PİRHA- DAD Genel Merkezi, İYİ Parti’nin Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu’nun “Cumhuriyet devleti Şeyh Saitlere, Seyit Rızalara ne yaptıysa aynı muameleyi göreceksiniz” sözlerine tepki göstererek, “Müsavat Dervişoğlu ve aynı zihniyeti devriye edenler çok iyi bilsin ki, Şeyh Sait ve Seyit Rıza’nın evlatları özgür bir yaşam için ikrarlaşmışlardır. Ortak vatanda eşit ve özgür yurttaşlık temelinde bir arada yaşama ilkesini esas alan demokratik siyaset anlayışını savunuyorlar ve savunmaya da devam edecekler” dedi.
İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan ve CHP Genel Başkanı Özgür Özel’i hedef aldı.
Dervişoğlu, konuşmasında “Atatürk’ün kurduğu partinin genel başkanı ile çıktığı otobüsün üzerinden, senaryosu izleyeni şaşırtmayan ucuz yapımdaki yangına benzinle koşan Eş Genel Başkan, rolü gereği repliğinde şunları söylüyor; ‘Şeyh Saitler, Seyit Rızalar, Sakineler ne yaptıysa onların yaptıklarını yapacağız.’ Ben o çok duymak istediği cevabı vereceğim. Çünkü bu cevabı alacağını bilerek konuşuyor. Cumhuriyet devleti Şeyh Saitlere, Seyit Rızalara ne yaptıysa aynı muameleyi göreceksiniz. Herkes emin olsun, yapılması gereken şey ne ise o yapılacaktır. Gereği yerine getirecek olanlar da işte tam buradalar, karşımdalar, yanımdalar ve milyonlarcası da arkamızdadır” dedi.
“KÜRTLERİN VE ALEVİLERİN YÜZYILDIR TEKÇİ POLİTİKALARDAN NELER ÇEKTİKLERİNİN İLAMIDIR”
Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) yazılı açıklama yaparak Müsavat Dervişoğlu’nun sözlerine tepki gösterdi. İYİ Parti’nin Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu’nun söyleminin resmi ideolojinin aynı inkarcılık ve katliamcı aklının sürmekte olduğunu ortaya koyduğunun belirtildiği açıklamada şunlara yer verildi:
“Cumhuriyet modernitesinin egemenlikçi ulus devlet anlayışı kendini merkezileştirirken tek bir inanç, din, mezhep ve etnik yapıyı esas alarak, yanlızca tekçi tarifleri ile ifade bulan kimliklere yaşama şansı tanıdı ve bu kimlikleri ülkenin sahibi ilan etti. Türk-İslam(Hanefi) kimliklerinin kendi özlerine de zarar vererek egemen kılınmalarıyla birlikte, özellikle Şafii mezhebini takip eden Kürtler ile Rêya Heq/Hak Yol Alevi süreği mensubu olan Kürtlerin, bu sürece karşı gelmeleri katledilmelerinin gerekçesi haline getirildi. Koçgiri, Şeyh Sait, Ağrı, Zilan ve Dersim Katliamı bu tekçi-inkarcı resmi anlayışın sonucudur.
Köklü demokratik yüzleşme ve çözümler geliştirilemeden ikinci yüzyılına henüz girilen cumhuriyet sürecinde, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde grubu bulunan İYİ Parti’nin Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu’nun söylemi, resmi ideolojinin aynı inkarcılık ve katliamcı aklının sürmekte olduğunu ortaya koymaktadır. Kürtlerin ve Alevilerin yüzyıldır tekçi politikalardan neler çektiklerinin ilamıdır.
Kürtleri ve Alevileri tam da Sey Rıza ve yoldaşlarının idam edilerek katledilişlerinin yıldönümü olan 15 Kasım arifesinde bu şekilde tehdit etmek beyhudedir. “İşte kemend, işte boynum asarsa..Dönen dönsün ben dönmezem yolumdan” diyenlerin ardılları, korku siyasetine teslim olmadı, olmayacakta!
AKP-MHP bloğuna alternatif olarak kurulan ittifaklarda ülkeye ‘demokrasi getirecek’ siyasi öznelerden biriymişcesine uzun süre topluma sunulan bu siyasi geleneği Aleviler, Kürtler ve halklar çok iyi tanımaktadır. Haftalardır elinden ve dilinden urgan düşürmeyen bu ırkçı aklı ve türevlerini, Sey Rıza çok önceleri ”karga bülbül olmaz oğul” diye açıklamıştır.
Müsavat Dervişoğlu ve aynı zihniyeti devriye edenler çok iyi bilsin ki, Şeyh Sait ve Seyit Rıza’nın evlatları özgür bir yaşam için ikrarlaşmışlardır. Resmi ideolojinin böl, parçala, yönet anlayışına rıza göstermeyeceklerdir. Her türlü tekçi dayatma ve zulme karşı var olma mücadelesi veriyorlar. Ortak vatanda eşit ve özgür yurttaşlık temelinde bir arada yaşama ilkesini esas alan demokratik siyaset anlayışını savunuyorlar ve savunmaya da devam edecekler.
Şeyh Sait ve Sey Rıza’nın evlatları sizin hilelerinizle, yalanlarınızla da baş edecektir. Bu topraklarda bütün farklılıklarla ikrarlı bir yaşamı, toplumsal rızalığı ve barışı inşa etme mücadelesi dinci, ırkçı, cinsiyetçi zihinleri rahatsız ettiğini biliyoruz. Toplumsal değerlerimize dil uzatan bu zihniyete karşı halkımızı demokratik tepkilerini göstermeye çağırıyoruz.
Gelin Canlar Bir Olalım! Zaman sahipsiz, mekan rızasız, mazlum çaresiz değildir.”
(HABER MERKEZİ)
Yoruma kapalı.