PİRHA- Antakya’da KESK ve TTB Narin Güran için eylem yaptı. Eylemde, “Narin’in yaşadıkları ve ölümü çocukların korunmasındaki eksikleri ortaya sermektedir. Çocukları koruyan etkili çocuk koruma politikalarının hayata geçirilmesi gerekiyor” denildi.
21 Ağustos’ta kaybolan Narin Güran’ın cansız bedeni, 19 gün sonrasında mahalleye yaklaşık 2 kilometre mesafedeki Eğertutmaz Deresi’nde bulundu. Gözaltına alınan 24 kişiden biri olan Nevzat Bahtiyar, Narin’in amcasının, 200 bin lira teklifi karşısında cesedi dere kenarına gizlediğini itiraf etti.
Yapılan organize cinayetin henüz detayları açığa çıkarılamazken, toplumun tepkisi de sürüyor. Ülkenin dört bir yanında sivil toplum kuruluşları, kadın dernekleri, sendikalar, partiler ve yurttaşlar eylem yapmaya devam ediyor.
Antakya’da da Narin için sokağa çıkıldı. KESK ve TTB’nin çağrısı ile bir araya gelindi. Yapılan eylemde çocuklara yönelik şiddet ve istismarda yetkililerin sorumluluğuna dikkat çekildi.
“TABLO İÇLER ACISI”
Açıklamayı okuyan Suzan Aslan, Türkiye’de çocuğa yönelik ihmal ve istismar verilerinin buzdağının görünen kısmı olduğunu vurguladı. Çocukların karşı karşıya olduğu olası riskleri ve sorunları erken aşamada tespit edebilen ve önleyebilen bir sistemin geliştirilmemesini eleştiren Aslan, “2023 yılındaki savcılık verilerine baktığımızda, ortaya çıkan tablo içler acısıdır. Savcılıklara gelen; çocuklara uygulanan cinsel istismar dosya sayısı 66 bin 138. Mahkemelerde görülen çocukların cinsel istismarı dava sayısı 14 bin 919. 2023’te bu suçtan mahkum olan kişi sayısı 7 bin 88” dedi.
“POLİTİKALAR EKSİK VE ZAYIF”
Çocuklara yönelik ve çocukları da ilgilendiren konulardaki politikaların eksik ve zayıf olduğunu belirten Aslan, şunları söyledi:
“Narin’in yaşadıkları ve ölümü de, çocukların korunmasındaki eksikleri ortaya sermektedir. Etkin işlemeyen çocuk koruma sistemi de, çocuklarla ilgili hemen her konudaki sorumluluğun ve inisiyatifin ailelere bırakılması da, çocukların devlet kurumları tarafından etkin şekilde izlenmesindeki ciddi boşluklar da, çocukla ilgili sorun ortaya çıktıktan sonra işleyen müdahale sisteminin çocuğu koruyamaması da, adalet sistemindeki eksikler de, yaşananların gizlenmeye çalışılması da Narin’i yaşamdan kopartılmasına zemin hazırlayan faktörlerdir. Sistemdeki her zaaf, çocuklara zarar vermek isteyenler için cesaretlendirici olmaktadır.
Bizler örgütlü olduğumuz her alanda çocukların haklarının korunması, etkili- çocukları koruyan çocuk koruma politikalarının hayata geçirilmesi, hak temelli, adil ve gerçekliği olan bir ‘çocuk koruma sistemi’ inşa edilmesi için çocukların haklarını ihlal eden ve geleceklerini karartan politikaların değiştirilmesi için sorumluluk almaya, mücadele etmeye devam edeceğiz.”
PİRHA/ ANTAKYA
Yoruma kapalı.