PİRHA- Kadınlar Birlikte Güçlü, Sultanbeyli’de sistematik olarak cinsel istismara uğrayan çocuk için bir araya geldi. Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü önünden “Boşanmayı değil, tecavüzü engelle” diye seslendiler.
İstanbul’un Sultanbeyli ilçesinde 13 yaşında bir çocuğun aynı mahallede yaşayan 15 kişi tarafından sistematik şekilde cinsel istismara maruz bırakılmasının ardından kadın örgütlerinin eylemleri sürüyor. Kadınlar Birlikte Güçlü Platformu’nun çağrısıyla, İstanbul Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü önünde bir araya gelen kadınlar hep bir ağızdan “Aile değiliz kadınız, hepimiz isyandayız” diye bağırdı. Kadınlar, iktidarın aile kurumunu esas alan politikaları yüzünden kadınların, çocukların ve LGBTİ+lar’ın yaşamlarının her an tehdit altından olduğuna dikkat çektiler.
Ortak basın metnini Kadınlar Birlikte Güçlü adına Eftelya Koyuncu okudu. Koyuncu’nun okuduğu açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“FAİLLER HER ZAMANKİNDEN DAHA GÜÇLÜ”
“Bugün “yine” Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü önündeyiz! Çünkü bu müdürlük, bu bakanlık “aile”yi korumaya, güçlendirmeye o kadar odaklanmış ki kadınları, çocukları korumuyor! Bu kurum tüm gücüyle “Ailenin korunması ve güçlendirilmesi vizyon belgesi ve eylem planı”na, 81 ilde aile yürüyüşleri adı altında nefret yürüyüşlerine odaklanırken çocukların, kadınların bu ailelerde yaşadığı istismar, şiddet, emek sömürüsüne dair tek kelime etmiyor, tek bir politikası yok. Böyle bir derdi de yok. Aileler, mahalleler, yargı her yer suç mahalli ve devletin hiçbir kurumunun şiddeti önlemek gibi bir derdi yok. İstanbul Sözleşmesi’nden tek bir adamın imzası ile çekilirken, kadın hareketi olarak tam olarak söylediğimiz buydu: İstanbul Sözleşmesi uygulansın, devletin tüm kurumlarıyla erkek şiddetini önlemek için bütünlüklü bir politikası olsun demiştik; ama iktidar “aile elden gidiyor” diyerek bu sözleşmeden de çekildi. Bu kadın düşmanı politikanın yansıması olarak da failler her zamankinden daha güçlü.
“İKTİDAR FAİLLERİN ARKASINDA DURUYOR”
Sultanbeyli’de 13 yaşında bir çocuğun yıllardır 15 kişi tarafından istismara uğradığını duydunuz mu Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü? 15 erkeğin 13 yaşında bir çocuğu istismar ederken “abine söyleriz” diyerek korkuttuğunu, bütün mahallenin de bunu bilerek ve susarak bu suça ortak olduğunu duydunuz mu? Duyunca ne yaptınız? Hiç! Bu faillerden ikisi beraat etti! Dahası istismarcı erkeklerin avukatı çocuğa giydiği kıyafeti soracak, annesine çocuğuna sahip çıksaydın diyecek kadar pişkin! Biz bir kadının, çocuğun, LGBTİ+’nın kirpiği yere düşmesin, bir kişi daha eksilmeyelim diye mücadele ederken, bize sokaklarda şiddet uygulayan iktidar, suçu engelleme noktasında tüm kurumlarıyla faillerin arkasında duruyor! Tüm faillerin tutuklanması, cezada indirim almaması, istismarcıların serbest bırakılmaması, erkek şiddetinin önlenmesi için, devletin kurumları işini yapsın diye kadın düşmanı devletin saldırılarını göze alarak sokaklara çıkmak zorundayız biz! En temel görevini yerine getirsin diye bir kuruma seslenmek zorundayız.
“TÜM SAĞ İKTİDARLAR GÖZLERİNİ KADINLARIN KAZANIMLARINA DİKİYOR”
Sultanbeyli’de bir çocuk sistematik olarak tecavüze maruz bırakılırken, yaşanan istismarın sorumluluğu duruşmada çocuğa ve annesine yüklenirken Aile Bakanlığı, Ailenin Korunması ve Güçlendirilmesi Vizyon Belgesi ve Eylem Planı ile bir kez daha kadınları değil aileyi koruyacağını açıkladı. Hangi aile? İçinde şiddet, istismar, emeğimizin karşılıksız sömürüsü olan aileler mi? Hangi aile? 6 yaşındaki kız çocuğunu müridiyle zorla evlendiren, korumakla yükümlü olduğu çocuğunu oyun diyerek taciz eden, oyun çağındaki çocuğu tekstilde, tarlada, fabrikada çalıştırıp yevmiyesine el koyan aileler mi? Geçtiğimiz hafta Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından yayımlanan vizyon belgesinde yine kadının ve çocukların adı yok. Şaşırmadık! Bu iktidar ve benzeri tüm sağ popülist iktidarlar önce gözlerini kadınların kazanımlarına dikiyor. Bu aile odaklı, kadın düşmanı, LGBTİ+ düşmanı politikanın küresel olduğunun da altını çizelim. Hemen hemen tüm sağcı iktidarların politikası ile aynı şekilde açıklanan bu eylem planında bol bol aileden, doğurmaktan ve onların deyimiyle “cinsiyetsizleştirmeye” karşı mücadeleden, yani LGBTİ+ düşmanlığına devam edeceklerinden bahsediyorlar. Öyle ki herkesin evlenmesine, kimsenin boşanmamasına, evlenenlerin mutlaka çocuk yapmasına hatta evlenme yaşına kadar karışıyorlar. Bizler geçinemiyor, barınamıyorken, iktidarın derdi tam olarak bu!
“TÜM GÖREVLER KADINLARIN HANE İÇİNDE EMEĞİNE YÜKLENİYOR”
Vizyon belgesinin ana odağında evlilik ve doğurganlık oranlarının düşmesi, boşanmaların artması, ailenin çözülmesi ve nüfusun yaşlanması var. O sırada gün be gün yoksulluk artıyor, güvencesizlik yaygınlaşıyor. Yoksulluk bu derecedeyken ekonomik krize karşı bir politika geliştirmek şöyle dursun, sermayenin çıkarlarını gözeten devlet, erken yaşta evlenin bir de size kredi verelim diyor! Bakanlık erkek şiddetinin önlenmesine harcayacağı bütçeyi genç yaşta evliliğe teşviğe, çocuk sahibi olan veya olmak isteyen ailelere bakım desteğine, çeyiz parasına harcamaya hazırlanıyor. Bakanlık aile kurmaya ve çocuk sahibi olmaya teşvik ederken kadınların üzerine yıkılacak bakım yükünden bahsetmiyor. Sistemin krizi derinleşirken, sosyal bir devletin yapması gereken tüm görevleri kadınların hane içerisindeki emeğine yüklüyor.
“LGBTİ+LAR, GÖÇMENLER VE EZİLENLER İÇİN KAMU HİZMET PLANI YOK”
AKP iktidarı, her an LGBTİ+ fobi üretirken, bu eylem planında da LGBTİ+’ları es geçmiyor. Vizyon belgesinin amaçlarından bir tanesi de “Aileyi tehdit eden şiddet, zararlı akımlar ve alışkanlıklarla mücadelenin güçlendirilmesi” ve devamında “Küresel cinsiyetsizleştirme projeleri ile mücadele konusunda standartları ortaya koyan bir strateji belgesi hazırlamak.” Yani bakanlık bize diyor ki Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Tüm Bakanlıklar, Diyanet İşleri Başkanlığı, Sivil Toplum Kuruluşları olarak nefret yürüyüşlerini desteklemeye devam edecek, ayrımcı kamu spotlarına bütçe ayıracak, var gücümüzle nefret suçu işlenmesini teşvik etmeye devam edeceğiz. Bu esnada mahallelerde çocukların istismar edilmesiyle, kadınların aile içerisinde şiddete maruz kalması, ücretli çalıştıkları iş yerlerinde yaşadıkları hak gaspları ile ilgilenmeyeceğini bizlere tekrar tekrar hatırlatıyor. Bakanlıkların halkın ihtiyaçları, kadınların, çocukların, LGBTİ+’ların, göçmenlerin, işçilerin ve daha nice ezilenlerin hakları için herhangi bir kamu hizmeti planı var mı? Asla yok!
“BAKANLIK KUTSAL AİLE YALANININ PEŞİNDEN GİDİYOR”
Evlenmeyi teşvik et, boşanmayı engelle politikası; kadınların, LGBTİ+’ların ve çocukların hayatlarına mal oluyor. Türkiye’de çocuk istismarı davalarının sayısı her geçen yıl artıyor. Adalet Bakanlığı’nın verilerine göre 2020 yılında “cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar” türünden açılan toplam 40 bin 819 dosyanın 17 bin 948’i çocukların cinsel istismarına yönelik suçlardan oluşuyor. TÜİK verilerine göre; 2021 yılında 117’si 15 yaşından küçük olmak üzere 7.000 kız çocuğu doğum yaptı. 2022 yılında yaklaşık 32.000 çocuk istismara maruz bırakıldı. Yine TÜİK verilerine göre 2023 yılında ‘çocukların cinsel istismarı’ suçuyla ilgili 40 bin 713 yeni dosya açıldı. 2023 yılında 16-17 yaşındaki 10 bin 471 çocuk evlendirildi. Bakanlık kutsal aile yalanının peşinden giderken çocuklar yoksulluk, geleceksizlik, güvencesizlik, koruma ve önleme mekanizmalarının yokluğundan suça sürükleniyor, istismara maruz bırakılıyor veya çocuk yaşta çalışmaya başlamak zorunda kalıyor.
“İSTİSMARI İZLEME, ÖNLE”
Kendinden önceki bakanların izinden giden Mahinur Özdemir’e ve bakanlığa bir kez daha hatırlatıyoruz. Görevi; içerisinde şiddetin, istismarın, sömürünün olduğu heteronormatif aileleri bizlerin hayatları pahasına korumak değil, kadınları, LGBTİ+’ları ve çocukları şiddetten korumaktır. Biz kadınlar, LGBTİ+’lar tüm bu düşman siyaseti, faillerin arkasında durma politikalarına karşı bu kurumlara görevlerini hatırlatmaktan yılmadık, hatırlatmaya devam edeceğiz: İstimarı izleme, önle! Sultanbeyli’deki çocuk istismarı davasına bu bakanlık taraf olacak mı, yoksa izlemeye devam mı edecek? Devlet kurumlarının kadın ve LGBTİ+ düşmanı, fail aklayıcı politikalarına karşın, bizler biliyoruz ki Kadınlar birlikte güçlü! Erkeklerin ve devletin önümüze çıkardıkları tüm engellere rağmen buluşmayı başardığımız gibi, bizleri içerisine hapsetmeye çalıştıkları ailelerden çıkmanın bir yolunu bulduğumuz gibi, cezasızlık politikalarına karşı da biz birbirimizin çaresiyiz. Bu ülkede çocuklar, kadınlar ve LGBTİ+’lar eşit, özgür, güvende oluncaya kadar mücadeleye devam edeceğiz. Yaşasın kadın dayanışması, yaşasın mücadelemiz!
PİRHA/İSTANBUL
Yoruma kapalı.