Alevi Haber Ajansi

Gazeteciler, artan polis şiddetine karşı Taksim’de basın açıklaması yaptı: Gazetecilik suç değildir-VİDEO

PİRHA-DİSK BASIN-İŞ, gazetecilere yönelik artan polis şiddetine ve baskılara karşı İstanbul’da eylem yaptı. Açıklamada, “AKP iktidarı, bir taraftan ‘Barış’ söylemlerini dile getirirken, bir taraftan da sahada barış isteyenlere dönük baskılarını ve saldırılarını arttırarak, gazetecileri de hedef aldı” denildi.

Türkiye Basın Yayın ve Matbaa Çalışanları Sendikası (DİSK BASIN-İŞ), Gazeteci Furkan Karabay’ın tutuklanmasına, Yeni Yaşam Gazetesi dağıtımcısının kaçırılması girişimine ve özgür basın çalışanlarına yönelik artan polis şiddetine karşı Taksim’de basın açıklaması yaptı.

“Gazetecilik suç değildir” pankartının açıldığı eylemde “Basın susarsa gerçekler susar. Özgür basın susturulamaz. Hakikatin sesi kısılamaz.” sloganları da atıldı. Basın açıklamasını Mezopotamya Ajansı Editörü Diren Yurtsever okudu.

“YUMUŞAMA SÖYLEMİ BASINA ŞİDDET OLARAK YANSIDI”

Ekim ayında 9 gazetecinin polis şiddetine maruz kaldığını ifade eden Diren Yurtsever, “Demokratik toplumlar, temel hak ve özgürlüklere dayanan toplumlar olup, bu tür toplumlarda devletin görevi, temel hak ve özgürlükleri korumak ve geliştirmektir. Temel hak ve özgürlükler arasından düşünce ve kanaat özgürlüğü, özellikle düşünceyi açıklama özgürlüğü önemli bir yer alır. Düşünce ve kanaati açıklama özgürlüğünün en olağan yollarından birisi ise basındır. Basının, haber verme ve eleştiri hakkı vardır. Demokratik toplumlarda basının en önemli işlevi, kamu yararını ilgilendiren olay ve konularda açıklamalar yapmak, haber ve bilgi vermek, eleştiri ve değer yargıları sunmak suretiyle kamuoyunu oluşturmak, toplumu aydınlatmaktır. Basına, üstlendiği bu işlev nedeniyle iki hak tanınmaktadır. Bu haklar haber verme hakkı ile eleştiri, değer yargısında bulunma hakkıdır. Haber verme hakkı, kamu yararı taşıyan bir olayı topluma haber vermek, bildirmektir. Bu önemli işlevi nedeniyle basın özgürlüğünün, kamu güçlerine karşı olduğu kadar özel güçlere karşı da korunması gerekmektedir. Bağımsız ve tarafsız yayıncılığın sürdürülebilmesi için alınacak önlemler de bu ödev kapsamındadır” dedi.

“ÖZGÜRLÜK OLMADAN DEMOKRATİK TOPLUMDAN BAHSEDİLEMEZ”

Diren Yurtsever, konuşmasının devamında şunları dile getirdi:

“Nitekim, Anayasa’nın 28 ila 30. maddelerinde basın hürriyetine ilişkin hususlar özel olarak düzenlenmiş; ayrıca basın hürriyetinin sınırlandırılmasında düşünceyi açıklama ve yayma hürriyetine ilişkin hükümlerin uygulanacağı belirtilmiştir. Basın hürriyeti, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin ifade özgürlüğünü düzenleyen 10. maddesi kapsamında ele alınmaktadır. İfade özgürlüğünün toplumsal ve bireysel işlevini yerine getirebilmesi için, AİHM’in de ifade özgürlüğüne ilişkin kararlarında sıkça belirttiği gibi, sadece toplumun ve devletin olumlu, doğru ya da zararsız gördüğü “haber” ve “düşüncelerin” değil, devletin veya halkın bir bölümünün olumsuz ya da yanlış bulduğu, onları rahatsız eden haber ve düşüncelerin de serbestçe ifade edilebilmesi ve bireylerin ifadeler nedeniyle herhangi bir yaptırıma tabi tutulmayacağından emin olmaları gerekmektedir. İfade özgürlüğü, çoğulculuğun, hoşgörünün ve açık fikirliliğin temeli olup bu özgürlük olmaksızın ‘demokratik toplumdan’ bahsedilemez.”

“7 GAZETECİ TEHDİT EDİLDİ”

AKP- MHP iktidarının, yumuşama söylemlerinin sahada yansımasının olmadığını belirten Yurtsever, “Sadece Ekim ayında, en az 9 meslektaşımız haber takibi sırasında engellenerek, polisin şiddeti ve tehdidi ile karşı karşıya kaldı. Adliye koridorlarındaki gazetecilerin mesaileri, Ekim ayında da yoğun bir şekilde sürdü. 39 dosyada 104 gazetecinin yargılandığı bu davalar sonucu, 11 gazeteciye 19 yıl 8 ay 13 gün hapis cezası verildi. 7 gazeteciye soruşturma açılırken, 6 gazeteci hakkında ise dava açıldı. DİSK Basın-İş Sendikası üyesi Furkan Karabay, haberinde anlattığı adaletsizliği, hukuksuzluğu yaşadı. Baronların, katillerin, suç makinelerinin, çete liderlerinin elini kolunu sallayarak gezdiği ülkede gazeteciler tutuklanıyor. Yargı bataklığında onurlu, dürüst, cesur gazeteciyi boğmak istiyorlar. Furkan’ın dediği gibi “hukuk bir gün hepimize lazım olmaz mı? AKP iktidarı, bir taraftan ‘Barış’ söylemlerini dile getirirken, bir taraftan da sahada barış isteyenlere dönük baskılarını ve saldırılarını arttırarak, gazetecileri de hedef aldı. İktidarın bu politikaları temelinde, 9 gazetecinin gözaltına alındığı Ekim ayında 11 gazeteci kötü muameleye maruz kalırken, 7 gazeteci de tehdit edildi” diye ifade etti.

“İKTİDAR, GERÇEKLERİ HALKTAN SAKLAMAYA DEVAM EDİYOR”

İktidarın gerçekleri halktan saklamayı kendine ilke edindiğini vurgulayan Yurtsever, “İktidar, bununla yetinmeyip 119 sosyal medya hesabına erişim engeli getirirken, çok sayıda yurttaş da sosyal medya paylaşımları gerekçe gösterilerek gözaltına alındı. Yine Ekim ayında günlük yayın yapan Yeni Yaşam Gazetesi’nin 5 sayısı hakkında tam da “barış” söylemleri kullanılırken toplatılma kararı verildi. Bu çağ dışı karar yetmezmiş gibi gazetede yayınlanan köşe yazısına da erişim engeli getirildi. Gazetenin dağıtımcıları gözaltına alınarak, tehditlere maruz kaldı. Batman’da bir gazeteci dağıtımcısı hedef alındı. Gazetecilere silah çekip Yeni Yaşam Gazetesi çalışanı Veysi Akören’i gözaltına almak isteyen ve kendini polis diye tanıtan kişiler, çevredeki yurttaşların ve gazetecilerin tepkisi sonrası kaçtı. İstanbul’da, Diyarbakır’da ve Dersim’de de gazete dağıtımcıları benzer tehditlere maruz kaldı, kalıyor. Farklılıkları bünyesinde barındıran, toplumsal sorunlar ile iklim krizine eğilen ve radyo yayıncılığında örnek gösterilen Açık Radyo, uzun yıllar RTÜK’ün para cezaları ile yüz yüze kaldı. RTÜK, son olarak Açık Radyo’nun karasal yayın lisansını iptal etti” dedi.

“GAZETECİLİK SUÇ DEĞİLDİR”

Basın emekçilerinin son bir ayda yaşadıklarına inat gazetecilik mesleğini inatla yapmaya devam edeceklerini vurgulayan Yurtsever, “Emekten yana demokratik bir düzenin varlığının, düşünce, ifade ve basın özgürlüğü olmaksızın hayata geçirilmesi mümkün değildir. Ne yayın yasakları ne sansür yasaları ne de günümüzdeki kaçınılmaz bir iletişim ağı olan sosyal medyaya kısıtlama getirilmesi Türkiye’nin içine çekilmeye çalışıldığı kaosun çözümü olabilir. Hatta bu kaosu daha da artırmaktan başka bir sonuç doğurmayacaktır ve bir kez daha haykırıyoruz gazetecilik suç değildir” diye konuştu.

Gazeteciler, yaptıkları basın açıklaması ardından ‘Yaşama sahip çık’ manşeti ile yayınlanan Yeni Yaşam gazetesini Beyoğlu Caddesi’nde dağıttı.

PİRHA/İSTANBUL

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak