Alevi Haber Ajansi

Elbistan’ın Kocapınar mezrası 4 aydır susuz; KASKİ’nin elektrik panosu tehlike saçıyor!-VİDEO

PİRHA- Elbistan’a bağlı Yalıntaş (Axtil) Kocapınar mezrasında yaşayan yurttaşlar bahardan bu yana su sorunu yaşıyor. Depoya gelen sınırlı suyun günlük ihtiyaçlarına dahi yetmediğini söyleyen yurttaşlar, ayrıca KASKİ’nin depo önüne kurduğu ve kapatmadığı elektrik panosunun tehlike saçtığını belirtti. Yurttaşlar, varlıklarını ‘Amazon ormanlarında yeni bulunan bir kabilenin bulunması’ olarak tanımlayarak, “Ayrımcılık mı yoksa ihmal mi? diye sordu. 

Maraş Elbistan’a bağlı Yalıntaş (Axtil) köyünün Kocapınar mezrasında yaşayan yurttaşlar hizmet alamadıklarını belirterek su ve yol sorununa çözüm bekliyor.

Köyleri Elbistan ilçe merkezine 40 kilometre uzaklıkta bulunan Yalıntaş (Axtil) köyüne bağlı Kocapınar mezrası şebeke suyu ile tanışmadığı gibi, ilçe merkezine giden yolları ise hiç yapılmadığı için ulaşımda da zorluk yaşıyor.

Köyün üst tarafında yapılan su deposunun tıkanmasından kaynaklı sınırlı miktarda su kullanabildiklerini söyleyen köylüler; çamaşır makinesi ve güneş enerjisini neredeyse hiç kullanamadıklarını ifade ettiler.

Kahramanmaraş Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü (KASKİ) tarafından depodaki suyun evlere gönderilmesi için kurduğu elektrik panosunun ise açık ve dışarıda olmasındann kaynaklı tehlike saçtığını dile getiren köylülerin verdiği dilekçeler ise hala yanıt bulmuş değil.

 4 AYDIR SU YOK VE ELEKTRİK PANOSU TEHLİKE SAÇIYOR

Köy sakinlerinden Ali Çoban, KASKİ’nin koyduğu elektirik panosunun çocuklar ve hayvanlar için tehlike oluşturduğunu kaydederek, “2019 yılından beri su sıkıntımız vardı. Bu suyu 2019 yılında köyün yukarısına çıkardık. Suyun depoya dolmasını sağlayan elektrik panosu dışarıda. KASKİ’den ne kadar talep ettikse de bizi dinlemiyorlar. Elektrik panosunun kapanmasını istiyoruz. Yaklaşık 4 aydır az bir su var. İçme suyunun azlığından dolayı insanlar ve hayvanlarımız perişan oluyor. Sürekli dilekçe veriyoruz  ama esas alınmıyor. Bugün, yarın geleceğiz diye bizleri oyalıyorlar. İnsanlar bir gün susuz kalırsa nasıl olacak?  Peki hayvanlarımız ne olacak?  Pano açıkta ve bir çocuk yada hayvan elektirik akımına kapılırsa bunun hesabını kim verecek?” diye sordu.

SUDAN 9 KÖYLÜ ZEHİRLENDİ!

Bahar ayına doğru sudan 9 köylünün zehirlendiğini ve ambulanslarla hastaneye kaldırıldığı söyleyen Ali Çoban, klor zehirlenmesi denilerek olayın ört bas edilmek istendiğini ifade etti. Çoban, su yüzeyinde yağ tabakasına benzer bir şeye rast geldiklerine işaret ederek şöyle devam etti:

“2019 yılında bu suyu devletin yardımıyla yukarıdaki bir depoya çıkardık. Tabi bizlerde yardımcı olduk. Suyu fazlalaştırmak için köyün 20 metre yukarısını kepçe ile eşmiştik. Oraya da küçük bir boru koymuştuk. Yazın su çok olduğundan dolayı boruya taş veya toprak girdi. Ondan dolayı ne çeşmeye nede depoya su akmıyor. 2 saatte bir 1 ton su birikiyor, onu da depoya mı aktaralım yoksa hayvanları mı sulayalım bilmiyoruz. Bahar ayında köyde 9 kişi sudan zehirlendi. Ambulanslarla hastaneye sevk edildik ve ifadelerimiz alındı. Alınan kanlardan yapılan tahlilde zehirlenmenin klordan olduğunu söylediler. Suyun içerisinde klor değil, yağ tabakasına benzer bir şey vardı.KASKİ’den yetkililer de gelip baktı. Sonrasında ise deponun üstü kapatıldı.”

“SORUNA ÇÖZÜM BEKLİYORUZ”

Yine köy sakinlerden Veli Çoban ise, “3-4 aydan beri suyumuz yok denecek kadar az. Suyu depolayan elektrik panosu dahil çalışmıyor. Kendi el yordamımızla çalıştırıyoruz. Gün içerisinde hem yukarıdaki depoya hem de aşağıdaki su deposuna bakıyorum. Su kaynaktan azaldığı için ne bizlere nede hayvanlara yetmiyor. 5 ay önce içme suyundan dolayı zehirlendik. KASKİ’nin diktiği elektirik panosu ise açıkta duruyor. Bir çocuk elini verse çarpılabilir. Bu soruna çözüm bulmalarını bekliyoruz” diye belirtti.

“DÜŞEN HELİKOPTERİN ARAMA ÇALIŞMASINDA KÖYÜMÜZÜ FARK ETTİLER”

Askeri helikopterin düşmesi sonrasında köylerine gelen arama ekiplerinin ‘burada insan yaşıyor mu?’ diyerek kendilerini fark ettiklerini söyleyen Songül Güden, durumu Amazon ormanlarında yeni bir kabilenin bulunmasına benzetti. Güden, “2019 yılında bir otobüs tutarak memleketimize döndük. 2019 yılına kadar herkes kendi çabası ile suyunu eve getiriyordu. Suyumuz şu an yeterli değil. Dilekçelere rağmen bizleri ciddiye almadılar. Doğru düzgün bir yolumuz. Kürt Aleviler olarak bizim bütün köylerimiz bu şekilde ve bizi kimse görmüyor. Burada bir askeri helikopter düştü ve aramaya gelen ekipler ‘burada insan yaşıyor mu?’ diye bizlere sordu. Elektriğimiz dahi yoktu ve bizim varlığımızı o zaman fark ettiler” diye konuştu.

“AYRIMCILIK MI, YOKSA İHMAL Mİ?”

Suyun kısıtlı olmasının en büyük mağduriyetini kadınların yaşadığını belirten Songül Güden, “Bizler topraklarımız dönmek istiyoruz ama ne suyumuz ne de yolumuz var. Suyun olmamasının en büyük mağduriyetini biz kadınlar yaşıyoruz. Çamaşır, bulaşık ve banyo için helkelerle eve su götürüyoruz. Bütün yük kadınların üzerinde. Su olmayınca kadınlar hiçbir şeye yapamıyor. Dilekçe verdiğimiz halde bizleri duymuyorlar. Bizleri duymamalarının nedeni nedir? Bizim Kürt Alevi olmamız mı? Yada bizim yeniden topraklarımıza dönmemiz mi? Ya bir ayrımcılık var ya da ihmal” ifadelerini kullandı.

“ELEKTRİK PANOSU AÇIK VE ÇOCUKLARIM İÇİN TEHLİKE”

Songül Güden, KASKİ’nin koyduğu elektrik panosunun çocukları için tehlike arz ettiğini sözlerine ekleyerek, “KASKİ’nin koyduğu elektri panosu açık. Buraya 3-4 aylığına geliyoruz ve çocuklarımızı bir yere gönderemiyoruz. Su deposunun üzeri açık. Kışın burada insanlar sudan zehirlendi ve bunu da ciddiye almadılar. Klor zehirlenmesi denildi. Biz yıllardır klorlu su içiyoruz. Klorlu sudan kim zehirlenmiş? Araştırılması gerekir iken üstü örtbas edildi. Yetkililerden ricamız bu konuyu ciddiye almaları” çağrısında bulundu.

Ersin ÖZGÜL/MARAŞ

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.