Alevi Haber Ajansi

Alevi kadınları, Şahkulu Dergahı’nda buluştu: Dik durarak yolumuza koyulduk-VİDEO

PİRHA- Alevi Kadın Dayanışması, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü vesilesiyle İstanbul’da bir araya geldi. Yapılan konuşmalarda kadın birlikteliğine vurgu yapıldı.

Alevi Kadın Dayanışması, yedi yıldır düzenlediği 8 Mart etkinliklerinin bir yenisini daha yaptı. 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’ne ilişkin Şahkulu Sultan Dergahı Konferans Salonu’nda bir araya gelen kadınlar, sohbet düzenledi. Programa yoğun ilgi gösteren kadınlar, salona boyunlarında mor renkli fularlarıyla giriş yaptı.

Program açılışında deyişler çalıp seslendirildi. Ardından ise kadın mücadelesinde yaşamını yitirenler için saygı duruşunda bulunuldu.

“KADIN DAYANIŞMASI AYAĞA KALKTI”

Şahkulu Sultan Külliyesi Mehmet Ali Hilmi Dedebaba Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Nazife Doğan, yaptığı konuşmada kadın birlikteliğine vurgu yaptı. Doğan, “Yaklaşık 20 kadın ile bu toplantılara başladık. Burada başkanlık, benlik yok, biz varız. Yani burada bir yarış yok. Bu yürekli kadınlar, kendi sermayeleriyle bu programları yapıyor. Alevi Kadın Dayanışması, ayağa kalktı, yürüyor. Yalan ve dolanlarla bizim işimiz yok. Dik durarak yolumuza koyulduk. Biz özüz, ayrılamayız. Biz Zeynep Anayız, Fatma Anayız. Sokaklar, yollar, cemevleri bizim” diye konuştu.

Yalıncaksultan Ocağı evladı Ana Sevim Yalıncakoğlu’nun verdiği gülbeng ardından programın akışına devam edildi.

“BİRLİKTE OLMAKTAN BAŞKA ÇAREMİZ YOK”

Programın sunuculuğunu Aynur Üstüner yaptı. Üstüner, 8 Mart’ın tarihçesi hakkında kısa bilgi verdikten sonra Psikolog Birgün Çay Kahraman’a söz verdi.

“Kadın ve göç” üzerine çalışmalarıyla bilinen Birgün Çay Kahraman, “Bizler referansımızı Aleviliğin en büyük birliği, Kırklar Meclisi’nden alıyoruz” diyerek şu konuşmayı yaptı:

“İlk defa bir sunum yaparken ayaklarım titredi. İlk defa kendi insanlarım önünde sunum yapmaktayım. Bundan dolayı heyecanlı ve gururluyum. Bize, kadın olduğumuzu, haklarımızı unutturmaya çalışıyorlar. Aleviliğimize, kadınlığımıza, düşünce özgürlüğümüze saldırıyorlar. Ama onlar bilmiyorlar ki; hepimiz Zeynep Anayız. Bugünün emek hakkını almak için can vermiş insanları unutmayalım.

Analar, toplumsal yaşamda görünür oluyordu. Bu durum çok önemliydi. Tarihimizde Kadıncık Ana gibi birçok isim var. Peki pratikte biz kadınlar, Alevi erkekleriyle eşit miyiz? Peki bu noktaya nasıl geldik? Büyük şehirlere gelindiğinde Sünni inancın yoğun baskısı ile karşılaşınca Aleviliğimizi saklama gereği duyduk. Aleviliğimizi sakladık ve bu da bizi Yol’dan koparttı. Buarada Sünni egemen bir anlayış iktidarı oluştu ve kadın daha da güçsüzleşti. Toplumsal cinsiyet rolleri oluştu. Üstüne üstük biz Aleviler için ‘Kadınlı erkekli oturup, yiyorlar’ denilip dilimin alamayacağı politik bir saldırı ile karşılaştık. Bütün Alevi kadınların birlikte olmaktan başka çaresi yok. Yol’unuza sahip çıktığınız için teşekkür ediyorum.”

Araştırmacı Yazar Nesibe Özcan Özbiçer de kısa bir sunum yaparak kadının toplumdaki yerine dikkat çekti. Kadın cinayetlerinin yoğunluğuna da değinen Özcan Özbiçer, “Birlik olmamız lazım. Ülkemizde her dört kadından biri tacize uğruyor. İlk defa böylesine bir Alevi kadın birlikteliği içerisindeyim. Kabul ederseniz bundan sonra ben de aranızda olmak isterim” diye belirtti.

Aile Danışmanı ve Şair Tülin Kocamış da program dahilinde söz aldı. “Bu birlikteliği her zaman sürdürün” diyen Kocamış, emeği sömürülen kadınlara yönelik kaleme aldığı bir şiirini de seslendirdi.

Programın devamında Alevi Kadın Dayanışması’nın eylem ve etkinliklerine dair slayt eşliğinde sunum da yapıldı. Programın son bölümünde açık kürsü kurularak kadınlar duygu ve düşüncelerini paylaşıp, ezgiler seslendirdi.

PİRHA/İSTANBUL

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.