PİRHA- Alevi kurumları, Suriye’de Alevilere dönük katliamlara ilişkin görüşmeler gerçekleştirmeye devam ediyor. Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı Cuma Erçe ve Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Sekreteri Özgür Kaplan konuya ilişkin görüşmelerin devam edeceğinin altını çizerken, Alevilere yönelik katliamların karşında duracaklarını belirttiler.
Alevi örgütlerinin yöneticileri, Suriye’de Alevilere dönük katliamlara ilişkin görüşmeleri sürmeye devam ediyor. Alevi kurumları siyasi partilerle, büyükelçiliklerle ve son olarak da Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu ile ilgili konuya ilişkin görüştü.
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı Cuma Erçe ve Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Sekreteri Özgür Kaplan görüşmelere ilişkin PİRHA’ya değerlendirmelerde bulundu.
“KATLİAMLARIN ÖNÜNE GEÇMEK ADINA GÖRÜŞMELER GERÇEKLEŞTİRİYORUZ”
Türkiye’deki Aleviler ve Alevi kurumlarının her türlü diktatöryal yapıya karşı çıktığını belirten Cuma Erçe, “Katliamların da, zulümlerin de karşısında olduğumuzu ifade etmek durumundayız. Biz Suriye’de yaşanan bütün bu katliam görüntülerinin veya katliam beklentilerinin arifesinde dünya çapında kamuoyu yaratmak adına, Suriye’de yaşanan ya da yaşanması muhtemel olan katliamların önüne geçmek adına, bir farkındalık yaratmak adına bir takım görüşmeler gerçekleştiriyoruz” dedi.
“İKİ TEMEL TALEBİ ÖN PLANA ÇIKARDIK”
Suriye’deki Alevi katliamlarına ilişkin görüşmeler gerçekleştirdiklerini belirten Erçe şunları söyledi:
“Alevi kurumlar olarak; hemen her şubemizde yaptığımız paneller, sempozyumlar, basın açıklamaları, sokaklarda bir takım gösteriler, eylemler, Samandağ’da yaptığımız miting, Avrupa Parlamentosu önünde yapılan miting, Britanya Parlamentosu’nda yapılan açıklamaların, Avrupa’nın içerisinde gerçekleşen eylemlerin dışında da Türkiye’de siyasi partilerin grup başkan vekilleri ile görüşmeler gerçekleştirdik.
Grup başkan vekilleri ile yapmış olduğumuz görüşmelerde iki temel talebi öne çıkarttık. Bunlardan bir tanesi olan Suriye’de Alevilerin yoğunluklu yaşadığı yerler başta olmak üzere genel anlamda Suriye topraklarında bir gözlemci heyetinin gönderilmesi noktasında bir talebimiz oldu. Alevi kurumları olarak bu gözlemci heyetinin içerisinde olmak istediğimizi, insan hakları örgütleri ile beraber gitmek istediğimizi ifade ettik ancak bu talebimiz henüz karşılık bulmadı. İkinci talebimiz ise insani yardım koridorunun açılması ve Türkiye’den Suriye’ye ya da dünyanın başka ülkelerinden Suriye’ye insani yardım malzemelerinin götürülmesinin kolaylaştırılması talebiydi, bu da henüz karşılık bulmadı.”
“SURİYE İLE İLGİ YANLIŞ BİLGİLERİN ÖNE ÇIKARILDIĞINI GÖRMÜŞ OLDUK”
Almanya Büyükelçiliği ile geçtiğimiz hafta görüşme gerçekleştirdiklerini hatırlatan Cuma Erçe, “Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu ile de görüşme gerçekleştirdik. Oldukça uzun bir görüşme oldu. Bu görüşme sırasında hem Türkiye’de hem de Suriye’de yaşanan kimi anti demokratik gelişmelerin, özellikle Suriye’de yaşanan katliamcısı takım hareketlerin bizi rahatsız etmesi ve endişe yaratması üzerine görüşlerimizi ve taleplerimizi kendisine ilettik. Ama ne yazık ki hem büyükelçilerle yaptığımız görüşmeler hem de siyasilerle yaptığımız görüşmelerde Suriye ile ilgili bilgilerin net iletilmediği, bir bilgi kirliliği yaşandığı ve bu bilgi kirliliği içerisinde yanlış algıların ve yanlış bilgilerin öne çıktığını da görmüş olduk. Bu açıdan bizim için önemliydi” diye konuştu.
“SURİYE’DEKİ GELİŞMELERİ YAKINDAN TAKİP EDECEĞİZ”
Suriye’deki gelişmeleri yakından inceleyeceklerinin altını çizen Cuma Erçe, “Suriye’deki bu anti-demokratik uygulamaların, bu baskıcı rejimin, bu katliamcı rejimin katliamlarının önünün kesilmesi anlamında dünya çapında aydınlardan, demokratlardan, akademisyenlerden, bilim insanlardan oluşan bir heyetin kesinlikle bu anlamda bir kampanya dönüştürmesi noktasında bir çaba içerisindeyiz. Çünkü orada öldürülenler bizim kardeşlerimiz. Suriye’deki gelişmeleri yakından takip ederek, dünya üzerinde kampanya yürütmeyi planlıyoruz” şeklinde konuştu.
“GÖRÜŞMELER İLE KAYGILARIMIZI SUNDUK”
Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Sekreteri Özgür Kaplan ise, seküler yaşamı savunan de Sünniler dahil olmak üzere kendi yaşam tarzlarına destek vermeyen bütün hakların HTŞ’nin hedefinde olduğunu belirterek, “Bu bağlamda Türkiye’deki Alevi kurumları olarak Avrupa’daki Alevi kurumlarımızla da birlikte bir dizi görüşmeler yapmaya başladık bir süreden beri. Meclis’te grubu olan siyasi partilerle yaptık görüşme geçtiğimiz haftalarda yine geçen hafta Almanya’ya elçisiyle görüşme yaptık. Kaygılarımızı sunduk, kaygılarımızı besleyen gerekçelerle birlikte süreci aktardık. Avrupa Birliği Büyükelçisi Delegasyon Başkanıyla görüştük. Bu görüşme bizim açımızdan önemli, temsil ettikleri makam anlamıyla da Avrupa Birliği Delegasyonu ’nu temsil ettikleri için bir kat daha önem arz ediyordu” dedi.
“AVRUPA BİRLİĞİ DELEGASYONU SÜRECİN TAKİPÇİSİ OLACAĞINI SÖYLEDİ”
Avrupa Birliği Delegasyonu’nun konunun takipçisi olacağını belirttiğini aktaran Kaplan, “Büyükelçi bize özetle ‘Suriye’de bir geçiş dönemi var. Colani ve HTŞ kadroları demokratikleşme bağlamında bir söz verdi. Biz de buna güveniyoruz, şimdilik güvenmek durumundayız’ gibi bir konuşma yaptı. Bizde öyle düşünmediğimizi, Colani ve HTŞ’ye güvenmediğimizi söyledik. ‘Suriye’de Aleviler katlediliyor, köyler talan ediliyor, insanlar katledilip hakaretlere maruz kalıyor’ dedik. Suriye’de BAAS rejimi yüzünden kötü bir yönetim varsa bunun sorumlusunun Aleviler olamayacağını söyledik. Örnek olarak ‘Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı sonuç olarak Alevi değildir, Türkiye’deki herhangi bir anti demokratik uygulamayı bütün Alevi olmayanlara mal edemeyiz’ diye konuştuk. Bu sürecin takipçisi olduklarını, Avrupa Birliği Delegasyonu’ndan bir heyetin de Şam’da olduğunu söylediler” diye konuştu.
“İŞGALCİ POZİSYONUNDA OLAN ÜLKELER GÜÇLERİNİ GERİ ÇEKMELİ”
Görüşmelerimiz devam edeceğini belirten Özgür Kaplan şunları ekledi:
“Orada Aleviler, Dürziler, Ezidiler, Kürtler, hedefler konulmuş olan bütün insanlar, bütün toplumlar, inançlar adına kaygımızı her platformda belirtmeye devam edeceğiz. Suriye’de derhal bir geçiş hükümetin oluşturulmalı ve bu hükümet içerisinde bütün kimlikler, bütün inançlar, bütün toplumların temsil edilmesi sağlanmalı. İşgalci pozisyonunda olan ülkeler güçlerini geri çekmeli. Cihatçı ve çeteci gruplar dağıtılmalı yani Suriye’nin geleceği Suriye halkının iradesine bırakılmalıdır. Suriye’de ya da dünyanın başka bir ülkesinde ezilen, yok sayılan, katliama maruz kalan kim varsa biz onların yanında yer almaya devam edeceğiz.”
Buse Nehir DEMİR/ANKARA
Yoruma kapalı.