PİRHA – Erikli Baba Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı Dursun Aydoğdu, dergah olarak yürüttükleri faaliyetleri PİRHA’ya anlattı. Aydoğdu, dergahta pir, rehber, mürşit geleneğinin sürdürüldüğünü vurgulayarak, “Burada Alevi ritüellerine göre tüm hizmetleri görüyoruz” dedi. Aydoğdu, Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’nın faaliyetlerine de değinerek “Kendi Aleviliklerini yaratmaları bizleri rahatsız ediyor” diye belirtti.
İstanbul’un Zeytinburnu İlçesinde yer alan Erikli Baba Dergahı, Osmanlı’nın ilk yıllarından bu yana Alevi Bektaşi toplumuna hizmet veriyor.
Hacı Bektaş Veli’nin vekaletini alan ilk isimler arasında gösterilen Erikli Baba’nın, 12 imamlardan imam Musayi Kazım soyundan geldiği ifade ediliyor.
Asıl ismi -Es-Seyit Muhammed Eryek’ olan Erikli Baba, dönemin insani kamillerinden gösterilir. Erikli Baba için ayrıca Osmanlı dönemindeki İstanbul’un gözcülerinden ve 12 büyük dergahtan biri olarak bahsedilir.
30 Kasım 1925’te tekke ve zaviyelerin kapatılması kanununun yürürlüğe girmesi ile birlikte Erikli Baba Dergahı da talan edilip kapılarına kilit vuruldu. 1861-1876 yıllarında padişah olan Abdülaziz, dergahın yeniden hizmete açılmasında öncü oldu.
1993 yılında kurulan Erikli Baba Kültür Derneği ile birlikte dergah, harabe halinden uzaklaştırılıp günümüzdeki görünümüne kavuşturuldu.
PİR, REHBER, MÜRŞİT GELENEĞİ YAŞATILIYOR
1200’lü yıllardan günümüze dek Alevi-Bektaşi toplumuna kapılarını açan dergahın hizmetlerini Erikli Baba Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı Dursun Aydoğdu‘dan dinledik.
Erikli Baba Dergahında iki dönem yönetim kurulunda görev yapan Dursun Aydoğdu, şimdi ise vakfın başkanlığını yürütmekte.
1993 yılında Erikli Baba Derneğinin kurulduğunu belirten Aydoğdu, 2018 yılından sonra ise vakıf statüsü aldıklarını söyledi. Aydoğdu, dergahta Alevi geleneklerinin yaşatılmaya gayret gösterildiğini belirterek şunları söyledi:
“Burada 866 metrekarelik kapalı bir alanımız var. Diğer alanların hepsi özel mülk. Şu anda bizler de zaten Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün kiracısıyız. Sağ olsun özel mülk olan araziler için de insanlarımız bizlere tolerans tanıyor.
Burada Alevi ritüellerine göre tüm hizmetleri görüyoruz. Özellikle burada Alevilik yolundaki pir, rehber, mürşit geleneği uygulanıyor. Bu konu Alevilikte çok önemlidir. Şu anda hiçbir dergah ve cemevinde bunu uygulamıyorlar ama bizler burada bu geleneği sürdürüyoruz. Ayrıca bizler yönetim olarak sadece hizmet konusunda burada varız. İnanç konusunu dedelerimiz yürütüyor. Mesela burada Müsahip ve Hızır cemleri yapıyoruz. Özellikle 2 yıldır dedemiz Zazaca (Kürtçe’nin dört lehçesinden biri) cem yürütüyor. Her perşembe zaten cem ibadeti yapıp lokmalarımızı paylaşıyoruz. Ayrıca insanlar, dergah olmasından dolayı buraya gelip dergahımıza yüz sürüp niyaz ediyor, sonrasında ise lokmalarını paylaşıyor. Buranın geniş bir kitlesi var. Çok farklı yerlerden insanlarımız gelip buraya niyaz oluyor. Erikli Baba, konum olarak gerçekten çok farklı bir yer.”
EĞİTİME DESTEK ÇALIŞMALARI
Dursun Aydoğdu, dergahtaki kültürel aktiviteleri de anlattı. Uzun yıllardır semah konusunda dergahta eğitim verildiğinin altını çizen Aydoğdu “Bağlama ve semah kurslarımızın yanı sıra üniversite öğrencilerine de destek sunuyoruz. Bu yıl 80 üniversite öğrencimize burs verdik. İlkokul çağındaki öğrencilerimize de kırtasiye konusunda destek veriyoruz” dedi.
“GENÇLER VE KADINLAR, TOPLUMUN LOKOMOTİFİ”
Dursun Aydoğdu, yönetime gelir gelmez gençlerin dergahta daha fazla yer alması adına girişimlerde bulunduğunu da söyledi. Aydoğdu, “İlk aşamada gençlik ve kadın komisyonumuzla toplantılar yaptık. Bu iki kesim, toplumumuzun iki önemli lokomotifi diyebilirim. Gençlerin isteklerini dinledik. Kütüphane talepleri oldu. Bizler de bir kütüphane oluşturduk. Kütüphanemize bir de internet ağı kurduk. Gençlerimiz şimdi gelip burada hem kaynaşıyor, hem de ihtiyaçlarını gidermiş oluyor. Yönetim olarak gençlerin bütün isteklerini karşılamaya çalışıyoruz” diye belirtti.
“KENDİ YAĞIMIZDA KAVRULALIM DEDİK”
Dergahlara yönelik bir devlet desteğinin olmadığını belirten Dursun Aydoğdu, Erikli Baba Vakfı olarak kendi imkanlarıyla ihtiyaçları giderdiklerini belirtti. Yönetime geldikleri dönemde büyük sıkıntılarla karşılaştıklarını belirten Aydoğdu şu bilgileri paylaştı:
“Yönetime geldikten ve vakıf olduktan sonra bitişiğimizde satışta olan bir kurban yeri vardı. Burayı devralarak dergahın ihtiyaçlarını kimi iş insanlarının desteğiyle karşılamaya çalıştık. Bu ihtiyaçlar sadece iş insanlarıyla da olmadığı için bizler de bir tür iktisadi işletme kurma kararı aldık. Yani kendi yağımızda kavrulalım dedik. Tabii burada bir de ticaretten gelmemizin önemi var. Aşağı yukarı 6 yıldır kurban yeri ile burada kendi yağımızda kavruluyoruz. Ancak dergahımızın şu an ihtiyaçları çok. Özellikle bir konferans salonu istiyoruz. Bunun yanı sıra cenaze ve kalabalık olduğu zaman gelen insanların barınabilecekleri bir yer mevcut değil. Tabii bunlarla ilgili de çalışmalarımız devam ediyor.”
“KENDİ ALEVİLİĞİNİ YARATMALARI BİZLERİ RAHATSIZ EDİYOR”
Dursun Aydoğdu, AKP’nin kurduğu Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı‘na dair de görüşlerini paylaştı. Yapılan oluşumun başına ilahiyatçıların değil dedelerin getirilmesi gerektiğini belirten Aydoğdu, görüşlerini şu cümlelerle ifade etti:
“Bizlerle de gelip görüşme yaptılar ama sonuçta bir yere varamadık. Gelip ‘ihtiyaçlarınız var mı?’ diye soruyorlar. Bizler de ‘var’ diyoruz ancak hepsi o kadar. ‘Yapalım’ diye bir şey yok. Başta, kuruluşta çok iyiydi. Bizim de umutlarımız vardı ama gün geçtikçe oraya ilahiyatçı getirmeleri ve dedelerimizi içlerine almamaları, kendi Aleviliğini yaratmaları bizleri rahatsız ediyor.
Biz Aleviler bir olursak yenemeyeceğimiz bir şey yok. Canlardan tek dileğimiz, bu dergahları doldurmaları, çocuklarını buralara getirmeleri. Maalesef belli bir yaş üstü sadece buralara geliyor, gençlerimiz çok ilgi göstermiyor. İnsanların buraya gelmesi bize güç verecektir. Yani hep beraber olursak güçlü olacağız.”
Eren GÜVEN -Devrim FINDIK/İSTANBUL
Yoruma kapalı.