Alevi Haber Ajansi

Mersin’de emekten ve halktan yana bir yerel yönetim talebi- VİDEO

PİRHA- Mersin Emek ve Demokrasi Platformu yerel yönetimlerden istek ve taleplerini deklare eden bir basın açıklaması yaparak, emekten ve halktan yana bir yerel yönetim istediklerinin altını çizdi.

Mersin Emek ve Demokrasi Platformu, yerel seçimlere ilişkin Gazeteciler Cemiyeti’nde basın açıklaması yaptı. Açıklamaya çok sayıda platform bileşenleri katıldı. Basın metnini platform adına DİSK/ Genel-İş Sendikası Şube Başkanı Kemal Göksoy okudu.

YEREL YÖNETİMLERE ÇAĞRI: ‘GÜVENİLİR KENTLER İSTİYORUZ’

Kemal Göksoy, kentte yaşanan birçok soruna değindi ve yerel yönetimlerin bu sorunları gidermekteki görevini hatırlattı. Ulaşım, ekolojik tahribat, güvensizleşen kentlerde kadınların yaşadıkları problemler, kültür sanat faaliyetlerine erişim gibi sorunları belediyelerin çözmesi gerektiğine işaret eden Göksoy, “Güvenilir, yaşanır kentler istiyoruz” dedi.

Göksoy, yerel seçimlerin birleşik bir güç olarak davranmanın da aracı olacağına dikkat çekerek, “Bu güç kentleri ranta ve talana açan politikalara karşı hem bir cephe hem de kayyumlar ve kayyum düzenine karşı bir halk savunması olacaktır” diye konuştu.

TALEPLER SIRALANDI

Şeffaf, eşitlikçi, emekten ve halktan yana bir yerel yönetim istediklerini belirten Kemal Göksoy, taleplerini şöyle sıraladı:

“- Şeffaf yönetim, şeffaf bütçe ve harcamalar halka açık olmalı. Tüm bunlarda halkın katılımı, denetimi ve kararı olmalıdır. Yerel demokrasiyi geliştirmek, belediye yönetiminde halkın söz ve karar sahibi olmasını garantiye almanın bir aracı olarak mahalle ve sokak, emek meslek örgütleri, yöre dernekleri, çevre örgütleri, Kültür sanat ve spor kuruluşları, gençlik ve kadınların temsilcilerinden Halk Meclisleri kurulmalıdır.

-Halk meclislerinin kararları, belediye meclislerince öncelikle gündeme alınıp karara bağlanmalıdır. Halk kendi geleceğine kendisi karar vermelidir.

-Belediyeler şirket değildir; yerel kamusal hizmetlerin özelleştirilmesi, taşeronlaştırılması ve ticarileştirilmesi kabul edilemez. Kâr getirmediği için, belediyelerin sağlık, eğitim, ulaşım, beslenme, ısınma, konut, sosyal yardım ve kültür harcamaları kısıtlanmamalıdır. Belediyeler, bu hizmetlerin halka nitelikli ve eşit bir şekilde ulaştırılması ve erişimi garantiye alınmalıdır.

-Üretici ve tüketici kooperatifleri teşvik edilmelidir. Üreticilerin ürünlerinin karşılığını alması, tüketicilerin ise ihtiyaçlarını en ucuz ve kolay şekilde karşılaması, tüccar/rant belediyeciliğinin karşıtı olarak halkçı belediyecilik hayata geçirilmelidir.

-Eğitim, sağlık, beslenme, ulaşım, kreş, gündüz bakım evi, yaşlı bakım evi gibi kamusal hizmetler belediyelerin başlıca faaliyet alanı olmalıdır.

– “Kentsel dönüşüm” adı altında yandaş müteahhitlerin talan alanına çevrilen halkın barınma sorunu, –merkezi hükümetin yanı sıra– sosyal konut üreterek yerel yönetimler tarafından çözülmelidir.

-Halkçı belediyecilik; çeşitli milliyetlerden halka hizmet ulaştırırken ana dilinden kaynaklı mağduriyet yaşanmasının önüne geçecek önlemler almalıdır.

-Göçmenlerin barınma, istihdam, sağlık, eğitim, beslenme gibi sorunlarının çözümünde belediyeler de sorumluluk üstlenmelidir.

-Kadının tam hak eşitliğinin sağlanması için yerel yönetimlerde söz ve yetki sahibi olması, tüm karar alma ve denetleme mekanizmalarında varlığı garanti altına alınmalıdır.

-Cinsel yönelim ve cinsiyet kimlikleri tanınarak toplumsal dışlamaya ve şiddete karşı gerekli önlemler alınmalıdır. LGBTİ+’ların kentin üretimine katılması için istihdam hakkı ve eşitlik birimleri burulmalıdır.

-Gençlerin sosyal, eğitsel, kültürel gelişmesinde ve sosyal alanda temsiliyeti için gençlik merkezleri kurmalı işsizlik, uyuşturucu bağımlılığı ve mafya çetelerinin cenderesinde olan gençlerimize meslek edindirme kursları, spor ve sağlık merkezleri, kültürel ve sanatsal gelişim olanakları sağlanmalıdır.

-Öğrencilerin tarikat ve cemaatlerin eline bırakılmaması için; üniversite gençliğinin barınma sorunlarının ortadan kaldırılması için yurtlar açılmalıdır. Üniversite ve Liseye geçiş sınavları için hazırlık ve kurs merkezleri açılmalı ve sayıları arttırılmalıdır.

-Taşeron ve güvencesiz işçi çalıştırmamalı, işçi sağlığı ve iş güvencesine önem vermelidir.”

Göksoy, platform olarak yerel yönetimlerin çalışmalarının bu program çerçevesinde yapılıp yapılmadığını 6 aylık periyodlarla değerlendirerek raporunu da kamuoyuyla paylaşacağını duyurarak sözlerini noktaladı.

PİRHA/ MERSİN

 

 

 

 

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak