PİRHA – TÜM BEL-SEN Ankara 2 nolu Şube tarafından organize edilen ve moderatörlüğünü TÜM BEL-SEN Ankara 2 No’lu Şube Başkanı Devrim Kahraman’ın yaptığı “OHAL ve KHK gölgesinde yeni anayasa” başlıklı panel, Çankaya Belediyesi konferans salonunda gerçekleştirildi. Panelde konuşmacılar ise CHP Ankara Milletvekili Şanal Sarıhan, KESK Eş Genel Başkanı Lami Özgen ve İhraç edilen akademisyenlerden Dr. Cenk Yiğiter’di.
“BU BİR ANAYASASIZLAŞTIRMADIR”
16 Nisan’da yapılacak olan referanduma ilişkin düzenlenen panelde ilk söz alan Yiğiter, “Bu bir anayasasızlaştırma sürecidir. Anayasanın yok edilmesidir. Mevcut anayasayı savunmak değil 12 Eylül anayasasının da gerisinde anayasal düzenlemedir. Mevcut değişikliğe karşı anayasayı savunduğumuz için hayır, diyeceğiz” dedi.
“BAŞKANLIK SİSTEMİ SERT KUVVET AYRILIĞIDIR”
Akademisyen Yiğiter şunları kaydetti: “Bir hükümetin demokratik olmasının koşulu kuvvetler ayrılığının olmasıdır. Başkanlık sistemi sert kuvvetler ayrımıdır. Parlamenter sistem ise daha yumuşaktır. Getirilen şey gerçekten başkanlık değildir. Demokratik de değildir.
“TÜRK TİPİ TEK ADAM DİKTATÖRLÜĞÜ GETİRİLİYOR”
AKP 7 Haziran’daki yenilginin nedeni başkanlık savunusudur. Türk tipi tek adam diktatörlüğü getirilmesidir. En önemli anayasa değişikliğinin konuşulduğu bir dönemde anayasa hukuk profesörü TRT’de sanat ve şehir üzerine gece programı yapıyor. Milletvekilleri, eş genel başkanlar, gazetecilerin tutuklandığı ve Hayır’ın yasaklandığı bir dönemde referandum değildir yapılan.”
“102 BİN KİŞİ İŞTEN ATILMIŞ”
Yiğiter’den sonra söz alan KESK Eş Genel Başkanı Lami Özgen, “Fiili hukuksuzluk darbe ile başlamış değil. 7 Haziran yenilgisi ve öncesinde başlayana sürecin bizi getirdiği bir noktadayız” dedi.
Özgen, “Emekçilerin kazanılmış haklarına saldırı başlatılmış ve darbelerin ardından sistematik olarak iyice iş güvencesi ortadan kaldırılmıştır. OHAL veya sıkıyönetim çerçevesinde dahi müdahale edilmeyecek anayasal ve sözleşmelerle koruma altında olan temel hak ve hürriyetler ihlal edilmiştir. Çalışma bakanının ifade ettiği rakama göre 102 bin kişi işten atılmıştır” diye konuştu.
“TÜM MUHALİF, DEMOKRAT VE EMEKÇİ KESİM HAYIR DİYOR”
Barışçı, eşitlikçi, özgürlükçü ve çoğulcu bir anayasaya ulaşmak için bu anayasa taslağına karşı olduklarını ifade eden Özgen konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Ekonomi cari açık vermektedir. Enflasyon ikili bir düzeye çıktı. İşsizlik yine iki hanelidir. Sanal program ve verilerle manipülasyon yapılarak toplumu yanıltma eğilimi var ama siyasi krize ek olarak ekonomik kriz yaşanmaktadır. Tüm baskı ve hukuksuzluklara rağmen geniş bir hayır cephesi kurulmuş durumdadır. Tüm muhalif, demokrat ve emekçi güçler Hayır diyorlar.”
“BİZİM TARİHSEL TUTUMUMUZ NETTİR”
Son dönemde yapılan çok sayıdaki ihraçlara yönelikte de Özgen şunları ifade etti:
“İhraç edilenleri sendika binalarına dahi alamayanlar sendika adı altında yer almaktadır. Savunma hakkının ihlal edildiği bu süreçte hukuki destek anlamında tüm ihraçların yanında olmaya çalışıyoruz. Dün asker-polislerin de dahil olduğu 15 kişilik ihraç grubunu KESK’te ağırladık. Hukuki ve sosyal sorumluluğumuzu yerine getirmeye çalışıyoruz. Maddi dayanışma konusunda da dost-düşman herkesin takdir ettiği bir çaba içerisindeyiz. İşsizlik ödeneği dahi vermeyen hükümet ihraçların sağlık haklarını dahi kısıtlıyor. Diğer sendika ve konfederasyonların üç maymunu oynaması bizim tutumumuzu değiştirmez. Bizim tarihsel tutumumuz nettir.”
“KENDİ ANLAYIŞINA GÖRE ANAYASA YAPIYOR”
Son olarak söz alan CHP Ankara Milletvekili Şenal Sarıhan da, “AKP yeni anayasayı araçsallaştırarak kendi anlayışı ve ideolojisi doğrultusunda bir anayasa değişimi yapmaktadır” dedi.
“DARBECİLERİ YARGILAMAK YERİNE GENİŞ HALK YIĞINLARI YARGILANDI”
Sarıhan, “Darbe girişimi devlet güçlerince bastırılmıştı. Ayrıntıları bir kenara bırakılarak güçlü devlet darbecileri engelledi çok büyük bir zaaf ve sorun yoktu. OHAL ve Sıkıyönetim ilan etmenin hukuki ve fiili koşulları yoktu. Siyasal iktidar olağan hukuk kapsamında kalarak da darbecileri yargılayabilecekken, geniş halk yığınlarına yöneldi. OHAL yasasına şu maddeyi ekledi. FETÖ ve TEM kapsamına almak üzere, diye ekleme yaptı. Darbeyle mücadele yanına TEM’i de ekleyerek alanını genişletti. Zaten TEM ile TCK varken bunları OHAL hukukuna dahil etmek sosyalistleri, demokratları ve tüm muhalif kesimleri yok etmek için var ettiler.”
“GETİRİLEN BİR VESAYET SİSTEMİDİR”
Sarıhan 16 Nisan’da referanduma gidecek olan başkanlık anayasasına ilişkin şunları ifade etti:
“Yeni anayasa değişikliği yapılırken günde 1 saat uykuyla maddeler çıkarıldı. Getirilen şey başkanlık veya yarı başkanlık değildir. Vesayeti kaldırıyoruz adı altında güçler ayrılığı kaldırılıyor ve bu kurumlar vesayet makamı haline getiriliyor. Getirilmek istenen sistem başkanlık sistemi olabilir ama yarı veya tam başkanlık değil bu 15 yıllık tek adam rejiminin onaylanması ve vesayet sistemidir. 15 yıldır onların dediği değil onun dediği oluyor. Çıkan birçok yasa ile ilgili 5-10 vekil dışında çoğundan kimsenin bilgisi yok. Bu sürece bir yasa kılıfıdır referanduma sunulan.”
“DEMOKRASİYİ YEDEK LASTİK OLARAK KULLANIYORLAR”
CHP Ankara Milletvekili Şenal Sarıhan yeni anayasa değişikliğine ilişkin son olarak şunları vurguladı:
“Bütün milletvekilleri, yürütme ve yargı mensupları tek adam tarafından belirlenecek. Bir sülale imparatorluğuna dönüşecek olan bu yapıda seçimle gelmeyenler de atanabilecek. Demokrasiyi sadece kendi isteklerini yerine getirmek için bir araç olarak ve yedek lastik olarak kullanmaktadırlar.”
Cebrail Arslan/ANKARA
Yoruma kapalı.