PİRHA-Eğitim Sen Genel Başkanı Kemal Irmak, İzmir Bornova’da 99 okula ÇEDES projesi kapsamında cami imamlarının görevlendirilmesinin, çocuklara camide ders verilmesinin laik eğitim ve laik yaşama müdahale olduğunu söyledi. Bu uygulamaların Anayasa’ya ve 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu’na aykırı olduğunu belirten Irmak, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’i istifaya davet etti.
Milli Eğitim Bakanlığı, Diyanet, Gençlik ve Spor Bakanlığının ortaklaşa yürüttüğü Çevreme Duyarlıyım Değerlerime Sahip Çıkıyorum (ÇEDES) Projesi İzmir’in Bornova ilçesinde hayata geçiriliyor. ÇEDES Projesi için iki yıl önce İzmir ve Eskişehir’i pilot il seçen Milli Eğitim Bakanlığı, ÇEDES projesi kapsamında aralarında anaokullarının da bulunduğu 99 okula din görevlileri atamasına tepkiler sürüyor.
Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Genel Başkanı Kemal Irmak konuya ilişkin açıklama yaptı.
“OKULLARA İMAM GÖREVLENDİRİLMESİ SUÇTUR, BU UYGULAMALAR İDEOLOJİKTİR”
Bornova İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün 2 Aralık 2024 tarihinde okullara gönderdiği yazı ile ÇEDES Projesi kapsamında lise, ortaokul, ilkokul ve anaokullarından oluşan 99 okula cami imamları görevlendirdiğini belirten Kemal Irmak, “Okullarda imam görevlendirilmesi, laik ve bilimsel eğitime meydan okumak, laik ve seküler yaşamı ortadan kaldırmaya yönelik bir tutumdur. Eğitim sisteminde okul öncesinden yüksek öğrenime kadar bütün alanlarda dini kural ve referanslara göre biçimlendirme çalışmaları siyasal iktidar tarafından devam etmektedir. Laik eğitim ve laik yaşama meydan okuyan politika ve uygulamalarını sürdürmeye devam ediyor. Bornova İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü, 2 Aralık 2024 tarihinde okullara gönderdiği yazı ile ÇEDES Projesi kapsamında lise, ortaokul, ilkokul ve anaokullarından oluşan 99 okula cami imamları görevlendirmiştir. Hangi gerekçeyle olursa olsun, okullarda imamların görevlendirilmesi hem anayasanın ilgili maddesine hem de 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu’na aykırıdır ve suçtur. Okulda dersi öğretmen verir. Bu uygulamalar ideolojiktir” dedi.
“BU UYGULAMALAR CİHATÇI BİR ANLAYIŞI ÇAĞRIŞTIRMAKTADIR”
Milli Eğitim Bakanı’nın tüm enerjisini, eğitimi dinselleştirme uygulamalarına harcadığının altını çizen Irmak, şöyle devam etti:
“AKP’nin Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin eleştirilere ‘bunlar ideolojik eleştiriler’ dese de aslında kendi ideolojik anlayışını gizlemeye yönelik uygulamalardır, ataklardır bunlar. Bu uygulamalar cihatçı bir anlayışı çağrıştırmaktadır. Eğitim sistemini, bilimsel ve laik eğitimden uzaklaştırarak dini içeriklerin ön planda tutulduğu bir yapıya dönüştürmek istenmektedir. Anaokulları başta olmak üzere eğitimin bütün kademelerinde uygulanan bu tür görevlendirmeler, çocukların gelişim süreçlerini ideolojik bir biçimde yönlendirme amacını taşımakta ve pedagojik esaslara aykırılık teşkil etmektedir. Eğitimde kronikleşmiş pek çok sorun dururken kalabalık sınıflar, temizlik ve hijyen sorunları, öğretmen ve yardımcı personel açıkları ve benzeri gibi birçok sorunla boğuşurken okullar, okullarda imam görevlendirilmesi kabul edilemez bir uygulamadır. Milli Eğitim Bakanı bu tür sorunları bırakmış tüm enerjisini, eğitimi dinselleştirme uygulamalarına harcamaktadır.”
“YUSUF TEKİN’İ İSTİFAYA DAVET EDİYORUZ”
Bu tür uygulamaların Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne göre de doğrudan çocuğu siyasal istismarı anlamına gelmekte olduğu belirten Kemal Irmak, Yusuf Tekin’i bu uygulamalarından ötürü bir kez daha istifaya davet ettiklerini belirti.
Irmak şunları kaydetti:
“Öğrencilerin iktidarın siyasal ideolojik hedefleri doğrultusunda okul içinde ve dışındaki dini etkinliklere katılmasının sağlanması çocuğun üstün yararı ilkesine de aykırıdır. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne göre de doğrudan çocuğun siyasal istismarı anlamına gelmektedir. Okullarda dini dernek ve vakıflar üzerinden yürütülen dini etkinlikler son olarak ÇEDES uygulaması anayasadaki laiklik ilkesine, din ve vicdan hürriyetine aykırı bir uygulamadır ve derhal iptal edilmelidir. Bornova’da gerçekleşen bu uygulama eğitim sisteminin laik ve bilimsel olma niteliğini açıktan tehdit etmektedir. Bu uygulamaların İzmir, Eskişehir, Tekirdağ gibi yerlerde halkın büyük çoğunluğunun, laik yaşamdan yana olan yerlerde uygulanması ise ayrıca ve oldukça manidardır. Eğitim kurumları ve okullar dini içerikli faaliyet ve etkinliklerin değil, pedagoji biliminin mekanları olmak durumundadır. Eğitim-Sen olarak laik eğitimi ve laik yaşama meydan okumak anlamına gelen her türlü politika ve uygulamaya karşı başta eğitim emekçileri olmak üzere tüm öğrencileri, velileri ve demokratik kamuoyunu ÇEDES ve benzeri uygulamalara karşı birlikte tutum almaya ve ortak mücadeleye devam ederken Yusuf Tekin’i de bu uygulamalarından ötürü bir kez daha istifaya davet ediyoruz.”
PİRHA/ANKARA
Yoruma kapalı.