PİRHA- Alevi aktivist Nuran Kılıçkaya, toplumsal barışın ancak insanların birbirini anlamaya çalışmasıyla mümkün olabileceğini dile getirerek, “Barışın olmaması için hiçbir sebep yok” dedi.
PKK’nin silah bırakma ve kendini feshetme kararı, Türkiye’de uzun zamandır donmuş olan çözüm sürecinin yeniden canlanabileceğine dair işaretler verirken; siyasetten sivil topluma, yurttaşlardan kanaat önderlerine kadar geniş bir yelpazede yankı bulmaya devam ediyor. Yıllardır süren çatışma ortamında yeni bir sayfanın açılmasına neden olan bu adım, kamuoyunda umut ve temkinli bir iyimserlikle karşılandı.
Barış sürecine ilişkin PİRHA’ya değerlendirmelerde bulunan Alevi aktivist Nuran Kılıçkaya, kararın yalnızca siyasal bir çözüm değil, toplumsal vicdanın uyanışı için de bir fırsat olduğunu ifade etti.
“BARIŞ ERTELENEMEZ”
Kılıçkaya, çatışmalarla geçen uzun yılların ardından, toplumun artık barışı ve ortak yaşamı inşa etmeye yönelmesi gerektiğini belirterek, “Bu topraklarda paylaşamayacağımız hiçbir şey yok aslında. Sadece sevgisizliğimizi, bencilliğimizi ve paylaşmayı bilmeyen yüreklerimizi dönüştürmemiz gerekiyor. İnsan olarak değil sadece, tüm canlılar için birlikte yaşamanın, sevginin, barışın ne kadar kıymetli olduğunu anlamalıyız” diye konuştu.
Yıllardır süren çatışmaların her iki tarafa da büyük acılar yaşattığına dikkat çeken Kılıçkaya, barışın bedelinin ağır ama ertelenemez olduğunu söyledi.
“BARIŞ DİLİ ÖNEMLİ”
Toplumsal barışın ancak insanların birbirini anlamaya çalışmasıyla mümkün olabileceğini dile getiren Kılıçkaya, dilin önemine dikkat çekerek şunları söyledi:
“Birbirimizin halinden anlarsak, birbirimizle konuşabilirsek, dilimizi barış dili yapabiliriz. Çünkü dil çok önemli. Ağzımızdan çıkan her söz ya yaralar ya iyileştirir. Söyleyeceğimiz her şeyi önce yüreğimizde mayalayıp, orada pişirip öyle dışarıya ifade etmeliyiz. Barışın olmaması için hiçbir sebep yok. Sevginin olmaması için de. Umarım gerçekten dünyayı güzellik kurtarır. Ve her şey, birbirimizi severek başlar.”
Fatoş SARIKAYA/ MERSİN
Yoruma kapalı.