PİRHA – Alevi kurumları olan AACF, AVF, TADEFE, ADO’nun, Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’nın kapatılması için Cumhuriyet Halk Partisi’nin AYM’ye yaptığı başvuruya dair kapsamlı bir rapor hazırladıkları öğrenildi. Dört kurum tarafından Kasım 2023’te AYM’ye sunulan raporda “Yapılan siyasi ve hukuki düzenlemeler mevcut koşullarda Alevi toplumunun ihtiyaç ve beklentilerini karşılamaktan uzaktır. Mevcut uygulamaların iptal edilerek, yeniden düzenlemelerin yapılması gerektiğine inanmaktayız” denildi.
Anadolu Alevi Canlar Federasyonu (AACF), Alevi Vakıflar Federasyonu (AVF), Tahtacı Dernekleri Federasyonu (TADEFE) ve Alevi Düşünce Ocağı Derneği’nin (ADO), Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’nın kapatılması için AYM’ye başvuru yaptıkları öğrenildi.
Dört kurum, 17 Kasım 2023’te Anayasa Mahkemesi Başkanlığı’na başvuru yaparak, Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’nın kuruluşunu öngören 9 Kasım 2022 tarih ve 112 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin iptali için CHP’nin başvurusuna ek olarak rapor sundu.
24.01.2023 tarihinde Engin Altay ve arkadaşları tarafından Anayasa Mahkemesi’ne yapılan “Yürürlüğü durdurma ve iptal” başvurusuna destek olan dört kurum, sürece dair kapsamlı bir rapor hazırlayarak AYM’ye iletti.
“TARTIŞMALARA KONU OLMASI ÖNGÖRÜLMEMİŞ”
Raporda, Alevi inancını İslam dininin bir yorumu olarak ifade eden dört kurum, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Uzun ve köklü bir geçmişi olan çatışmalar ve sürtüşmelerin özü yorum farklılıklarıdır. Her dinde karşılaşıldığı gibi bir dini inancın farklı yorumları olması kaçınılmaz bir sosyal gerçektir. İslam dünyasında da benzer farklılıkların olduğu malumdur. Bu çerçevede Alevi toplumumuz özellikle 16 yüzyıldan itibaren çoğunlukla politik nedenlerle hâkim Sünni kesim ile değişik sürtüşmeler yaşamış ve bu sürtüşmeler zaman zaman tırmanarak sosyal çatışmalara dahi yol açmıştır. Ülkemizde Sünni kesimin inanç ve eğitim hizmetleri Diyanet İşleri Başkanlığı ve Millî Eğitim Bakanlığı tarafından sürdürülmektedir. Bu hizmetler farklı İslami yorumları kapsamamakta bu nedenle Alevi, Şafi, Caferi, Şii ve Maliki inanç sahipleri eşit hizmetten yoksun kalmaktadır. Bu sorunlara çözüm arayışları meyanında atılan bazı adımların (112 sayılı Cumhurbaşkanlığı kararnamesi, 7421 sayılı “Vergi Usul Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”) siyasi ve sosyal tartışmalara konu olması ve öngörülmemiş farklı sorunlara yol açabilme riski de taşıması nedeni ile dört Alevi kuruluşu olarak konular hakkındaki görüşlerimizi Anayasa Mahkememize arz etme ihtiyacı ve gereği duymuş bulunmaktayız.”
“EŞİTLİKSİZ MUAMELE ORTAMI”
Dört Alevi kurumu tarafından yapılan değerlendirmede, Alevi toplumunun gereken idari ve hukuki haklardan yararlanamadığına da vurgu yapıldı. Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı kararının tartışmalara neden olduğuna değinen kurumlar, şu hususlara değindi:
“Aleviliğin inanç niteliği düzenlemelerde net karşılık bulmamaktadır.
İlgili birimin Kültür Bakanlığı bünyesinde oluşturulması Aleviliğin inanç niteliğinin tanınmadığını ortaya koymaktadır.
AİHM kararları ile de netlik kazanmış olan cemevlerinin ibadethane niteliği düzenlemelerde yer almamıştır.
Bir inancın sürdürülebilirliği açısından ibadet mekanları kadar önemli olan nitelikli önder yetiştirme ihtiyacına çözüm üretilmemiştir.
Aleviliğin inanç niteliği düzenlemelerde net karşılık bulmamaktadır.
Farklı inanç gruplarının birlikte yaşadığı ülkemizde din-devlet ilişkileri çerçevesinde hukuki ve idari belirsizlikler mevcuttur. İnanç gruplarının tüzel kişiliğe sahip olmaması bu sorunların başlıca nedenidir. Devletin farklı inanç gruplarına yönelik tanımlanmış hukuki ve idari düzenlemelere sahip olmaması, inanç gruplarının hak ve sorumluluklarının net bir biçimde belirlenmemiş olmasının yarattığı ortam Alevi toplumunu da olumsuz olarak etkilemektedir. Alevi toplumu da doğal olarak Sünni kesimin yararlandığı olanaklardan kendi inancı doğrultusunda yararlanmayı talep etmektedir. Bu talep de İNANÇ GRUBU olarak tanınma isteği biçiminde dile getirilmektedir.
“ALEVİLİĞİN İNANÇ NİTELİĞİ TANINMIYOR, CEMEVİNİN İBADETHANE NİTELİĞİ DÜZENLEMEDE YOK”
İlgili birimin Kültür Bakanlığı bünyesinde oluşturulması Aleviliğin inanç niteliğinin tanınmadığını ortaya koymaktadır.
Sünni kesim Cumhurbaşkanlığı’na bağlı bir birimden hizmet alırken, Alevi kesimin bir bakanlığa bağlı bir birimden destek alması, tanımlanan desteklerin ibadethane desteklerinden daha eksik olmasının yarattığı eşitliksiz muamele ortamı bu birimin Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlanmasının Aleviliğin bir inanç olarak kabul edilmediği algısını yaratmaktadır.
AİHM kararları ile de netlik kazanmış olan cemevlerinin ibadethane niteliği düzenlemelerde yer almamıştır.”
“YAPILANLAR, ALEVİ TOPLUMUNUN İHTİYACINI KARŞILAMAKTAN UZAKTIR”
Anayasa Mahkemesi’ne sunulan raporda AİHM kararlarının uygulanması gerektiğine vurgu yapılarak Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin 5-6 Haziran 2023’te yapılan toplantı kararlarına da dikkat çekildi. Zorunlu din dersleri konusuna Haziran 2024’e kadar bir çözüm üretilmesi gerektiğini belirten dört kurum, raporda şu ifadelere de yer verdi:
AYM ve AİHM kararlarının bir an önce uygulanması Alevi toplumunun da uzun süredir büyük bir heyecanla beklemekte olduğu bir adımdır.
Yukarıda belirtmeye çalıştığımız gibi yapılan siyasi ve hukuki düzenlemeler mevcut koşullarda Alevi toplumunun ihtiyaç ve beklentilerini karşılamaktan uzaktır. Alevi toplumunun ihtiyaçlarının adil bir biçimde karşılanabilmesi ve eşit vatandaşlık taleplerinin gerçekleştirilebilmesi için mevcut uygulamaların iptal edilerek, yeniden düzenlemelerin yapılması gerektiğine inanmaktayız. Alevi toplumunun mağduriyetini telafi edecek düzenlemelerin yapılabilmesi için yapılacak değerlendirmelerde ihtiyaç duyulması halinde yukarıda arz ettiğimiz konular ile ilgili ilave bilgi ve belgeleri de sunmaya hazır olduğumuzu bilgilerinize arz ederiz.”
KENANOĞLU: ENTERESAN OLAN; ALİRIZA ÖZDEMİR’E KAPILARINI AÇAN KURUMLAR AYM’YE RAPOR VERMİŞ!
27. Dönem HDP Milletvekili Ali Kenanoğlu gelişmelere dair PİRHA’ya konuştu.
Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanı Alirıza Özdemir’in yakın zamanda İstanbul’da söz konusu dört kurumu ziyaret ettiği bilgisini veren Kenanoğlu, “İşin ilginç tarafı şu: Alevi Bektaşi Federasyonu ile Alevi Dernekler Federasyonu, Anayasa Mahkemesi’ne rapor vermedikleri halde Alirıza Özdemir’i cemevlerine sokmayan kurumlar. Ancak Alevi Diyaneti diye adlandırdığımız kurumun başkanına kapılarını açan kurumlar, Anayasa Mahkemesi’ne rapor vermiş! Enteresanlık burada.” diye konuştu.
Eren GÜVEN/ANKARA
Yoruma kapalı.