PİRHA-6 Şubat Depremi’nde çok sayıda evin yıkıldığı Adıyaman’ın Çelikhan İlçesine bağlı Aksu (Recep) Köyü’nde 2 senedir devam eden köy konutları hala teslim edilemedi. Aksulu yurttaşlar, depremden dolayı yapılan köy konutlarının kendi köylerinden uzak bir bölgede yapılmasına tepki göstererek, “Herkes kendi köyünün olduğu yerde evinin yapılmasını istiyor” dedi.
6 Şubat Maraş Pazarcık merkez üssü olan depremde 60’a yakın evin yıkıldığı ve 11 kişinin hayatını kaybettiği Adıyaman’ın Çelikhan İlçesine bağlı Aksu (Recep) Köyü’nde konutların yapımı devam ederken, köylüler yeni yapılan konutlardan memnun olmadıklarını söyledi. Yurttaşlar ayrıca köylerinin afet bölgesi ilan edilmesini de istemediklerini belirterek, kararın bozulmasını istedi.
Tütün ekerek yaşamını idame eden köy halkı, uzak bir mesafede yapılan konutlarda nasıl geçineceklerini ve tarlaya gitmek için günlük 30 km yol kat etmeleri gerektiğini söyledi.
“BANYO, LAVABO SIKINTISI ÇEKİYORUZ”
Depremde evlerinin az hasarlı olmasına rağmen konteynerde kalmak zorunda kalan depremzede Medine Şahin, iki sene boyunca zor şartlarda konteynerde yaşadıklarını söyledi. Dar bir alanda yaşamak zorunda kalan Şahin, konteynerde ayağı takıldığı için hem ayağını hem de bacağının kırıldığını ifade etti. Şahin, yaşadıklarını, “Deprem sarsıntıları durursa kendi evimizde kalacağız. Konteynırda kaldığımız için banyo ve lavabo sıkıntısı çekiyoruz. Elektrik faturasını geçen sene veriyorduk bu sene vermiyoruz. Keşke deprem olmasaydı da biz yine fatura ödeseydik” diyerek aktardı.
Şahin, köylüye yapılan konutların uzak bir mesafede inşa edilmesini de karşı çıkarak, “Evleri uzak yerde yapmışlar. İnsanlar oraya gitmek istemiyor. Herkes kendi köyünün olduğu yerde evinin yapılmasını istiyor” dedi.
“EVLERİMİZ YIKILIRSA KÖYÜMÜZÜ TERK ETMEK ZORUNDA KALACAĞIZ”
İki senedir evlerinin inşasının devam ettiğini belirten Aksu (Recep) Köyü Muhtarı Mehmet Tokdemir, bu senenin 7’nci ayında teslim edileceğini ifade etti. Tokdemir, kış ayında konteynerde yaşamanın zorlu olduğuna işaret ederek şu açıklamayı yaptı:
“Kışın iki soba yakmak mecburiyetinde kalıyoruz. Banyo ve tuvalet iç içe olduğu için kötü kokudan etkileniyoruz, içerde nefes alamıyoruz. Birçok insan yedekten çadır açmış durumda. Depremden sonra tarlalardaki duvarlar yıkıldı, köy yolları bozuldu. Evlerimizin yapılmasını, su şebekelerinin yeniden kurulmasını istiyoruz. Köyümüzün afet ilanı edilmesi kararının kaldırılmasını talep ediyoruz. Köyde yıkılmayan 15 tane ev var, bunların yıkılmamasını talep ediyoruz. Eğer evlerimiz yıkılırsa köyümüzü terk etmek zorunda kalacağız.”
Köylerinden 15 km uzaklıkta yapılan evlerle ilgili de konuşan Tokdemir, “Yeni yapılan evler bize çok ters ve çok uzakta yapılmış. Köylünün çoğu da kabul etmiyor ve oraya gitmek istemediklerini söylüyor. Yetkililerin buna yönelik adım atmasını ve yardım etmesini istiyoruz” diye ifade etti.
“KONTEYNERLER YAŞAMAK İÇİN UYGUN DEĞİL”
Köylerinin uzak bir alana taşınmasından dolayı şikayetçi olan Mehmet Yılmaz, “Yeni yapılan evlerde temiz su yok. Köylünün hiçbiri evlerinin orada yapılmasını istemediği halde evler orada kurulmuş. Devlet oraya gidip başınızın çaresine bakın demek istiyor” ifadesinde bulundu.
Köylerinin afet bölgesi ilan edilmesine karşı olduklarını söyleyen Yılmaz, “Köyümüzde kalmak istiyoruz. Alt yapıları bozuk bunun için yeniden tamir edilmesini talep ediyoruz. Yeni yapılan evlerin su sorunu var, suları içilecek durumda değil. Bununla ilgili bir düzenlenme yapılsa belki insanlar gidebilir.”
“3 GÜN BOYUNCA YARDIM BEKLEDİK”
6 Şubat depreminde ailesini ziyarete gelen ve depremde annesini kaybeden Ayhan Bulut, yaşadıklarına dair şunları anlattı:
“O gün ailemle birlikte kalıyordum. Kış günüydü ve havalar soğuktu. Depremin olduğu 04.17’de annem beni uyandırdı. Sarsıntıyla birlikte evden çıkarken ev üstümüze yıkıldı annem ve ben çıkamadık. Kısa bir süre sonra anne ve baba diye seslendim ama sadece babamın sesini duyabildim. Beni enkazın altından babam kurtarmaya çalıştı ama gücü yetmedi, komşuları gelip kurtardı beni. 4 saat boyunca beni kurtarmak için çabaladılar. 3 gün boyunca yardım bekledik ve herhangi bir devlet kurumundan yardım gelmedi ve annemi üçüncü günün sonunda cansız bir şekilde çıkarabildik. Kötü bir gündü, çok zordu bizim için.”
Kamber YILDIZ-Cihan BERK/ADIYAMAN
Yoruma kapalı.