PİRHA – Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) Kadın Meclisi, HTŞ tarafından katledilen Alevi akademisyen Rasha Al-Ali için basın açıklaması yaptı. Suriye’dek iAlevi katliamına dikkat çekilen açıklamada “Boşaltılan köy, kaçırılan insan sayısı, vahametin boyutlarının çok büyük olduğunu göstermeye yetiyor” denildi.
Hey’etu Tahrîri’ş-Şâm’a (HTŞ) bağlı çeteler tarafından Suriye’de kaçırılan Alevi akademisyen Rasha Al-Ali’nin cansız bedenine 25 Ocak’ta ulaşılmıştı.
Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) Kadın Meclisi, Rasha Al-Ali’nin katledilmesine ilişkin Dersim’de basın açıklaması yaptı.
BOŞALTILAN KÖYLER, KAÇIRILAN İNSANLAR!
DAD Yöneticisi Fetiye Yıldırım’ın okuduğu basın metninde Suriye’deki Alevilere yönelik baskının boyutuna vurgu yapıldı. Çeteler tarından birçok köyün boşaltılıp, insanların katledildiğini söyleyen Yıldırım, şu açıklamayı yaptı:
“Kadın ve Alevi düşmanı HTŞ terör örgütü Suriye’de bir can daha aldı. 22 Ocak 2025 tarihinde görev yaptığı Humus Üniversitesi’nden ayrılırken yüzü maskeli kişilerce kaçırılan Rasha Al-Ali’nin cansız bedeni parmakları kesilmiş halde bulundu. Dünya suskun, Suriye’de siyasi ve ekonomik çıkarları olan bu çevreler sessiz. Başta Tartus, Humus ve Lazkiye olmak üzere Alevilerin yaşadığı bölgelerde Alevi hukukçuların inanç ve kanaat önderlerinin, köylülerin önce tespiti yapılıp sonra kimliği belirsiz kişilerce öldürüldüğü, dere kenarlarına, yol boylarına atıldığı bilgisi Avrupa Arap Alevi örgütleri tarafından dünya kamuoyuna duyuruldu. SOHR gibi insan hakları örgütlerinin, bölgede haber yapan gazetecilerin, hatta olayı gerçekleştirip sosyal medya hesaplarında paylaşan çetelerin verdiği bilgiler, Suriye halklarının dramına karşı insanlığın sessiz kalmasını isyan ettiren boyutlara varmıştır. Boşaltılan köy, kaçırılan insan sayısı, vahametin boyutlarının çok büyük olduğunu göstermeye yetiyor.”
“DEMOKRASİ GÜZELLEMESİ YAPANLAR DA KATİLLER KADAR SUÇLUDUR”
Fetiye Yıldırım, Suriye’de yaşanan vahşetin bir an önce sonlanması için dünya kamuoyuna da çağrı yaptı. Özellikle Alevi kadınların tehlike içerisinde olduğunu söyleyen Yıldırım, açıklamanın devamında şunları söyledi:
“Buradan sesleniyoruz; Suriye’de yaşanan sürece demokrasi güzellemesi yapanlar da en az katiller kadar suçludur. Başta Arap Alevi toplumu ve Kürtler olmak üzere Suriye’de halklar ve inançlar büyük katliamlarla yüz yüze bırakılmaya devam ediyor. Tüm savaşlarda olduğu gibi Suriye’de savaşın en kirli yüzüyle kadınlar ve çocuklar karşı karşıya kalmakta. Taciz, tecavüz ve selefi ganimet kültürü ile el koyma gibi birçok pratik özellikle Alevi toplumunun yaşam alanlarında gerçekleşmekte ve Alevi kadınları büyük bir saldırı ile baş başa bırakılmaktadır.
Rasha Al-Ali’nin vahşice katledilmesi Arap Alevi kadınlarının yaşadıklarının simgesi haline gelmiştir. Rasha Al-Ali, Alevi kadınlarının çığlığıdır. Bu zulüm bu insanlık dışı katliamlar bir an önce durdurulmalıdır. Suriye’nin özgür geleceği ancak halkların ve inançların eşitlik koşulunda bir arada yaşayabildiği demokratik bir düzenle garantiye alınabilir.
HTŞ gibi terör örgütlerinin meşrulaştırılmaya çalışılması Suriye’de süren toplumsal krizi büyütmekten başka hiçbir şeye yaramayacaktır. Dünya insan hakları örgütleri, Birleşmiş Milletler, Avrupa Parlamentosu, böyle bir vahşetin karşısında sessizliği ve tepkisizliğiyle sınıfta kalmıştır. Bu örgütleri insani sorumluluklarını yerine getirmeye davet ediyoruz. Tüm demokratik kamuoyuna yönelik çağrımızı da yeniliyoruz; Suriye’de devam eden Alevi katliamlarına karşı dayanışmayı yükseltelim ve Alevi canlarımızın güvenliği için yaşadığımız her alanda harekete geçelim. Zaman sahipsiz, mekan rızasız, mazlum çaresiz değildir.”
PİRHA/DERSİM
Yoruma kapalı.