PİRHA – Garip Dede Dergahı Vakfı(GADEV) tarafından GADEV bahçesinde ‘Alevilik İnancında Horasan Gerçeği’ paneli yapıldı.
Garip Dede Dergahı Vakfı(GADEV) tarafından GADEV bahçesinde ‘Alevilik İnancında Horasan Gerçeği’ paneli yapıldı. Açılış konuşmasını GADEV Başkanı ve DEM Parti İstanbul Milletvekili Celal Fırat’ın yaptığı panelde, Üryan Hızır Ocağı Evladı Veli Büyükşahin moderatörlük yaptı. Panele konuşmacı olarak Yazar Hamza Aksüt katıldı.
FIRAT: ÜLKENİN ÜZERİNE ÇÖKEN KARANLIĞI HEP BİRLİKTE KALDIRACAĞIZ
GADEV Başkanı ve DEM Parti İstanbul Milletvekili Celal Fırat panelde açılış konuşmasını yaparak Kobane Kumpas Davası’nda verilen cezalara şöyle tepki gösterdi:
“Şah-ı Merdan Ali buyurur ki bir yerde zulüm varsa, o zulmü yapanları engellemiyorsanız yapanları teşhir ettirin. Biz de diyoruz ki bu hukuksuzluğa biat etmediler, dik durdular. Bizler de barışa, kardeşliğe olan inancımızla tüm kararlılığımızla bu zulme inat demokrasiyi ve adaleti savunacağız. Ülkenin üzerine çöken karanlığı hep birlikte kaldıracağız. Bu ülkeye demokrasinin gelmesi için ne bedeller ödemek gerekiyorsa ödemeye devam edeceğiz.”
“ALEVİ TOPLULUKLAR 1200’LÜ YILLARA KADAR ANADOLU’YA TAŞMAMIŞTI”
Yazar Hamza Aksüt, Horasan kelimesinin Doğu anlamında bir sözcük olduğunu söyleyerek coğrafya olarak da yüzyıllara göre neresi olduğunun değiştiğine vurgu yaptı. Aksüt, devamında şunları söyledi:
“Tarihi kayıtlara baktığımızda bu kelimenin en fazla Sasaniler tarafından kullanıldığını görüyoruz. Örneğin Ürdünlü biri, Irak’a Horasan diyor. Doğuda bulunan her yere Horasan deniyor. Alevi toplulukların kümelendiği en tarihi coğrafya, 1200’lü yıllara kadar olan dönemde Kufe’den başlar Diyarbakır, Mardin, Urfa’yı da içine alan o geniş Mezopotamya Alevi Türkler-Kürtler-Araplar-Abdallar ve Rumlar bunların tarihteki en önemli coğrafyası burasıdır. 1200’lü yıllara kadar henüz Anadolu’ya taşmış değillerdir.”
“DEVLET TARİHİ DEĞİL HALK TARİHİNİ YAZAN ARAŞTIRMACILAR YETİŞTİRMELİYİZ”
700- 800’lü yıllarda bir numaralı etnisitenin Araplar olduğunu söyleyen Aksüt, “740-749 yılı da dahil günümüzdeki Horasan adıyla bilinen yörede bir tane bile Türk ve Kürt yoktu. Fars da azınlıktaydı. Arap aşiretleri çoğunluktaydı” diye konuştu. Aksüt, panelin sonunda genç araştırmacı ve tarihçilerin yetiştirilmesi gerektiğini de vurgulayarak “Padişah, devlet tarihini yazan değil, halk tarihini yazan yetiştirmeliyiz. Sorgulayıcı olmalı her söylenene inanmamalı, kaynak araştırması yapmalı” dedi.
Panelin devamında dinleyicilerle soru-cevap yapıldı. Ardından Sanatçı Yılmaz Çelik’in seslendirdiği türkülerle son buldu.
PİRHA/İSTANBUL
Yoruma kapalı.