PİRHA- 21 Şubat Dünya Ana Dili Günü sebebiyle Eğitim Sen Antalya Şubesi’nde yapılan açıklamada, Türkiye’de 18 dilin yok olma ile karşı karşıya kaldığı belirtilerek, “Farklı ana dilleri üzerindeki sınırlamalara son verilmeli, her bireyin kendi ana dilini öğrenmesi ve eğitim almasının önündeki engeller kaldırılmalıdır” denildi.
21 Şubat Dünya Ana Dili Günü sebebiyle Eğitim- Sen Antalya Şubesi’nde basın toplantısı yapıldı. Metin Kütçe, Türkçe ve Arapça okundu. Kürtçe metni komisyon üyesi İshak Kalaç, Arapça metni eğitim komisyon üyesi Murat Kabaali ve Türkçe metni Şube Başkanı Kadir Öztürk okudu.
“DÜNYADA 40 YAKIN DİL YOK OLMA İLE KARŞI KARŞIYA”
21 Şubat Dünya Ana Dili Günü” ilk kez 2000 yılında, dünya çapında çok dilli yaşamı ve kültürel çeşitliliği desteklemek amacıyla kutlanmaya başlandığını belirtilen açıklamada “UNESCO verilerine göre dünyada 5 bini yerli dili olmak üzere 7 binden fazla dil konuşulmaktadır. Ancak bu dillerin yüzde 40’ı yok olma tehlikesiyle karşı karşıyadır” denildi.
“TÜRKİYEDE 18 DİL YOK OLMA TEHLİKESİ ALTINDA”
Açıklamanın devamında;
“UNESCO’ya göre, yüz yıl içinde bir dili konuşacak çocuk kalmayacak durumda. Bir dili konuşan hiç çocuk kalmamışsa o dil ölü olarak kabul edilmektedir. UNESCO’nun Dünya Tehlike Altındaki Diller Atlası’na göre Türkiye’de 18 dil yok olmuş veya yok olma tehlikesi altındadır.
Çocuklar açısından 0-6 yaş arası, zekâ gelişiminin büyük oranda tamamlandığı, çevresiyle ilişkilerini algılamaya ve tanımaya hatta yorumlamaya başladığı dönem olarak bilinmektedir. Zekâ gelişimi başarıyı anlayan ya da geliştiren özellikleri katılımla ilgili olmasına rağmen, bunun gelişimi yaşanılan çevrenin ekonomik, sosyal ve kültürel yapısıyla ilgilidir. Bu aşamada çocuğun gelişiminde belirleyici olan aile yaşantısıdır. Okul öncesi dönemde çocuklar konuşma dili olarak öğrendiği tek dil olan anadilini kullanır. Ana dilin çocuk üzerindeki etkisi ailesi ve çevresinden öğrendikleriyle doğru orantılıdır.
Ana dilinde eğitim çocuğun ikinci dili öğrenmesini kolaylaştırmakta, ikinci dili öğrenmek de ana dili geliştirmektedir. Ana dilinde eğitim alabilen çocukların okuma, yazma, düşünme ve ifade becerilerinde olumlu gelişmeler kaydettiği bilinmektedir. Dünyanın pek çok ülkesinde uygulanan (Almanya, Fransa, İsviçre, İsveç, Hollanda, ABD, Kanada, Belçika, Hindistan, G. Afrika) çift dilli eğitim programlarında iki dilli eğitimde dillerin birbirini besleyebildiği ve iki yönlü zenginleştirici bir aktarım yaratabildiği gözlenmiştir.
21 Şubat Dünya Ana Dili Günü, ülkemizde özellikle anadili Türkçeden farklı olan Arapça, Kürtçe, Lazca, Hemşince, Çerkezce vb. gibi milyonlarca çocuğun kendi ana dillerinden koparıldığı ortamda kutlanmaktadır. Ana dilin kullanımının engellenmesi toplumun bireylerini değişik boyutta etkilese de, tartışmasız en fazla çevresi ile iletişimini ana dili ile sağlayan çocukları etkilemektedir. Gerek dilbilimi gerekse eğitim bilimleri açısından ana dilinin pedagojik ve insanı boyutunun sürekli geri plana itilmesinin en acı sonuçlarını çocuklarımız yaşamakta, ana dili resmi dilden farklı olan çocukların öğrenme becerilerinde iki yıl geri kaldığı görülmektedir.
“ANADİLDE EĞİTİM OLURSA ÜLKE BÖLÜNÜR YAKLAŞIMI TAMAMEN PARONAYA”
Resmi dil dışındaki ana dillerin varlığına, yaşamasına ve öğrenilmesine karşı çıkmak, bir yönüyle eğitim biliminin en temel ilkesine karşı çıkmak, bilime meydan okumak anlamına gelmektedir. Türkiye dünyada çocuklarına bayram armağan eden tek ülke olmakla övünürken, milyonlarca çocuğun kendi ana dili ile eğitim görmesine ‘ülke bölünür’ paranoyası ile yaklaşılması büyük bir çelişkidir.
21 Şubat Dünya Ana Gili Günü’nde milyonlarca çocuk kendi anadilini kullanamadığı, ana dilinde eğitim göremediği için başta eğitim süreçleri olmak üzere, toplumsal yaşamın bütün alanlarında mağduriyet yaşamayı sürdürmektedir. Farklı ana dilleri üzerindeki sınırlamalara son verilmeli, her bireyin kendi ana dilini öğrenmesi ve eğitim almasının önündeki engeller kaldırılmalıdır.
“21 ŞUBAT DÜNYA ANA DİL GÜNÜ KUTLU OLSUN”
Eğitim-Sen olarak, tüm dünya ve Türkiye halklarının 21 Şubat Dünya Ana Dili Günü’nü kutluyor, farklı anadili ve kültürlerin özgürce yaşaması ve gelişmesinin önündeki bütün yasal ve fiili engellerin kaldırılmasını talep ediyoruz.
PİRHA/ANTALYA
Yoruma kapalı.