Alevi Haber Ajansi

Maden şirketleri köylülere yaşamı dar ediyor; Eğricek köyü toprak altında kalabilir-VİDEO

PİRHA-Sivas’ta maden faaliyetlerinin artmasıyla birlikte mera alanlarının daraldığını, dinamitlerin patlatıldığını ve siyanürün doğaya zarar verdiğini söyleyen Eğricek (Küllük)köylüleri, maden firmasının durdurulmasını istedi. Sivas Çevre Platformu Kurucu üyesi Hüsnü Engin bu şekilde devam ederse bir İliç tehlikesiyle karşı karşıya kalacağız” dedi. Maden çalışmasının yaşamı olumsuz etkilemesiyle birlikte köylüler göç etmek zorunda kalıyor. 

Sivas’ın Kangal ilçesinde maden sahalarının artış göstermesi nedeniyle birçok yerleşim alanı tehdit altında. Bölgede çıkarılan demir, krom, altın, mermer ocaklarının sayısındaki artış çevre köylerde risk oluşturmaya başladı. Özellikle Kangal’ın Eğricek (Küllük) köyü, Kangal Tekke, Kalkımlı köylerinin maden sahasına yakın olması hem yaşam alanlarını hem de yabani hayatı, doğayı, içme sularını tehdit ediyor.

Eğricek köyü sakinleri Bakırtepe dedikleri alanda çıkarılan altın madeninin siyanürle ayrıştırılmasından dolayı toprağa sızdığını ve derelere akarak barajlara, denizlere karıştığını ifade ettiler.

“BİR İLİÇ DE BURADA DURUYOR, KÖY TOPRAK ALTINDA KALABİLİR”

Sivas Çevre Platformu Kurucu Üyesi Hüsnü Engin, civardaki en riskli köyün Eğricek olduğunu, olası bir taşkınlıkta veya depremde köyün tehlikeyle karşı karşıya kaldığına dikkat çekti. Engin, çevreden yaptığı tespitleri şu şekilde anlattı:

“Bir İliç daha burada duruyor. 30-40 yıllık maden mühendislerinin yaptığı tespitlere göre bu köyün kurtuluşunun olmadığı söylendi. Ya bir deprem sarsıntısında ya yağmur yağma durumunda ya da dinamitlerin patlatılma esnasında yumuşak toprak gevşeyip köyün içine kadar gelebilecek. Böyle olursa köy toprak altında kalacak. Burada yapılabilecek bir önlem yok, 3 milyon ağırlığında bir toprak kütlesi var. Bu bölgenin en sorunlu köyü Eğricek köyüdür. Bu bölgede mera alanları satın alındığı ve siyanürle maden yıkandığı için hayvancılık da yapılmamaya başlandı.”

“ANAGOLD ŞİRKETİYLE YAŞANAN MADEN FACİASI BİZİM BAŞIMIZI DA GELECEK”

Eğricek köyü muhtarı Şahin Eren Özkan, maden şirketinin köylerine çok yakın olduğu için risk altında olduğunu belirterek, “Anagold şirketiyle yaşanan maden faciasının bizim başımıza geleceğini çok iyi biliyoruz. Burada toprak kayması olsa köyümüze 500 metre küçük dereden gelen sular bizim buradaki ana çaya bağlanıyor. Kalkımlı kaplıcası bizim dağın arka tarafında siyanür suyuna 1 km. aşağı mesafede. Hayvancılıkla uğraşan bir köyde 1500 metrekare alanı maden firması aldı. Bu köy hayvancılıkla geçimini sağlıyor” diye konuştu.

“BOSTANALRIMIZDAN EKİN ALAMIYORUZ, MAĞDURUZ”

Eğricek köyünden İbrahim Gencer, hava kirliliğinden ve dinamitlerden oluşan patlamaların kendilerine zarar verdiğini söyleyerek, “Mahkeme durdurduğu halde yine çalışmaya devam ediyorlar. Çamaşırlarımızı seremiyoruz, yemek yiyemiyoruz. Bostanlarımızdan ekin alamıyoruz. Ürünlerimizden bire 10 alırken şimdi bire 5 alıyoruz. Meralarımıza el koyarak hazineye çevirdiler. Mağduruz” dedi.

“İNCELEME YAPILDIKTAN SONRA DİNAMİTİN ŞİDDETİNİ TEKRAR ARTIYORLAR”

Köyden maden firmasını şikayet eden tek kişi olduğunu söyleyen Hüseyin Aydoğmuş ise şunları söyledi:

“Camlarımız kırıldığı için evlerimiz de çatladığı için şikayet ettim. Buraya bir ekip gelip ölçüm yapıp test ettiler. O esnada maden firmasına dinamit patlatılabilir diye rapor verdiler o esnada hiçbir dinamit patlatılması bize etki etmedi. Ekip giderken siz gittikten sonra yine sarsıntı olacak dedim. Onlar da bana bizim bundan başka yapacağımız bir şey yok, dedi. Madenlerde patlatılan dinamitlerden dolayı burada 6 nokta değerinde sarsıntı oluyor. Bazı evlerimizin camları kırık, duvarlarında çatlama var. Bu sorun sadece bizim köyde değil çevre köylerde de aynı sorun var.”

“MADENDEN ÖNCE SUYUMUZ DAHA BOL AKIYORDU”

Eğricek köyünden Nazlı Yıldırım ise maden şirketlerinin patlatmış oldukları dinamitlerin suya etki ettiğini ve azaldığını söyleyerek, “Sularımız kirli aktığı için çamaşırımız bulaşığımız temiz olmuyor. Ne bir su içebildik, ne duş alabildik. Yemek yapamadık. Çileden başka hiçbir şeyimiz yoktur. Madenden önce suyumuz bol akıyordu. Köyde iki üç aileden başka kimse hayvancılık yapamıyor. Eskiden arazilerimiz de vardı, suyumuz da boldu. Hiçbir sorumlu bizim sorunumuzla ilgilenmiyor, sahip de çıkmıyorlar. Bu maden firması burada çalıştığı sürece sorun devam edecek” dedi.

“62 SENEDİR HASAR GÖRMEYEN EV MADENDEN SONRA ÇATLAMAYA BAŞLADI”

Tamam Karabulut da evlerinin çatlak olmasından şikayetçi olduğunun ifade ederek, “Bizim evimiz 62 senelik. Hiçbir yıkım olmadı. Bu maden şirketi buraya geldiğinden beri evimiz çatlamaya başladı. Korkuyoruz ev başımıza yıkılacak artık” diye belirtti.

İbrahim Aydoğmuş, “Önceden köyümüzde 3000 küçükbaş koyun, 300 tane de büyükbaş hayvan vardı. Madenden sonra bu sayı düştü ve birçok kişi göç etmek zorunda kaldı” dedi.

“MADENLERDEN DOLAYI İNSANLAR ÖLÜME TERK EDİLDİ, GÖÇE ZORLANDI”

Madenlerin köydeki göçü hızlandırdığına işaret eden CHP Genel Meclis Üyesi Yılmaz Dönmez ise şunları kaydetti:

“Bu köylerde artık genç insan kalmadı. 50-60 yaşlarında emekli olan insanlar buraya gelip nefes almak istiyor ama madenden çıkan toz, dinamitlerin patlatılması, siyanür insanları mahvediyor. Hem bir yurttaş olarak hem de CHP Genel Meclis Üyesi olarak bu madene karşıyız. Bu madenlerden dolayı insanlar göz göre göre ölüme terk ediliyor, gurbete göç etmek durumunda kalıyor. Madenlerden elde edilen para büyük şirketlere gidiyor ama köylülerin mağduriyetleri karşılanmıyor. Bu sorun sadece Eğricek köyünün sorunu değil çevrede bulunan bütün köylülerin sorundur, toplumsal bir sorundur. Bu havzalardaki siyanürlü su derelerden akıp denizlere karışıyor. Biz bilhassa madenlere özellikle altın madenine karşıyız:”

Kamber YILDIZ/SİVAS-KANGAL

 

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak