçek anlamda talan edilme yasası derhal geri çekilmelidir.

11. Yargı Paketi sızdı. AKP hükümetinin yetkilileri ‘Henüz resmi olarak bize gelmedi’ diyor. Adalet Komisyonu başkanına da sordum. Ama sızan hali bir gerçekse eğer gerçekten durum vahim. Yani bu AKP taktiğidir. Önce sızdırırlar. Bir kamuoyunu yoklarlar. Kim ne diyor, tepkileri görürler. Ondan sonra da o yasayı resmi zeminlere taşırlar. Ama çok açık ve net söyleyelim. Biz bu sızan taslağın resmileşmesini kabul etmiyoruz.”

PİRHA/ANKARA

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.