PİRHA- PSAKD Genel Başkanı Cuma Erçe, Seyit Rıza ve arkadaşlarının katledilişlerinin 87. yılına ilişkin, “Eğer bugün bu ülke bu kadar yoğun bir ekonomik kriz, bu kadar derin büyük siyasi bir kriz ile çalkalanıyorsa işte tarihi ile yüzleşememesinin acısını çektiğindendir. Dersim’le yüzleşilebilseydi, inanın ne Maraş olacaktı, ne Sivas olacaktı ne de diğer katliamlar” dedi.
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Genel Başkanı Cuma Erçe ile Seyit Rıza ve arkadaşlarının Elazığ Buğday Meydanı’nda idam edilerek katledilmesinin 87. yıldönümüne ilişkin PİRHA‘ya konuştu.
“TARİHLE YÜZLEŞMEYİ GÖZE ALMAYAN BİR DURUMLA KARŞI KARŞIYAYIZ”
Seyit Rıza ve arkadaşlarının katledilmesinin üzerinden 87 yıl geçtiğini hatırlatan Cuma Erçe, şunları ifade etti:
“Birçok buna benzer katliamlarda, soykırımlarda olduğu gibi yine yüzleşilmeyen, yine üzerinde durulmayan, yine bütün açıklığıyla ortaya konulmayan hatta ve hatta devletin önemli kademelerinde görev yapmış olanların aleni olmasına rağmen araştırılmayan ve tarihle hiçbir zaman yüzleşmeyi göze almayan bir durumla karşı karşıyayız. Seyit Rıza ve arkadaşları bugüne kadar, daha doğrusu yakın tarihe kadar bir Dersim isyanı yalanıyla aslında hafızalarda yer alan, hain ilan edilen bir şahsiyet.
Ancak Dersim’de bir isyan aslında tümüyle önceden hazırlanmış, planlanmış, merkezden Ankara’dan planları yapılmış çok tarihi, çok önemli ve çok büyük, devasa bir katliam olduğu gerçeği artık saklanamayacak, gizlenemeyecek pozisyonda. Gerek yaşanan o katliamda bizzat rol almış askerlerin, gerek o katliamda yakınları gözlerinin önünde katledilenlerin, gerekse de memleketlerini terk etmek zorunda kalan sürgüne gönderilen ailelerinden koparılan çocukların ilerleyen yaşlardaki anlatımlarının artık Dersim gerçeğini her yönüyle ortaya koyduğu anlaşılıyor.”
“KATLİAMLAR ARASINDAKİ KÖPRÜYÜ KURMAMIZ GEREKİYOR”
Erçe, Seyit Rıza ve arkadaşlarının hileyle ve göstermelik bir mahkemeyle Elazığ ‘Buğday Meydanı’nda idam edildiğini hatırlatarak, “Burada esas olan Alevilerin bu meseleye hangi pencereden bakmaları gerektiği meselesidir. Bu mesele esasında dikkatlice ele alındığında Koçgiri’nin Dersim’den, Dersim’in, Maraş’tan, Maraş’ın Çorum’dan, Sivas’tan, Gazi’den, Gezi’den farklı olmadığını görmek gerekiyor. Aleviler bu gerçeği idrak etmeliler” dedi.
“SEYİT RIZA GERÇEĞİNİ TOPLUMLA PAYLAŞMAYA DEVAM EDECEĞİZ”
Erçe, Alevi kurumları olarak Dersim Katliamı’nın yıl dönümünde Dersim’de olacaklarını vurgulayarak, şunları dile getirdi:
“15 Kasımlarda da Seyit Rıza ve arkadaşlarının katledildiği günde yapılan anma programına da bizzat katılıyoruz ve bundan sonra daha sık katılacağız. Yine bundan sonra Alevi dünyası içerisinde bu ülkenin ilerici, aydın, demokrat camiası içerisinde hem Dersim Katliamı gerçeğini hem de Seyit Rıza gerçeğini toplumla paylaşmaya devam edeceğiz. Bütün bu yalan ve çarpıtma bilgileri kesinlikle ortadan kaldırmak durumundayız. Çünkü tarih yalanlarla bezeniyor, yalanlarla üstü kapanıyor. Yalanlarla bezenmiş tarihten demokrasi çıkmıyor, barış çıkmıyor, kardeşlik çıkmıyor.
Eğer bugün bu ülke bu kadar yoğun bir ekonomik kriz, bu kadar derin büyük siyasi bir kriz ile çalkalanıyorsa işte tarihi ile yüzleşememesinin acısını çektiğindendir. Biz eğer Dersim’le yüzleşebilseydik, Koçgiri ile yüzleşebilseydik inanın ne Maraş olacaktı, ne Sivas olacaktı ne de diğer katliamlar ne Soma, ne Amasra ne de geçen İzmir Selçuk’ta beş tane masum çocuğumuz yanarak katledilmiş olacaktı. Bu ülke demokrasinin olmamasından, barışın sağlanamamasından çok çekti, çekmeye de devam ediyor.”
“ALEVİLER ZALİMİN ÖNÜNDE DİK DURMAYA DEVAM EDECEKLER”
Seyit Rıza’nın, “Ben, sizin hilelerinizle, oyunlarınızla baş edemedim bu bana dert oldu, ama ben de sizin önünüzde diz çökmedim ya bu da size ders olsun” sözünün sürekli hafızalarda canlı tutulması gerektiğini belirten Erçe, “Sözü bilince çıkartılıp ve bu sözü her yerde haykırmamız gerekiyor. Aleviler bunların önünde, zalimin önünde, zulmün önünde eğilmemeyi dik durmaya devam edecekler. Onlara dert olsun” diye ekledi.
Buse Nehir DEMİR-Cebrail ARSLAN/ANKARA
Yoruma kapalı.