PİRHA – DEM Partili bütün milletvekilleri, hasta mahpus Abdulalim Kaya’nın infazının ertelenmesi ve Adli Tıp Kurumuna sevk edilirken gözleri bağlı ve elleri kelepçeli şekilde yolculuk yapmasına sebep olan tüm kamu görevlileriyle ilgili gerekli soruşturmanın yapılması için TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu’na başvuruda bulundu.
Abdulalim Kaya, 2020 yılının Ekim ayında prostat hastalığı nedeniyle ameliyat olmuş ve taburcu olduktan sonra henüz dikişleri dahi alınmadan 14 Ekim 2020 tarihinde hakkındaki kesinleşmiş hapis cezası nedeniyle Bursa H Tipi kapalı hapishanesine götürülmüştü. Hapishaneye götürüldüğünde kontrolleri süren ve idrarını tutamaz halde olan Kaya; burada tek kişilik odaya konulmuş ve 60 gün boyunca tek başına tutulmuştu.
Kaya’nın, ağır hasta olması sebebiyle 4 Ocak 2021 tarihinde cezasının infazı 6 aylığına geri bırakılmış ve Siirt’e dönerek tedavisine devam etmişti. Kaya’ya ayrıca 28.10.2021 tarihli %91 engelli raporunu da verilmişti.
Abdulalim Kaya’nın prostat hastalığının yanı sıra, bir kulakta yüzde seksen, sol gözünde yüzde elli görme kaybı ve katarakt bulunmakta. Bir böbreği iflas etmiş olan Kaya’ya ayrıca demans teşhisi de konulmuştu.
12.10.2022 tarihinde Siirt Eğitim ve Araştırma hastanesi tarafından verilen rapora göre Kaya’nın hastalıklarının teşhisleri yapılarak %93 engellilik raporu düzenlenmiş. Bu raporda “hayatını yalnız devam ettiremeyeceği, cezasının infazı sırasında sürekli bakım ve tedaviye ihtiyaç duyacağı, infazına cezaevi koşullarında devam edemeyeceği, hükümlünün hastalığı kesin bir şekilde hayati tehlike arz etmekte olup, bu durumun düzelip düzelmediği ile ilgili kontrol muayenesinin 2 yıl sonra yapılması sağlık kurulumuzca uygun” yazıldığı öğrenildi.
“GÖZ GÖRE GÖRE ÖLÜME SÜRÜKLEMEK”
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Milletvekilleri de Abdulalim Kaya’nın infazının ertelenmesi için İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanlığı’na yazılı açıklamayla birlikte başvuru yaptı. Kaya’nın şu anda yürüyemeyip kişisel ihtiyaçlarını dahi tek başına karşılayamadığına dikkat çeken DEM Partililer, şu detayları paylaştı:
“Ailesini ve koğuş arkadaşlarını tanımayan ve hiç konuşamaz bir hale gelen Kaya ile ilgili Adli Tıp Kurumu 11 Mart 2024 tarihinde yeniden ‘cezaevinde kalabilir’ raporu vermiştir. Bu rapor için İstanbul ATK’ya sevki de mahpus için tam bir işkence halini almıştır. Oğlu İsmail Kaya 26 Nisan 2024 günü (bugün) basına verdiği bilgide ‘Bir ay önce de babamı İstanbul’a götürmüşler. Babam cezaevi çıkışından İstanbul’a kadar hem kelepçeli hem de gözleri bağlanmış şekilde götürülmüş. Babam bize dedi ki; ‘Bir saniye bile gözlerimi açmadılar. Nereye götürüldüğümü bilmiyordum. Bir askere ‘Biz neredeyiz şu an?’ dediğimde, ‘Amca sen İstanbul’dasın’ dedi. Artık hiçbir cezaevi babama bakmıyor. Konuştuğumuz cezaevi yetkilileri ‘Sizden daha sıkıntılı bir durumdayız. Siz gelip bir saat bakıp gidiyorsunuz ama biz günde on defa uğruyoruz. Ölmüş mü kalmış mı diye. Neden bu adama bunu yapıyorlar anlamış değiliz’ dediler.’ şeklinde durumu aktarmıştır.
Abdulalim Kaya’nın kelepçeli ve gözleri bağlı bir şekilde sevklerinin yapılması işkencedir. Hasta mahpusların sağlık kuruluşlarına sevki, tedavi ve muayene usulleri ulusal mevzuatta ve uluslararası sözleşmelerde belirtilmiştir. Hastalığı nedeniyle hapishanede tutulması bile göz göre göre ölüme sürüklemek anlamına gelen ağır hasta ve yaşlı bir mahpusun ATK sevklerinin acı çekmesine yol açacak şekilde adeta zulmederek yapılması hiçbir surette kabul edilemez.
Resmi kayıtlara göre 80, fakat gerçek yaşı 87 olan Abdulalim Kaya, kalp, böbrek, prostat, işitme ve görme kaybı, demans gibi ağır hastalıkları bulunan ve hayatını cezaevinde tek başına idame ettiremeyecek kadar hasta bir mahpustur ve cezaevinde kalması hayatı için ciddi tehlike arz etmektedir. Abdulalim Kaya’nın mahpusluğu tam bir zulüm halini almıştır.
Kaya’nın hastalığının İnfaz Kanunu’nun 16/6. maddesi bağlamında ağır bir hastalık olduğu ortadadır. Hatta İnfaz Kanunu’nun 16/2. maddesi bağlamında artık hastalıkları mahpusun hayatı için tehlike teşkil etmektedir.
Adli Tıp Kurumu raporlarının bu gerçeği ortaya koyduğunu söylemek mümkün değildir. Adli Tıp Kurumu’nun son zamanlarda verdiği kararlar herkesin malumudur. Pek çok ağır hastaya ancak terminal döneminde veya ölüm döşeğindeyken ‘cezaevinde kalamaz’ raporu verdiği acı tecrübelerle öğrenilmiştir.
Tüm bu sebeplerle, artık yürüyemeyen, banyo, tuvalet gibi kişisel ihtiyaçlarını tek başına karşılayamayan, ailesini ve koğuş arkadaşlarını tanımayan ve hiç konuşmaz bir hale gelen Kaya’nın infazının ertelenmesi ve mart ayı içerisinde ATK sevkinde gözleri bağlı ve elleri kelepçeli şekilde yolculuk yapmasına sebep olan tüm kamu görevlileriyle ilgili gerekli soruşturmanın yapılması için ivedilikle Elazığ Cumhuriyet Başsavcılığı ile görüşülmesini ve mahpusun infazının ertelenmesini, arz ve talep ederiz.”
PİRHA/ANKARA
Yoruma kapalı.